Tutuklu KESK’li Kadın Sendikacılar ‘Ayaklanma Hazırlığı’yla Suçlanıyorlar!

İddianamede KESK Kadın Sekreteri Canan Çalağan’ın da aralarında bulunduğu kadın sendikacılar tarafından düzenlenen ve ‘suç’ olarak değerlendirilen sendikal eylem ve etkinlikler ‘ayaklanma hazırlığı’ olarak gösteriliyor. 

İddianame, en fazla kadın üyeye sahip olan KESK’in 9 kadın emekçisinin sendikal faaliyetlere katılımının nedenini ise ‘KCK talimatı’ olarak kabul ediyor.

SES Genel Sekreteri Bedriye Yorgun için 45 yıl, Eğitim Sen Ankara 2 No’lu Şube Kadın Sekreteri Güldane Erdoğan ve Tüm Bel Sen Merkez Kadın Sekreteri Güler Elveren için 20’şer yıl, diğer sendikalı kadınlar için ise 15’er yıl hapis istenen davanın ilk duruşması 24 Ekim’de görülecek. 

 

Öte yandan KESK üyelerinin tutuklanması ve hükümetin muhalefet üzerindeki baskılarını protesto etmek için KESK Genel Merkezi önünde bugün bir eylem gerçekleştirildi.

 

DİSK, TMMOB ve TTB’nin öncülük ettiği, emek ve meslek örgütleri, siyasi çevreler ve demokratik kitle örgütleri KESK üyelerinin tutuklanması ve hükümetin muhalefet üzerindeki baskılarını protesto etmek için KESK Genel Merkezi önünde bir araya geldi.

 

Eylemde ortak basın açıklamasını okuyan DİSK Genel Başkanı Erol Ekici, bugün 76 KESK’linin, sadece muhalif sendikacılık yaptıkları için cezaevlerinde olduklarını söyledi.

 

KESK’e yönelik 12 Eylül nitelikli baskı ve operasyonlara karşı konuşan Ekici, sözlerini “zalimin zulmüne karşı emeğin birleşik mücadelesini yükselteceğiz” cümlesiyle tamamladı.

 

 

25 Haziranda KESK üyelerine ve bağlı sendika yöneticilerine karşı yapılan operasyonda gözaltına alınan KESK Genel Başkanı Lami Özgen de basın açıklamasında yaptığı konuşmada, baskıları diğer demokrasi güçleri ile işbirliği içerisinde boşa çıkartacaklarını söyledi. Özgen, “Sincan F Tipi Cezaevinde bir KESK şubesi açacak kadar arkadaşlarının tutuklu bulunduğunu” belirtti.

 

Ne Olmuştu?
KESK’li kadınlar, 28-29 Ocak’ta yapılan KESK Kadın Meclisi’nde aldığı kararla 8 Mart’ta hizmet üretmeyerek alanlara çıkma, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın kaldırılarak Kadın ve Eşitlik Bakanlığı’nın kurulması için çalışma yürütme, kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz, mobbinge karşı sendikada, işyerlerinde, yaşamın her alanında mücadele geliştirme, “Katliamı unutmadık, unutturmayacağız, takipçisiyiz” mesajıyla Uludere Roboski‘ye kadınların acılarını paylaşmak için taziye, dayanışma ve barış talebiyle ziyarette bulunma; “34 can için 34 fidan” dikme, yapılan tüm yasa ve düzenlemeleri kadın açısından değerlendirilip teşhir etme kararı almıştı.