09/05/2014 | Yazar: Kaos GL

Uçan Süpürge Film Festivali’nin LGBT filmleri köşesi ‘Pembesiz Mavisiz’ bu sene de dopdolu!

Uçan Süpürge’de ‘Pembesiz Mavisiz’ Filmler Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Uçan Süpürge Film Festivali’nin LGBT filmleri köşesi “Pembesiz Mavisiz” bu sene de dopdolu!
17. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali başladı! Festival 8-15 Mayıs tarihleri arasında Ankara’da yapılıyor. “Festival çok güzel gelsene!” sloganıyla yola çıkan festivalin programında bu yıl 39 ülkeden 107 yepyeni film yer alıyor.
 
Festivalin LGBT (lezbiyen, gey, biseksüel ve trans) filmlerine ayrılan ve uzun yıllardır vazgeçilmez bölümlerinden olan “Pembesiz Mavisiz”de bu yıl yine unutulmayacak filmler var. Bu bölümün sürprizi Anna Margarita Albelo, festival için Uçan Süpürge’nin konuğu olarak Ankara’ya geliyor.
 
“Pembesiz Mavisiz” bölümünün filmlerini kısaca tanıtalım:
Paralel devrim
Kanada yapımı “Lesbiana: Paralel Devrim”in yönetmeni Myriam Fougère sanatın birçok alanında faaliyet gösteren bir sanatçı. 1987-92 yılları arasında yaşadığı New York’ta Lin Daniels’la birlikte Doğu Sahili Lezbiyenleri Festivali’ni düzenleyen Myriam’ın meme kanseriyle ilgili bir belgeseli de var. Bu filminde ise bizi Montreal’den Teksas’a taşıyor ve filminde sadece kadınlar arasında yaşamayı tercih eden lezbiyenlerle tanıştırıyor. Lezbiyen yazar, filozof ve aktivistlerin başrolde olduğu devrimci bir kardeşliği anlatmak için bizi bir yolculuğa çıkartıyor Myriam. “Lesbiana: Paralel Devrim” 13 Mayıs Salı 14.30’da Alman Kültür Merkezi’nde ücretsiz gösterilecek.
 
Violette Leduc’a selam
Lezbiyen feminst yazar Violette Leduc’un şiirsel tarzından esinlenerek çekilen bu otobiyografi, eşcinsellik, kürtaj gibi 1950li yılların tabularıyla mücadele eden, yazdıklarıyla özgürlüğe ve düş kurmaya çağıran, zamanının ötesindeki bu kadına içten bir selam niteliğinde. Violette Leduc 1950’lerde Fransa’da korku ya da ikiyüzlülüğe kapılmadan eşcinsellik, kürtaj, evlilik dışı ilişki gibi tabu konuları cesurca ele almış bir yazardı. Onun ‘cesur samimiyeti’ ona büyük bir hayranlık duyulmasını ve Simone de Beauvoir’dan da destek görmesini sağladı. ‘Piç’ adlı otobiyografisinin yayınlanmasından neredeyse 50 yıl sonra bile, Violette Leduc’un kitaplarının ve kendi özgün kişiliğinin sağlamlığı ortada. Esther Hoffenberg imzalı  ‘Violette Leduc: Aşkın Peşinde’ özgürlüklere ve kelimelerdeki sihirlere adanmış bir ilahi… ‘Violette Leduc: Aşkın Peşinde’ 12 Mayıs Pazartesi 18.30’da Alman Kültür Merkezi’nde ücretsiz gösterilecek.
Anna Margarita Albelo geliyor
İkinci dalga feminizmin simge eylemlerinden ‘sütyen yakma’yı kendi yapım şirketine isim olarak seçecek kadar (Burning Bra Productions) mücadeleyi önemseyen, ödüllü bir yönetmen, gazeteci ve aktivist. Anna Margarita Albelo’dan söz ediyorum. Çalışmaları tüm dünyada 50’ye yakın ülke festivalinde gösterilen bu ilginç kadın, Uçan Süpürge’nin konuğu olarak festivalde seyircileriyle buluşacak, filminin gösterimine katılacak ve söyleşi yapacak. Hangi film mi? Festivalde en çok ilgiyi çekecek filmler sıralamasında üstlerde yer alacağı şimdiden belli olan “Kim Korkar Hain Vajinadan?” İtalya, İspanya, Ukrayna gibi birçok ülkede film festivallerinden ödülle dönen film, aşk hayatını kariyerine feda eden bir film yapımcısının 40. doğum gününden bir gün sonrasına götürüyor bizi. Yapımcı, ne aşka ne de kariyere sahip olabilmiştir. ‘Kim Korkar Virginia Woolf’tan’ın (Kim Korkar Hain Kurttan) bütün kadın versiyonlarını uyarlayarak, kaybettiği aşk hayatı ve film kariyerinin ikisini birden geri kazanmaya karar verir. Geçen birkaç yıl boyunca hiçbir hedefi ve istediklerini nasıl elde edeceğine dair hiçbir fikri yoktur. Tam yenilgiyi kabul etmek üzereyken, ona ilham verecek Katia ile karşılaşır. Onu yazmaya ve “Kim Korkar Hain Kurttan?”ı tekrar çekmeye teşvik edecek olan Katia’dır…
 
Filmin müzikleri de en az kendisi daha davetkar. Emily Wolfe’den ‘Lion Heart’ ve ‘Shadow Boxes’, Hi Fashion’dan ‘Amazing’, Love Darling’den ‘This Time It’s You’ ve ‘Let Go’, Kailin Yong’dan ‘When You Touch Me’ film seyrinize eşlik edecek.
 
Yönetmen Albelo filminin gösteriminde seyircileriyle birlikte olacak ve gösterimin ardından söyleşi yapacak. Film 10 Mayıs cumartesi 19.00’da ve yeniden izlemek isteyenler için 12 Mayıs pazartesi 16.45’te Kızılırmak Sineması’nda gösterilecek.
Dikkat!
Barış Sulu’nun ilk filmi “Dikkat Okulda Trans Var” bir kısa belgesel. Bu belgesel, heteroseksüelliğin kutsandığı, LGBT olmanın çoğunluk tarafından ‘hastalık’ olarak algılandığı bir ülkede, altı trans erkeğin okul yıllarında nelere maruz kaldıklarını anlatıyor. Barış Sulu 1998′de dahil olduğu LGBT hareketinden kopmadı ve 2013 yılında trans bireylere, geçiş sürecinde destek veren Trans Danışma Merkezi’nin kurucuları arasında yer aldı. ‘Dikkat Okulda Trans Var’ 12 Mayıs pazartesi 18.30’da Alman Kültür Merkezi’nde ücretsiz gösterilecek.
 
Füsun Demirel’i özleyenlere
İpek Efe ve Berna Küçülmez’in birlikte yönettikleri “Pardon! Kim, Ben mi?” bu bölümün son filmi. Füsun Demirel’indesteklediği ve rol aldığı bu kısa film
 
“Dış görünüşün her şey olduğu bir sistem karşısında ne kadar direnebiliriz?” diye soruyor ve Deniz’in dış dünyayla ve ailesiyle mücadelesini anlatıyor. “Pardon! Kim, Ben mi?” 13 Mayıs Salı 14.30’da Alman Kültür Merkezi’nde ücretsiz gösterilecek.
 
Festival hakkında ayrıntılı bilgi, görsel ve güncel program takibi için tıklayın! 

Etiketler: kültür sanat
İstihdam