17/02/2009 | Yazar: Kaos GL

STK’lar, TBMM İç Tüzük Değişiklik Çalışmasına dâhil olmak için Komisyona taleplerini ilettiler.

STK’lar, TBMM İç Tüzük Değişiklik Çalışmasına dâhil olmak için Komisyona taleplerini ilettiler. Varılan ortak görüş ile ‘Yasama Faaliyetlerine STK Katılımının Güçlendirilmesi’nin sağlanması hedefleniyor.

TBMM İç Tüzük Uzlaşma Komisyonu Üyelerine iletilen ‘Ortak Görüş’ kamuoyuna açıklandı:
‘Bu belgede yansıtılan görüşler, insan hak ve özgürlüklerinin farklı alanlarında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının ortak çabasıyla hazırlanmıştır. Bu belgenin amacı, TBMM İç Tüzük değiştirme çalışmalarında özellikle Sivil Toplum Kuruluşlarının yasama sürecine etkin katılımının sağlanması için ele alınması gereken konulara dikkatlerinizi çekmektir.
Yurttaşların temel ihtiyaçlarına yanıt vermesi ve toplumsal adaleti tesis etmesi beklenen yasama, yürütme ve yargı faaliyetlerinin bu işlevlerini yerine getirebilmesi için öncelikle, bu ihtiyaçların daha iyi tespit edilebileceği kanalların oluşturulması, bu kanalların açık tutulması ve katılım süreçlerini etkinleştirilmesi gerekir.
 
Ülkemizde yasama organı durumundaki Türkiye Büyük Millet Meclisi, yurttaşların istek ve beklentilerine karşı seçim zamanlan dışında yeterince duyarlılık göstermemekte ve belirli konularda toplumda oluşan görüşler, Türkiye Büyük Millet Meclisine yansıtılamamaktadır. Bu gerçek dikkate alındığında, yasama yetkisinin kullanımına yurttaşların katılımını sağlayacak idari ve hukuki yolların geliştirilmesine ilişkin ihtiyaç kendisini daha belirgin biçimde hissettirmektedir.
TBMM Uzlaşma Komisyonu tarafından hazırlanan İç Tüzük Taslağının içinde demokrasi kültürünün ve geleneğinin yerleşmesi ve gelişmesinde büyük ölçüde katkıda bulunacağına inandığımız ‘Sivil Toplumun Yasa Yapmaya katılım sürecinin’ tanımlanması gerekmektedir.
 
Bu tarifi yaparken ve katılım süreçlerini belirlerken uyulması gereken asgari kriterler şunlar olmalıdır:
·         Sivil toplum örgütlerinin TBMM komisyon toplantılarına doğrudan katılımını öngören yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
·         Süreç hem katılımcılar hem de süreç hakkında bilgi almak isteyen yurttaşlara açık olmalıdır.
·         Danışma sürecine katılacak olanların belirlenmesinde esas alınacak ilkeler ayrımcı olmamalıdır. Yasama faaliyetleri sırasında gündemde olan konularla ilgili çalışma yapan sivil toplum örgütlerine yer verilmelidir.
·         Katılımın etkin ve nitelikli olmasının sağlanması için danışma sürecine katılım mümkün olan en erken safhada başlamalıdır. Yasa Taslakları TBMM’ye sevk edilmeden önce ya da TBMM’de Genel Kurula gelmeden önce STK ve halkın önerilerine sunulmalıdır.
·         Katılımın etkin sonuçlar üretmesi bakımından yorum yapma ve hazırlık için makul süreler tanımlanmalıdır.
·         Danışma sürecine geri bildirim, değerlendirme ve gözden geçirme aşamaları dâhil edilmelidir.
·         Katılımı etkinleştirmek ve sürdürülebilir kılmak için özel ve yeterli miktarda kaynak ayrılmalıdır.
Asgari olarak yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde ‘Sivil Toplumun Katılım Süreci’ İç Tüzükte ayrı bir başlık altında ele alınmalı ve bu başlığın içeriğinin düzenlenmesinde sivil toplum kuruluşlarına danışılmalıdır.
TBMM İç Tüzük değişikliği yasama organının önüne önemli bir fırsat getirmektedir. Bu fırsat, katılımcı demokrasinin geliştirilmesi fırsatıdır. Bu fırsatı kaçırmayalım.’
 
Ortak Görüşe varan Sivil Toplum Örgütleri:
 
Çocuk İhmalini ve İstismarını Önleme Derneği, Genç Siviller,
Gündem Çocuk Derneği,
Habitat İçin Gençlik Derneği,
Helsinki Yurttaşlar Derneği,
İnsan Hakları Derneği,
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği,
KAOS GL,
Lambda İstanbul,
Özgürlüğünden Yoksun Gençlerle Dayanışma Derneği,
Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği,
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi
 

 
 
 


Etiketler: insan hakları
İstihdam