25/09/2023 | Yazar: Selma Koçak

Kaos GL’nin doğum günü kutlamaları kapsamında Ankara’da gerçekleşen “Umut Söyleşileri”nde Aylime Aslı Demir, Şeyda Akpınar ve Aslı Alpar konuştu, kolaylaştırıcı ise Umut Güven’di.

Umudun Kaos GL hali Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Fotoğraflar: Semih Varol / Kaos GL

Kaos GL’nin 29. doğum günü kutlamaları kapsamında 23 Eylül Cumartesi günü Ankara’da “Umut Söyleşileri” yapıldı. Kaos GL Akademik ve Kültürel Programı tarafından düzenlenen söyleşilerin konuğu Aylime Aslı Demir, Şeyda Akpınar ve Aslı Alpar oldu, kolaylaştırıcı ise Umut Güven’di. 

Neden “umut” sayısı?

Kaos GL derginin 191. sayısının da teması olan “umut”un LGBTİ+ hareketi ve aktivistler için ne anlama geldiğinin tartışıldığı etkinlikte açış konuşmasını Umut Güven yaptı. Yıllardır farklı tematik konularda okur söyleşilerinin yapıldığını bu yıl da Kaos GL’nin 29. yaş günü bağlamında “umut”u konuşmak için bir araya gelindiğini belirten Güven şöyle devam etti:

“Umudun arandığı bir coğrafyada olduğumuz aşikâr. Başka türlü bir dünyayı tasavvur etmek ve belki de bunun olanaklarının izini takip etmek, tüm zor zamanlara rağmen devam edebilme gücünü sağlayan bir gerçek bazılarımız için. LGBTİ+ hareketi nefrete karşı farklı mücadele araçları geliştirmek zorunda kalıyor. Tüm o nefrete, nefret diliyle karşılık vermemek, kendi dilini oluşturmak, bir şekilde farklı araçları ve yaratıcı eylem dinamiklerini geliştiriyor.”

Güven, daha sonra kısaca “Umut” sayısına neden ihtiyaç duyulduğunu anlattı. Ernest Bloch’un Umut İlkesi kitabında ele aldığı şekliyle “umut”u bizzat bir güç kaynağı, insanın insan olmasını sağlayan bir dürtü olarak ele aldıklarını belirten Güven’i, Aylime Aslı Demir şöyle tamamladı:

“Ernest Bloch, dönüştürücü, devrimci bir kudret olarak umudu devşiren bir kişi. Umut bir ilke olarak sunulduğunda, arzu ettiği dünyanın harekete geçirici bir unsuru olarak konumlanıyor aslında. ‘Henüz var olmayan’ ama var olma ihtimali olan anlamına geliyor dolayısıyla var olması için yapılabilecek bir sürü şeyi de örgütleyebiliyoruz. Bence queer siyaset ve LGBTİ+ hareket bununla çok alakalı. O anları edimselleştirip arzu ettiğimiz dünyaya yönelik araçlar olarak kullanabiliyoruz.”

“Nasıl bir dünya istediğimizi daha yüksek sesle dile getirme zamanı”

İçinde bulunduğumuz zamanda umudu örgütlemenin öneminin ve olanaklarının tartışıldığı söyleşide Aylime Aslı Demir şöyle konuştu:

“Sol siyaset rasyonelliğe, sağ siyaset ise duygulara vurgu yapıyor. AKP’nin mütemadiyen kazandığı bir coğrafyadayız. Sağ siyasetçiler duyguları yönetme konusunda oldukça başarılı. Sol siyasette ise buz gibi bir politika ile karşı karşıyayız. ‘Anti’sini örgütlediğimiz şeyin politikasının soğukluğuna çarpıyoruz. Bilginin kaynağının kendisinin aynı zamanda duygular da olabileceğini, umudu örgütlemenin de bir sorumluluk olduğunu hatırlamamız gerekiyor. Başka bir dünyayı hayal ederken neye yöneleceğimizi, neye ihtiyacımız olduğunu bilmemiz çok önemli. Nasıl bir dünya istediğimizi daha yüksek sesle dile getirme zamanı.”

