29/04/2011 | Yazar: Kaos GL

“Yeni Anayasa vatandaşlar arasında dil, ırk, etnik

Yeni Anayasa Vatandaşı Ayrımcılığa Karşı Korumalı Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
“Yeni Anayasa vatandaşlar arasında dil, ırk, etnik köken, her türlü düşünce, toplumsal köken, dinî inanç, cinsiyet, yaş, medeni hal, cinsel yönelim, cinsel kimlik, fiziksel veya zihinsel engellilik ve benzeri farklılıklara dayalı her türlü ayırımcılığı yasaklamalı ve bu ayrımcılıklara karşı vatandaşları eşit ve etkili şekillerde korumalıdır.”
 
Demokratik Anayasa Hareketi Girişimi’nin (DAHG) 23 ve 24 Nisan 2011 tarihlerinde Ankara’da, Vedat Dalokay Sosyal Tesisleri Konferans Salonu’nda yapılan “Demokratik Anayasa Kurultayı” sonuçlandı.
 
Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen delegelerin de katılımıyla yapılan kurultayda söz alan konuşmacılar (a) yeni anayasanın temel ilkeleri, (b) anayasanın yapılış yöntemi ve (c) tüm Türkiye’yi kapsayacak güçlü bir Anayasa Hareketinin örgütlenmesi konusundaki görüş ve önerilerini dile getirdiler. Mutabık olduğumuz aşağıdaki temel görüş ve taleplerimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.
 
A. Yeni Anayasanın Yapılış Yöntemi Konusundaki Temel Yaklaşımlar
·         Seçim barajının olmadığı koşullarda dahi seçilecek bir Parlamentonun, salt siyasetçilerin onayıyla yapacağı bir anayasanın meşru olmayacağı ortadayken, yüzde 10 seçim barajıyla oluşmuş bir meclisin yapacağı “yeni” bir anayasanın ciddi bir meşruiyet sorunu yaratacağı kesindir.

·         Anayasanın gerçekten “yeni” ve “demokratik” olabilmesi, yeni anayasayı yapacak olan kurucu iradenin kendisini 12 Eylül askeri darbesinin ürünü olan 1982 Anayasası ve kurumları ile bağlı görmemesini zorunlu kılar.
·          
·         Bu meşruiyet sorununu aşmanın en etkin yolu, TBMM’nin çıkartacağı yasayla, süresi 2-3 yıllık ve görevi tamamen yeni bir anayasa yapmakla sınırlı, hiçbir baraj sisteminin uygulanmadığı seçimle oluşacak bir “Kurucu Meclis”in oluşmasıdır.
Toplumun belli başlı demokrasi dinamiklerinin ve Siyasi partilerin temsilcilerinden oluşacak bu Kurucu Meclis’in toplumun bütün kesimlerinin önerilerini alarak hazırlayıp kabul edeceği Yeni Anayasa halkoyuna sunularak yürürlüğe girmelidir.
·         Yeni Anayasanın yapım süreci boyunca bütün görüş ve önerilerin toplumda özgürce tartışılabilmesi ve sürecin örgütlenebilmesi için yeterli zaman tanınmalı. Bu sürecin etkili bir şekilde hayata geçebilmesi için TBMM, başta Terörle Mücadele Yasası ve TCK olmak üzere, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki bütün engelleri kaldıracak yasal düzenlemeleri yapmalıdır.
 
