26/11/2008 | Yazar: Kaos GL

Ankaralı senarist Emre Yalgın ve Zeynep Özcan’ın yazdığı, "Teslimiyet" adlı senaryo, Avrupalı sinemaseverleri fethetti. Eser, 49.

Ankaralı senarist Emre Yalgın ve Zeynep Özcan’ın yazdığı, "Teslimiyet" adlı senaryo, Avrupalı sinemaseverleri fethetti. Eser, 49. Selanik Film Festivali’nin senaryoların değerlendirilip ödüllendirildiği "Balkan Fon" bölümünde ilk dörde girerek 10 bin euro destek aldı.

Balkan Fon, festival kapsamında Avrupa Birliği sinema destek programı olarak da biliniyor. Bu yıl 19 Kasım’da ödüllerin açıklandığı festivalin jürisi, önemli isimlerden oluştu. Teslimiyet, İrlanda ve İngiltere’nin ünlü sinema adamı Simon Perry, Yağmurdan Önce filminin Makedon yönetmeni Milco Manchevski, İngiliz yönetmen Richard Kwietniowski, ünlü Romen Senarist Razvan Radulescuve ve Balkan Fon Başkanı Yunan senarist Cristina Callas’tan tam not aldı.

İletişimsizliğin kodları

Yalgın’ın ilk uzun metraj film senaryosu denemesi olan Teslimiyet, İstanbul’da farklı sınıflar arasındaki iletişimsizliği anlatıyor. Kenar bir semte taşınan, içine dönük genç bir adamın bu semtte değişen yaşamının vurgulandığı senaryonun konusu özetle şöyle:

"Gökhan, kenar semtlerinden birinde kız arkadaşı Buket ile beraber bir hayat kurmak ve ilişkilerindeki sorunları gidermek için ev tutar. Fakat işler beklediği gibi gitmez; çünkü burası Buket’in yaşamak isteyeceği bir yer değildir. Yan apartmanda yaşayan; Hayat, Mavi, Aygül ve Sanem aynı evi paylaşan dört transseksüeldir. Sanem, yaşamak zorunda kaldığı zor koşullara bir türlü adapte olamamaktadır ve sürekli olarak kendine bir kurtarıcı arar. Sokağa yeni taşınan Gökhan’ı izlemeye başlar ve aralarında hiç konuşulmayan bir bağ kurmayı başarır."

"Her ne kadar projemizin güçlü ve iyi hazırlanmış olduğunun bilincindeysek de, şöhretli isimler olmadığımız için ödüllendirileceğimiz konusunda şüphelerimiz vardı" diyen Yalgın, başarılarıyla ilgili olarak Ankara Hürriyet’e şunları söyledi:

"Ancak Avrupa sinema sektörü ve jüri üyeleri ismi değil, projeyi ödüllendirdiklerini bir kez daha göstermiş oldu. Jüri üyelerinin gösterdiği ilgi gerçekten beklediğimizin üzerindeydi. Richard Kwietniowski gibi önemli bir senaristin ’Gecenin 4’ünde uyandım ve senaryonu tekrar okudum, pek çok sahneye vuruldum’ demesini; Milcho Manchevski’nin, ’Bu öykünün senaryo olarak kalmasını istemiyorum, film olarak perdede görmek istiyorum’ demesini hayal edemezdik. SFR Film olarak üzerimize binen sorumluluğun farkındayız."
Etiketler: kültür sanat
nefret