05/03/2024 | Yazar: Kaos GL
Avrupa Konseyi’nin “Türkiye’de İfade Özgürlüğü ve Medya ile İnsan Hakları Savunucuları ve Sivil Toplumun Durumuna İlişkin Memorandum” başlıklı bildirisi yayınlandı.
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Dunja Mijatović, "Gazeteciler, insan hakları savunucuları ve sivil toplumun, son derece düşmanca bir ortamda faaliyet gösterdiği Türkiye'de ifade özgürlüğü tehlikede" dedi.
Yayınlanan bildiride Türkiye’nin LGBTİ+ haklarına ilişkin durumu da yer aldı.
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine tepki gösteren İnsan Hakları Komiseri, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin kadınların hakları açısından ciddi bir gerileme olduğunu ifade etti. Bunun yanı sıra; İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin LGBTİ+ hakları alanında çalışan sivil toplum örgütleri için de ciddi sonuçları olduğunu belirtti.
“2023 seçimleri öncesi dönemde homofobik söylemler, siyasi söylemlere hakim oldu”
Bildiride, sivil toplum kuruluşlarını susturmak için yargının kullanılmasının LGBTİ+ haklarını savunanları daha fazla etkilediği belirtildi. Bildiride şu ifadeler yer aldı:
“Komiser, LGBTİ+’lar hakkında kamuoyunda giderek artan düşmanca söylemler ve yetkililerin sözde "LGBTİ değerleri" ve "eşcinsellikle mücadele" amaçlı politikaları nedeniyle durumun daha da kötüleşmesinden üzüntü duymaktadır. Komiserin gözlemleyebildiği üzere, 2023 seçimleri öncesi dönemde homofobik söylemler, siyasi söylemlere hakim olmuş ve LGBTİ+ toplulukları ulusa yönelik bir güvenlik tehdidinin yanı sıra ülkenin aile ve kültürüne yönelik bir tehdit olarak sunulmuştur.”
Bildiride, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri’nin LGBTİ+ topluluklarının üyelerine ve LGBTİ+ insan hakları savunucularına yönelik karalama kampanyalarının düzeyi konusunda endişe duyduğu ifade edildi:
“Bu durumu gösteren diğer vakaların yanı sıra, kadın ve çocuk hakları konusunda çalışan bir kuruluş olan Tarlabaşı Derneği'nin kapatılması için devam eden idari işlemler Komiser'in dikkatini çekmiştir. Bu davanın, diğerlerinin yanı sıra, derneğin "ahlaka ve hukuka aykırı" amaçlar peşinde koştuğu ve "çocuklara ve gençlere yönelik cinsellik eğitimi programları nedeniyle birçok suçun işlendiği bir merkeze dönüştüğü" iddialarına dayandığı bildirilmektedir.”
“Yüzlerce kişi tutuklandı, çeşitli cezai işlemlere tabi tutuldu”
Bildiride, İnsan Hakları Komiseri’nin farklı düzeydeki yetkililere, LGBTİ+ etkinliklerine yıllar boyunca uygulanan kapsamlı kısıtlamaların barışçıl toplanma hakkını engellediğine dair endişelerini aktardığı ifade edildi. Bunun yanı sıra, Türkiye’deki yetkililerin “Büyük Aile Buluşmaları” adı altında düzenlenen nefret mitinglerine izin vermesi ise şöyle aktarıldı:
“İstanbul Onur Yürüyüşü ve diğer birçok Onur etkinliği 2023 Haziran ayı boyunca ve önceki yıllarda da yasaklanmış, resmi yasaklara rağmen düzenlenen çeşitli toplantılara katılan yüzlerce kişi tutuklanmış ve çeşitli cezai işlemlere tabi tutulmuştur. Aynı zamanda, Haziran 2023'te yetkililer, "Büyük Aile Buluşmaları" platformu altında düzenlenen ve "aile kurumunu" ve "aile değerlerini" teşvik ettiği iddia edilen, ancak aslında LGBTİ+ bireylere ve onları destekleyenlere karşı nefreti yaymakla meşgul olan karşı etkinliklerin düzenlenmesine izin verdi.”
Etiketler: insan hakları, nefret suçları, siyaset, onur yürüyüşü
