18/04/2011 | Yazar: KAOS GL

Sosyal Değişim Derneği ve Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe!

Sosyal Değişim Derneği ve Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe! Girişimi'nin ortaklaşa düzenlediği Uluslararası Nefret Suçları Konferansı'nın açılışı "Herkesin ötekileri: Cinsel Kimliğe Yönelik Nefret Suçları ve LGBT Bireylerin örgütlenme Sorunları" başlıklı oturumla yapıldı.
Konferansta katılımcılardan bazıları Hilal Kaplan'ın konferanstan çekilme kararına tepki gösterdi.
 
Mutluer: Eşcinsele günahkar demek sorgulanmalı
Bu ilk oturumun moderatörlüğünü yapan Nil Mutluer konuşmasına cinsellik ve cinsiyet konusu ele alınır alınmaz "kırmızı çizgili" alana girildiğini kaydederek, "Aslında bizler cinsellik konuşurken farkında olmadan aile, devlet, zihniyet ve egemenlik konuşuyoruz. Fırat çocukken pipisini gösterirken ben bacaklarımı nasıl kapatacağımı öğreniyordum" diyerek başladı.
Mutluer daha sonra konferanstan çekilen konuşmacılara ve özellikle Hilal Kaplan'a teşekkür ettiğini belirterek "Bu yaşanan bile Türkiye'de bu konunun nasıl bir yerde oturduğunu gösteriyor. Hilal arkadaşımdır. Fakat eşcinsele günahkar demenin, günah söyleminin bu denli rahat kullanılıyor oluşu sorgulanmalı" dedi..
 
Söyle: Hilal Kaplan zaten çağrılmamalıydı
Avukat Fırat Söyle ise, LGBT bireylere yönelik şiddetin sebebinin bizzat toplum, toplumsal erkeklik olgusu ve dini kültür olduğunu söyleyerek başladı.
Söyle çözüm için ise öncelikle hükümet ile LGBT yan kuruluşlarının işbirliği içinde transseksüel kadınların ve eşcinsel erkeklerin neden öldürüldüklerinin araştırılması gerektiğini ifade etti.
Şiddetin ancak bu yolla öncelenebileceğini söyleyen Söyle, Kaplan'ın konferanstan çekilmesiyle ilgili, "Zaten çağrılmaması gerekirdi" diye konuştu.
"Dernekler eskiden Emniyet Müdürlüğüne bağlıydı. Şimdi sözde sivilleştirilerek valiliğe bağlandı aslında değişen hiçbir şey olmadı. LGBTT örgütleri bu güne kadar çok zor şartlarda çalışmalarını sürdürdüler. İlk kurulan LGBTT dernekleri hakkında kapatma davaları açıldı ve LAMBDA hakkında kapatma kararı alındı. Karara itiraz ederek davayı Yargıtay'a taşıdı. Yargıtay, bu derneklerin örgütlenme özgürlüğü olduğunu söyleyerek kararı bozdu ama 'ileride toplumu eşcinselliğe özendirirseniz sizi kapatırız' uyarısı yaptı."
Yargının LGBT derneklerle ilgili aldığı kararları eleştiren Söyle "Türkiye'de LGBTT bireylerin öldürülmesiyle ilgili davalarda inanılmaz kararlar alındı. Benim takip ettiğim davalarda, nefret cinayetlerini işleyenler tahrik olduklarını söyleyerek, davadan sıyrılmaya çalışıyorlar ve mahkeme de çoğu zaman bu suçluları haklı buluyor. Örneğin Baki Koşar davasında suçlunun cezasında, "haksız tahrik" gerekçesiyle indirim uygulandı. Mahkeme bu kararıyla katili haklı buldu aslında." dedi.


Etiketler: insan hakları, nefret suçları
nefret