Vicdani Ret Anayasa'da Olsa Ne Çürük Çetesi Olacak Ne Sivil Ölüm

"Sahte çürük raporu" soruşturmasında Askeri Hakim Üçok tutuklu; Genelkurmay Adli Müşaviri Çubuklu ifade verecek. Mahkeme vicdani retçi Aydemir'e "firar"dan hapis cezası verdi. Savaş Karşıtları'ndan Sönmez "Türkiye'nin tek çıkar yolu vicdani ret hakkını Anayasa'da tanımak" diyor.
 

Savaş Karşıtları'ndan Oğuz Sönmez Türkiye'nin vicdani ret hakkını anayasada tanıması gerektiğini, bu hak tanınmadıkça yasadışı yollardan "çürük raporu" veren çetelerin varlığını sürdüreceğini, vicdani retçilerin de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) deyişiyle "sivil ölüm" yaşamaya devam edeceğini söylüyor.
 

Hükümetin Meclis'e getirdiği anayasa değişiklik paketinde vicdani ret hakkı bulunmuyor. Barış ve Demokrasi Partisi'yse (BDP) alternatif paketinde bu değişikliğe yer vermişti.
 

Zaman gazetesinin haberine göre, Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu, "sahte çürük raporu" soruşturması kapsamında delillerin yok edilmesi emrini verdiği iddialarına ilişkin savcılığa ifade verecek. Bu soruşturma kapsamında askeri hakim Albay Ahmet Zeki Üçok'un da aralarında bulunduğu sekiz şüpheli tutuklu.
 

Sönmez, Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün "yoklama kaçaklarıyla" birlikte 1 milyon kişinin kaçak olduğunu açıkladığını anımsatıyor, "Türkiye'de asker kaçağı sayısı sürekli 400 bin civarında. Sorunu hukuk çözemeyince yasadışı yollar ve mafya ortaya çıkıyor. Vicdani ret hakkını anayasada tanımadıkları sürece bu yasadışılık devam edecek" diyor.
 

Askeri Mahkeme'nin vicdani retçi Enver Aydemir'le ilgili "firar" suçundan dün (30 Mart) 10 ay hapis cezası vermesine ve Aydemir'in yeniden askerliğe zorlanmasına da değinen Sönmez , Türkiye'nin AİHM kararını uygulaması gerek diyor.
 

"AİHM Osman Murat Ülke davasında Türkiye'yi mahkum ederken, üç önemli şey saptadı: Vicdani retçilerin tüm kamu haklarından mahrum edilerek 'sivil ölüm'e mahkum edilmesi, aynı suçlamayla, yani 'emre itaatsizlik' için birden fazla yargılama yapılması ve vicdani retçilere yapılan kötü muamele. Vicdani ret hakkının tanınması bunu sona erdirmek için tek çıkar yol."
 

Sönmez, vicdani retçilerin bir "insanlık dramı" yaşadığını da vurguluyor: "Kimliksiz yaşamak zorunda bırakılıyorlar. Çoluğu çocuğu olan, çalışamayan var. Yaşamları dayanılmaz hal alıyor. Bir vicdani retçinin 2007'den beri evinden yalnızca iki ayda bir, o da berbere gitmek için, çıktığını biliyoruz."