04/11/2019 | Yazar: Kaos GL
Uluslararası Af Örgütü 9. ODTÜ Onur Yürüyüşü Davası için acil eylem başlattı.

Ankara'daki LGBTİ+ yasaklarının sona ermesi ve 9. ODTÜ Onur
Yürüyüşü öncesinde yürüyüşün yapılabilmesi için acil eylem düzenleyen Uluslararası
Af Örgütü bu defa 9. ODTÜ Onur Yürüyüşü Davası için acil eylem başlattı.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden (ODTÜ) 18 öğrenci ve bir
akademisyenin, 10 Mayıs’ta kampüste düzenlenen LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’ne
katıldıkları iddiasıyla açılan ve 12 Kasım’da başlayacak olan dava için Af
Örgütü “ifade özgürlüğü ve barışçıl toplanma haklarını kullandıkları için
kimsenin yargılanmaması çağrısında bulun” diyor.
Af Örgütü’nün başlattığı acil eylem çağrısının tam metni şöyle:
“Devletler, barışçıl toplanma hakkının kullanılmasını bilfiil
kolaylaştırmakla yükümlüdür”
“Orta Doğu Teknik
Üniversitesi’nden (ODTÜ) 18 öğrenci ve bir akademisyen, 10 Mayıs’ta kampüste
düzenlenen LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’ne katıldıkları iddiasıyla suçlamalarla karşı
karşıya. Dava 12 Kasım’da başlayacak. Bu kişilerin bazıları yürüyüşe katılmadıklarını,
yalnızca yürüyüşü izlediklerini söylüyor. Hiç kimse ifade özgürlüğü ve barışçıl
toplanma haklarını kullandığı için yargılanmamalı, ODTÜ’lülere yönelik
suçlamalar düşürülmelidir.
“İfade özgürlüğü ve barışçıl toplanma haklarını
kullandıkları için kimsenin yargılanmaması çağrısında bulun. Acil eylemi
imzala!
“Ankara Valiliği 18 Kasım 2017’de o tarihte Türkiye’de
geçerli olan olağanüstü hal döneminde valiliğe tanınan olağanüstü yetkileri
kullanarak Ankara’daki kamuya açık tüm LGBTİ+ etkinlikleri yasaklamıştı.
Valilik, bu kararını, benzeri etkinliklerin “düşmanlığı” körükleyebileceği veya
“belirli toplumsal hassasiyetler nedeniyle toplumun bazı kesimlerinde olumsuz
tepkilere neden olabileceği” gibi muğlak gerekçelere dayandırmıştı. Ankara Valiliği,
olağanüstü hal döneminin Temmuz 2018’de sona ermesinden sonra buna benzer yeni
bir yasaklama kararını da 3 Ekim 2018’de aldı.
“Ankara merkezli LGBTİ+ örgütleri, KAOS GL ve Pembe Hayat,
olağanüstü hal döneminde verilen genel yasak kararının ifade, toplanma ve
örgütlenme özgürlüğü haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle ayrı ayrı yasağa karşı
yasal mücadele başlattı. Bunun üzerine yasak, 19 Nisan 2019’da, bu yasağın
olağanüstü hal dönemi hukuku gereğince bile anayasaya aykırı olduğuna hükmeden
bölge idare mahkemesi tarafından kaldırıldı. Ancak ODTÜ yönetimi, Ankara
Valiliği’nin 3 Ekim 2018 tarihindeki ikinci yasaklama kararına göre hareket
etti ve bunun sonucunda polis 10 Mayıs 2019’daki ODTÜ Onur Yürüyüşü’ne müdahale
etti. Kaos GL’nin Ankara Valiliği tarafından getirilen ikinci yasaklama
kararına karşı açtığı dava idari mahkemede sürüyor.
“Varsayıma dayalı tehlikeler, barışçıl bir toplanmayı
yasaklamak için meşru gerekçeler olamaz. Gereklilik ve orantılılık ilkeleri
gereğince ilgili tüm koşullar, korunmak istenen hususlara yönelik olası etkiler
ve tehlikenin gerçekleşme olasılığı incelenmeli, daha az kısıtlayıcı bir
tedbirin yeterli olup olmayacağı değerlendirilmelidir. Kamu düzenini sağlamak
ve barışçıl toplanma hakkının kullanılmasını kolaylaştırmak, kolluk görevlileri
de dâhil olmak üzere devletin yükümlüğündedir.
“18 ODTÜ öğrencisi ve bir akademisyen, 2911 Sayılı Toplantı
ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmekle suçlanıyor. Sınırlandırıcı
niteliği ve keyfi şekilde uygulanması nedeniyle bu yasa şimdiye kadar birçok
kez Türkiye’de barışçıl toplanma hakkını engellemek için kullanıldı.
“Devletler, barışçıl toplanma hakkının kullanılmasını
yasalarda ve uygulamada bilfiil kolaylaştırmakla yükümlüdür. Türkiye
yasalarında da olduğu gibi, barışçıl toplanma hakkının kullanılması, hükümet
yetkililerinin iznine tabi değildir. Bu hak, uluslararası hukuk ve Türkiye’nin
imzaladığı sözleşmelerde belirlenen standartlar gereğince de koruma altındadır.
Bir toplanmayı dağıtma kararı, gereklilik ve orantılılık ilkelerinin
gerektirdiği gibi ancak son çare olarak ve dikkatli bir biçimde verilmelidir.”
Etiketler: insan hakları, eğitim