12/05/2025 | Yazar: Kaos GL

İnsan Hakları Avukatı ve LGBTİ+ aktivisti Umut Rojda Yıldırım, Üzerine Bir Şeyler podcastinin yapımcısı ve sunucusu Nesli Uras’a konuştu.

Üzerine Bir Şeyler’den LGBTİ+ karşıtı yasa teklifine özel bölüm: “Yasayla var olmadık, yasayla da yok olmayacağız” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Üzerine Bir Şeyler podcasti LGBTİ+ ve kadın bakışıyla hayatın her alanına dair söz üretmeye devam ediyor. Programın 79.bölümünde İnsan Hakları Avukatı ve LGBTİ+ aktivisti Umut Rojda Yıldırım, yapımcı Nesli Uras’la LGBTİ+ karşıtı nefret yasası teklifine dair konuştu.

Yıldırım, nefret yasası teklifine dair “18 Nisan’da HÜDA-PAR ile önümüze gelen yasa teklifi aslında çok büyük bir LGBTİ karşıtı siyasetin, politikanın ürünü” diyerek LGBTİ+’ların gündelik siyasette araçsallaştırılmasına dikkat çekti.

“Olabilecek son noktalardan birindeyiz” diyen Yıldırım, yasa teklifiyle “genel ahlaka” uygun olmadığı düşünülen tüm hareket ve normların kapsanabileceğini buna karşılık iki yıldan sekiz yıla kadar cezalandırılabileceğini vurguladı.

Yıldırım sözlerine şöyle devam etti:

“İlk defa şöyle bir şey görüyoruz, bu fiillerin eğer işlenmesi aynı biyolojik cinsiyetten kişiler arasında gerçekleşiyorsa cezalar bir kat arttırılıyor. Yani bir heteroseksüel çiftin bir parkta sarılması, yatması, öpüşmesi de belki bu suçun kapsamına girebilecekken, bir eşcinsel çiftin bunu yapıyor olması suçta bir kat daha arttırılma anlamına geliyor, bunun zaten kendisi de aynı zamanda bu suç mantığı içerisinde ayrımcı bir durum.”

“Hayasızca hareketler” maddesinin tehlikeli ve belirsiz bir suç olduğunu vurgulayan Yıldırım: “Çok fazla hareket bunun içine girer, bu insanları birbirine polislemeye de zorlar bir yandan. Ben mesela komşularımı gördüm sevmiyorum onları, eşcinseller çünkü. Mesela onları şikayet edebilirim, derim ki bahçelerinde uygunsuz hareketler yapıyorlar.”

Yıldırım, devletlerin düşmanlaştırılacak bir harekete ve topluluğa ihtiyaç duyduklarını belirterek şunları şöyledi:

"Kanunun aslında kendisi, kanunun gerekçesi ve kanunla ilgili değişiklik tekliflerinin hepsi aslında tam olarak da küresel bir planın parçası. Çünkü bugün Amerika’da Trump’la başlayan bir LGBTİ+ haklarında inanılmaz bir erozyon var. Dünyanın her yerinde aslında şu an özellikle bu otoriterleşen rejimlerin en büyük tehdidi LGBTİ+ hakları alanında gördüğünü biliyoruz. Bunun da sebebi aslında bir aile politikası var, makbul bir aile var. Hatta Aile Bakanlığı bunu o kadar açık hale getirdi ki bir vizyon belgesi yayınlandı ailenin korunması adına. Burada çok ciddi bir algı operasyonu içerisindeler “aileyi korumak” adı altında. Burada düşmanlaştırılacak bir harekete ve topluma ihtiyaç var. Bu yüzden de LGBTİ+’lar aynı zamanda örgütlü hareket de bu yasanın hedefinde."

Tamamını dinlemek için tıklayın.


Etiketler: insan hakları, kadın, medya, kültür sanat, yaşam, siyaset
İstihdam