28/08/2023 | Yazar: Kaos GL
“En yüksek oy aldığımız 7 Haziran seçimlerinde hem LGBTİ+ adaylarımız hem de bugüne nazaran çok sayıda LGBTİ+ yöneticimiz ve aktivistimiz vardı.”
HDP-Yeşil Sol Parti’de seçimlerin hemen ertesinde başlayan özeleştiri süreci nasıl ilerliyor, hangi başlıklar, ne tür tespitler öne çıkıyor? Yerel seçime nasıl hazırlanılıyor?
1+1 Express, bütün bu soruları Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek’e sordu. Çiçek, Anıl Olcan ve Bekir Avcı’nın partideki ideolojik gerilemeye ilişkin sorularını yanıtladı. LGBTİ+ haklarıyla ilgili partisinin pozisyonundaki gerilemeyi, “iktidarın kara propagandasına teslim olmak” diye niteledi.
Söyleşinin ilgili bölümü şöyle:
LGBTİ+ tartışmalarını da “ideoloji” başlığı altında değerlendiriyor musunuz?
Elbette. Yeniden Refah, Saadet, AKP, Hüda-Par’ın kurduğu ayrımcı bir dille, nefret suçu diliyle karşı karşıyayız. Bütün başarısızlığı LGBTİ+’lara yakın olmakla değerlendiren yaklaşımlar var. Ama cılız, ama güçlü. Bunun emaresinin görünmesi bile ideolojik olarak ne kadar tehlikeli bir alana sıkıştırıldığımızı gösteriyor. Oysa yakın tarihimize bakalım: Parti olarak en yüksek oy aldığımız 7 Haziran seçimlerinde hem LGBTİ+ adaylarımız hem de bugüne nazaran çok sayıda LGBTİ+ yöneticimiz ve aktivistimiz vardı. Demek ki sorun burada değil, iktidar blokunun manipülasyonlarının, kara propagandalarının da etkisiyle ürkekleşen hallerimizde ve ideolojik gerilememizde.
Son seçimlere neredeyse LGBTİ+ bireyler olmadan girdik ve ortada bir başarısızlık var. Bu durumda başarısızlığı LGBTİ+’ların varlığına mâledebilir miyiz? Belli ki iktidarın kara propagandasına, ideolojik argümanlarına teslim olmak, iktidarın ideolojik hegemonyası karşısında kendi ideolojik hegemonyasını koruyamamak sorunu var ortada. Hemen hemen her başlıkta bu böyle. Devletçi politikanın erkeklik, Sünnilik, Türklük kafesine hapsetmek istediği, ancak bugüne kadarki başarılarını dayatılan bu kimliklere teslim olmamasına borçlu olan bir yapı olduğumuzu unutmayalım.
Söyleşinin tamamına ulaşmak için tıklayın.
Etiketler: insan hakları, nefret suçları, siyaset