02/02/2022 | Yazar: Kaos GL
Açık mektup: “Önümüzdeki günlerde uyandığımda İzmir'de bir trans daha öldürüldü haberini görmek istemiyorum; ne İzmir'de, ne Türkiye'de, ne de dünyanın herhangi bir yerinde...”
Ege Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet Araştırmaları Topluluğu Lavender LGBTİQ+ gönüllüsü İdil Melisa, İzmir’de trans kadınlara nefret saldırılarına dair hissettiklerini yazdı.
Topluluğun, “Ömrümüzün, haklarımızın, özgürlüğümüzün yarım kalmasına razı değiliz” diyerek paylaştığı açık mektubu yayınlıyoruz:
"Biz trans kadınlar, basit bir çocukluk hayalinin peşinden gidiyoruz sadece. Çocukluğumda, diğer çocuklar geleceğe dair türlü türlü dilekler dilerken benim tek bir dileğim vardı: diğer kızlar gibi olmak. Benim niye sesim kalınlaşıyor?” diye düşünüp konuşmaya çekindim, içime atıp benliğimi reddettim. Halbuki hayalim çok basitti, bu kadar kolay gözüken bir hayale engel olmak için nefretle çabalayanları asla anlayamıyorum. Sadece hayalimi yaşamak istiyorum, kimseye bir zararım yok. Neden ben her ay durmadan bir trans daha öldürüldü haberini görüyorum? Sokağa çıkarken korkuyorum, birkaç kilometre ötemde dostlarım öldürülüyor ve ben bir şey yapamıyorum. Ben buna üzülüyorum.
Bizden nefret etmeniz için hiçbir sebep yok. Natranslardan kendilerini bizim yerimize koymalarını talep ediyorum. Bu transfobik ve bizi makbul görmeyen sistemde zaten ömür boyu acı çekiyoruz, bize daha fazla acı çektirmelerini istemiyorum.
Önümüzdeki günlerde uyandığımda İzmir'de bir trans daha öldürüldü haberini görmek istemiyorum; ne İzmir'de, ne Türkiye'de, ne de dünyanın herhangi bir yerinde... Translar olarak maruz bırakıldığımız şiddeti ve nefreti durdurmak hepimizin elinde. Nefrete değil sevgiye inanmanız dileğiyle.”
Etiketler: insan hakları, kadın, nefret suçları, çalışma hayatı, eğitim