B. Yeni Anayasanın Temel İlkeleri Konusundaki Görüş ve Hedefler
·         Yeni Anayasa, yaşamın tüm alanlarını düzenleyen müdahaleci ve dolayısıyla, temel hak ve özgürlükleri sınırlayan bir metin olmamalıdır. Vatandaşların bireysel ve kolektif hak ve özgürlüklerinin önündeki yasal ve fiili bütün engelleri kaldıran, toplumun bütün farklı kesimleri arasında diyalogların gelişmesine imkân sağlayan; vatandaşların evrensel temel hak ve özgürlüklerini koruyan ve güvence altına alan bir çerçeve metin olmalıdır.
·          
·         Yeni Anayasa devleti değil insanı temel almalı; devleti değil bireyi koruyup güçlendiren bir anayasa olmalıdır.
·          
·         Yeni Anayasa; Birleşmiş Milletlerce, Avrupa Konseyince ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesince kabul edilmiş evrensel temel hak ve özgürlüklere aykırı hiçbir hüküm içermemelidir.
·          
·         Yeni Anayasa, değişime açık olmalı, değiştirilmesini engelleyen hiçbir hüküm içermemelidir.
·          
·         Yeni Anayasa “vatandaşlığı” “Anayasal vatandaşlık” olarak tanımlamalı; anayasada “Türk milleti” veya “Türklük” gibi herhangi bir ırka veya etnik gruba göndermede bulunmamalıdır.
·          
·         Yeni Anayasa “Atatürk İlke ve İnkılâpları” veya “Atatürkçülük” gibi herhangi bir ideolojiyi koruma amaçlı dayatıcı hükümler içermemelidir.
·          
·         Yeni Anayasa, kültürel çoğulculuğun bir zenginlik kaynağı olduğunu açıkça belirtmeli ve farklı kültürel kimliklerin ve hayat tarzlarının barış içinde bir arada yaşamalarını teşvik etmeli ve güvence altına almalıdır.
·          
·         Yeni Anayasa vatandaşlar arasında dil, ırk, etnik köken, her türlü düşünce, toplumsal köken, dinî inanç, cinsiyet, yaş, medeni hal, cinsel yönelim, cinsel kimlik, fiziksel veya zihinsel engellilik ve benzeri farklılıklara dayalı her türlü ayırımcılığı yasaklamalı ve bu ayrımcılıklara karşı vatandaşları eşit ve etkili şekillerde korumalıdır.
·          
·         Yeni Anayasa emekçilerin örgütlenme, toplu sözleşme ve grev yapma hakları önündeki engelleri kaldırmalıdır. Çalışma hakkı anayasal güvenceye kavuşturmalı ve bir insanlık suçu olan lokavt yasaklanmalıdır.
·          
·         Yeni Anayasa, sadece insanların değil, toprak üzerindeki ve altındaki her canlının korunması anlayışıyla, doğanın ekolojik bütünlüğü temelinde bir bakış açısına sahip olmalıdır.
·          
·         Yeni Anayasa vicdani ret, eğitim, sağlık ve asgari geçim haklarına açıkça yer vermeli ve bu hakları güvence altına almalıdır.
·          
·         Yeni Anayasa anadilde eğitim ve anadili öğrenme hakkını açıkça tanımalı ve yerel yönetimlere Türkçeden başka anadillerde hizmet sunma imkânını vermelidir.
·          
·         Yeni Anayasa yerinden yönetimin gerçekleştirilmesine, birkaç ilin birleştirilerek bölge yönetimlerinin kurulabilmesine ve buralara kendi iç işleyişlerinde özerklik tanınmasına (demokratik özerklik) imkân vermelidir.
·          
·         Yeni Anayasa, siyasi partilerin kendi iç işleyişlerini özgürce belirlemelerine imkân vermeli; devletten hakkaniyet ölçüsünde mali yardım görmelerini güvence altına almalıdır.
·          
·         Yeni Anayasa din ve vicdan özgürlüğünü güvence altına almalı; devleti inananlar ve inanmayanlar arasında veya dinî inanç grupları arasında ayrım yapmadan onlara eşit mesafede durmakla görevlendirmeli; belli bir dinî inancı devlet gücünü ve kaynaklarını kullanarak topluma benimsetme girişimlerini yasaklamalıdır.
·          
·         Yeni Anayasa’da her türlü militarist yarı militarist düzenleme ve kurumun siyasi ve sosyal hayata müdahalesi yasaklanmalıdır.
·          
·         Yeni Anayasa halkın ülke yönetimine etkin ve doğrudan katılımını esas almalı; yürütme-yasama-yargı organları halk tarafından seçilmeli ve gerektiğinde geri çağrılması güvence altına alınmalıdır.
 
C. Güçlü Bir Anayasa Hareketi İçin
Anayasalar masa başında yapılan pazarlıklarla yazılan “toplumsal sözleşme” metinleri değillerdir. Anayasalar toplumsal güçler dengesinin ürünüdürler ve hayatın içinde yazılırlar. Yeni Anayasayı, halkın bütün kesimlerinin katılımıyla yapılan “demokratik bir anayasa” haline getirmenin temel koşulu, Türkiye çapında güçlü bir “Anayasa Hareketi”nin örgütlenmesidir. Başta gençlik, kadın ve diğer toplumsal kesimlerim demokratik anaysa mücadelesine katılmalarını sağlamak için yerel çalışmaların güçlendirilmesi esas alınmalıdır.
O nedenle, Demokratik Anayasa Kurultayı katılımcıları, çalışmaların ülkenin tüm bölgelerinde yaygınlaştırılarak sürdürülmesinin ve farklı anaysa çalışmalarının da dikkate alınarak mümkün olduğu ölçüde ortaklaştırılmasının önemini belirtmişlerdir.


Etiketler: insan hakları, sivil anayasa
İstihdam