09/01/2023 | Yazar: Kaos GL
LGBTİ+ dernekleri katledilen Ecem Seçkin için ortak açıklama yayınladı: “Nefret saikiyle işlediği cinayet karşısında Ecem’in katili başta olmak üzere tüm faillerin en üst sınırdan ceza almasını talep ediyoruz!”
LGBTİ+ dernekleri geçtiğimiz hafta İzmir’de katledilen seks işçisi trans kadın Ecem Seçkin’in ardından ortak açıklama yayınlayarak “Her türlü transfobik şiddetle, zorbalıkla ve nefret saldırılarıyla translara yönelen tahakküm girişimine karşı biz LGBTİ+’lar buradayız, dayanışmamızı ve mücadelemizi sürdürmeye devam ediyoruz. Hangi biçime bürünürse bürünsün, hedefi haline getirildiğimiz nefret saldırılarına karşı, bulunduğumuz her alanda mücadele etmeye devam edeceğimizi tüm kamuoyuna, bir kez daha, onurla duyuruyoruz!” dedi.
Metni; 17 Mayıs Derneği, Genç LGBTİ+ Derneği, Gökkuşağı Aileleri Derneği (GALADER), HEVİ LGBTİ+ Derneği, Kaos GL Derneği, Kırmızı Şemsiye Derneği, Lambdaistanbul LGBTİ+ Dayanışma Derneği, LGBTİ+ Aileleri ve Yakınları Derneği (LİSTAG), Mersin Yedi Renk LGBT Eğitim Araştırma ve Dayanışma Derneği, Muamma LGBTİ+ Derneği, Özgür Renkler Derneği, Pembe Hayat LGBTİ+ Dayanışma Derneği, Sosyal Politika, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD), Üniversiteli Kuir Araştırmaları ve Lezbiyen Gey Biseksüel Trans İnterseks Derneği (Ünikuir) imzaladı.
Açıklamanın tam metni şöyle:
“5 Ocak 2023’te İzmir’de Ecem Seçkin öldürüldü. Ecem’in faili yalnızca M.F. değil, transfobik söylemlerle ve nefret politikalarıyla LGBTİ+’ları her an hedef gösteren, nefret mitinglerine alan açan iktidar, LGBTİ+’ları yok sayan muhalefet partileri, LGBTİ+’ları dolaplara hapsetmeye çalışan ahlakçı, ikili cinsiyetçi ve kadın düşmanı patriyarkal sistemdir!
İktidarın sorumluluğu her türlü ayrımcılığı ve nefret saldırısını önlemek, saldırılar karşısında etkin soruşturma ve cezalandırma mekanizmalarını etkin hale getirmekken, iktidar sorumluluğunu açıkça yerine getirmemektedir. İktidar, sorumluluğunun gereği olarak LGBTİ+’lara dönük nefret saldırılarını önlemek yerine, alenen nefret suçu işlemekte; doğrudan kendisi LGBTİ+’ları hedef göstererek nefret söylemlerinin önünü açmakta ve failleri nefret saldırıları konusunda cesaretlendirmektedir.
Nefret politikalarıyla her an LGBTİ+’ları hedef göstererek failleşen iktidar, LGBTİ+ nefretine anayasal kılıf uydurma gayretindedir, ancak mızrap çuvala sığmamaktadır. Önerdiği anayasa değişikliğiyle varoluşumuza dönük saldırılara “meşru” zemin oluşturmaya çalışan iktidar, mevcut anayasaya, yürürlükteki kanunlara ve taraf olduğu uluslararası sözleşmelere alenen aykırı bir şekilde nefreti yasalaştırmakta, failleri cesaretlendirmekte ve LGBTİ+’lara dönük eşitsizliği kalıcılaştırma gayretindedir.
İktidarın süreklileşen LGBTİ+ karşıtı politikalarıyla giderek artmaya devam eden nefret söylemleri ve hedef göstermeleri; özellikle trans kadınlara dönük nefret saldırılarını ve fobik şiddeti her geçen gün daha da arttırmakta, cezasızlık politikalarından güç alan failleri cesaretlendirmektedir. Nefret saikiyle işlediği cinayet karşısında Ecem’in katili başta olmak üzere tüm faillerin en üst sınırdan ceza almasını talep ediyoruz!
Patriyarkanın ikili cinsiyetçi, heteroseksist ve eril iktidarının yarattığı nefret ve şiddet atmosferinden ve bu atmosfere içkin siyasal ve toplumsal iklimden güç alan faillere karşı tüm kamuoyunu, amasız ve fakatsız, başta translar olmak üzere tüm LGBTİ+’ları hedef alan LGBTİ+ karşıtı politikalara, ayrımcılığa ve nefret saldırılarına karşı dayanışmaya çağırıyoruz!
Her türlü transfobik şiddetle, zorbalıkla ve nefret saldırılarıyla translara yönelen tahakküm girişimine karşı biz LGBTİ+’lar buradayız, dayanışmamızı ve mücadelemizi sürdürmeye devam ediyoruz.
Eşitlenmek için, LGBTİ+’lara yönelen her türlü şiddet ve fobiye karşı tutum almak ve gerekli dönüşümü sağlamak için harekete geçmedikçe, başta translar olmak üzere tüm LGBTİ+’lara dönük fobik saldırılar ve nefret cinayetlerinin önlenemeyeceği apaçık ortadadır. Buradan iktidarıyla muhalefetiyle, tüm yasa yapıcılara ve bu yasaları uygulayanlara sesleniyoruz: Etkinliklerimizi yasaklayarak, bizi görünmez kılmaya çalışarak, varoluşlarımızı kriminalize ederek trans cinayetlerinin önüne geçemezsiniz. Hangi biçime bürünürse bürünsün, hedefi haline getirildiğimiz nefret saldırılarına karşı, bulunduğumuz her alanda mücadele etmeye devam edeceğimizi tüm kamuoyuna, bir kez daha, onurla duyuruyoruz!
Vardık, varız ve var olacağız! Nefrete inat yaşasın hayat!”
Etiketler: insan hakları, kadın, nefret suçları