“Nefret peşinden milyonları sürükleyebilecek kadar güçlü bir duygu, neyse ki umut da…”

Mülteci LGBTİ+lar konusunda çalışan bir avukat ve hak savunucusu olan Şeyda Akpınar ise aktivizmle çok erken yaşta tanıştığını ve Liseli LGBTİ+’nın kendisi için bu yolda en önemli durak olduğunu anlattı. Kendisini anlama ve keşfetme yolunda Kaos GL yayınlarının çok önemli bir rolü olduğunu belirten Akpınar, hak savunuculuğunu sadece bir meslek olarak yapmadığını aynı zamanda bir özne olarak kendisini sorumluluk sahibi hissettiğini ifade etti ve şöyle devam etti:

“Nefret peşinden milyonları sürükleyebilecek kadar güçlü bir duygudur. Neyse ki umut da bir o kadar güçlü bir duygu. Zaten nefretin peşinden sürüklediği milyonların içinde olmamak umudun ta kendisi değil mi? Biz var oldukça umut da var olmaya devam edecek çünkü biz umudun ta kendisiyiz! Karin (Karakaşlı) yazısında şöyle diyor ‘Umudu sana kimseler vermemişti. Bilakis ipotek altına almaya yeltenenleri çoktu hep. Verilmeyen senden alınmaz ki.’ Yani umut bize bahşedilen bir şey değil. Şöyle devam ediyor Karin ‘Umut dediğin, dayatılan çaresizlikler içinden özgürlük devşirmekle ilgili.’ Ne kadar özgürlük devşirebiliyorsak o kadar var olabiliyoruz. Bizim bugün burada olmamız bile umut diyebilirim, yaşadığımız sürece umut hep var olacak.” 

Türkiye’de yaşayan mülteci LGBTİ+lar için umudun nasıl bir kapı açtığı hakkında da konuşan Akpınar şöyle dedi:

“LGBTİ+ mülteciler pek de iyi koşullara sahip değiller maalesef. Bu konuda çalışan pek çok STK, kurum, örgüt olsa da mülteci LGBTİ’ların ihtiyaç duyduğu hizmetlerin yeterince yapılamadığını söylemek isterim. Ama mesela Onur Yürüyüşü’nde İstanbul’da gözaltına alınan mülteci LGBTİ+’lar konusunda örgütler, avukatlar olarak hemen aksiyon alabildiğimizi gördüm ve bu benim için çok umut vericiydi. İyi örnekler görmek, sürdürülebilir kılıyor bu alanda çalışmayı. LGBTİ+ olmak ve mülteci olmak çok katmanlı bir ayrımcılığa maruz kalmak anlamına geliyor. Aktivizm yaparken umut benim en büyük yol arkadaşım.” 

Akpınar, LGBTİ+ mülteciler için var olan hizmetlerin yaygınlaştırılması gerektiğinin altını çizdi ve konuşmasını şöyle tamamladı:

“LGBTİ+ mültecilerle bazı dertlerimiz ortak, bazısı değil,. Mesele dertlerimizi kıyaslamak değil, birbirimize alan açmak. Elimizi o taşın altına sokabilmek çok önemli. Biz zaten umudun ta kendisiyiz. Yan yana, omuz omuza olduğumuz sürece hem dayanışmamızı hem de umudumuzu büyütebileceğimizi düşünüyorum.” 

“Harekete geçiren asıl duygunun umutsuzluk olduğunu düşünüyorum”

Kaos GL’den Aslı Alpar ise konuşmasına Sophie Scott’tan bir alıntıyla başladı: “Zor bir durumda hem kendinizi daha olumlu hem de daha az stresli hissettirmek için kahkahayı kullanabilirsiniz.” 

LGBTİ+ hareketi için umudun ne ifade ettiği üzerine de konuşan Alpar, eski zamanlara kıyasla bugün umudu kurmanın ve örgütlemenin daha kolay olduğunu vurguladı. Umudu yeniden inşa etmede Terry Eagleton’a yakın durduğunu ifade eden Aslı Alpar, üretmenin kendisinin aslında umudu yeniden doğuran bir şey olduğunu belirtti:

“Gülerek, üretmeye çalışarak bu umudu korumaya çalışıyoruz. Queer karikatür çok ciddi bir umut kaynağı benim için. Mizahın kendisi çok queer bir şey. Sanat ve aktivizmin bir araya gelmesi gerçekten çok yaratıcı ve işlevli eylem olanakları barındırıyor. Ama ben harekete geçiren asıl duygunun umutsuzluk olduğunu düşünüyorum.”

Son olarak Umut Güven hiçbir kavramın tek başına bir şey ifade etmediğinin altını çizdi ve umudu yeniden kurmak için “LGBTİ+ hareketin ne kadar güçlü olduğunu kendimize ara ara hatırlatmamız gerektiğini düşünüyorum” dedi. 

Katılımcılarla söyleşinin ardından etkinlik sona erdi.

Kaos GL’nin “Umut” temalı 191. sayısına Aslı Alpar “Mizah: Acil Durumda Umutsuzluğu Kırabileceğiniz Bir Çekiç”, Şeyda Akpınar ise “LGBTİ+ Mülteciler ve Umudu Örgütlemek” başlıklı yazılarıyla katkı vermişti.


Etiketler: medya, yaşam
İstihdam