06/05/2025 | Yazar: Kaos GL

HDK'ye yönelik operasyon kapsamında tutuklanan Tar ve Akdeniz hakkında hazırlanan iddianamenin detayları ortaya çıktı. Gazetecilik faaliyetleri iddianamede “delil” olarak kabul edildi.

Yıldız Tar ve Ercüment Akdeniz’e “örgüt üyeliği” suçlaması: Gazetecilik faaliyetleri “delil” sayıldı Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

21 Şubat’tan bu yana Halkların Demokratik Kongresi’ne yapılan operasyon kapsamında tutuklu bulunan KaosGL.org Genel Yayın Yönetmeni Yıldız Tar hakkında hazırlanan iddianame ortaya çıktı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, gazeteciler Yıldız Tar ve Ercüment Akdeniz'in de aralarında bulunduğu dört kişiye “silahlı terör örgütüne üye olma” suçlaması yöneltilerek, HDK’ye ilişkin açıklamalar ve toplantı notlarının yanı sıra, gazetecilik faaliyetleri kapsamında yapılan görüşmeler ve haber içerikli konuşmalar da delil olarak sunuldu.

İddianamede, Tar’ın 2023’te HDK tarafından düzenlenen çeşitli toplantılara katıldığı ve bu toplantılarda “PKK/KCK çizgisine paralel” ifadeler kullanıldığı ileri sürüldü.

HDK’nın “PKK’nın şehir yapılanması” olduğu öne sürülen iddianamede, HDK’ye dair tüm faaliyetler “örgütsel” olarak nitelendirildi. Sunulan delillerin büyük çoğunluğunu kamuoyuna açık basın açıklamaları, dernek toplantıları, panel katılımları ve sosyal medya paylaşımları oluşturuyor.

MLSA'da yer alan habere göre; iddianamede Yıldız Tar’ın gazetecilik yaptığı dönemde Etkin Haber Ajansı (ETHA)’da sorumlu yazı işleri müdürlüğü görevini yürüttüğü, bu bağlamda muhabirlerle yaptığı telefon görüşmeleri, haber takibi sırasında editöre bilgi verme pratikleri ve saha aktarımları suçlama konusu yapıldı. Tar ile dönemin ETHA editörü arasında haber takibi sırasında yapılan bir telefon görüşmesi, iddianamede “örgütsel haberleşme” olarak sunuldu.

Bu görüşmede Tar, DİSK binasında 1 Mayıs 2013 günü yaşanan polis müdahalesini aktararak, “DİSK’in içinde üç yaralı var, ikisinin durumu ağır” dedi. Editör ise “Kim?” diye sordu, Tar “İsimlerini öğrenemedim” yanıtını verdi. Devamında, binaya gaz bombası atıldığını, insanların üst katta sığındığını, dışarıda ise yoğun çatışmalar yaşandığını bildirdi.

Görüşmenin tamamı bir muhabirin sahadan editöre bilgi aktardığı ve haber akışını yönettiği doğal bir gazetecilik pratiği olmasına rağmen, savcılık bu görüşmeyi “örgütsel koordinasyon” olarak yorumladı.

HDK: “Legal görünüm altında örgütsel yapı”

153 sayfalık iddianamede HDK’ye yönelik suçlamalar büyük yer kaplıyor. Savcılık, HDK’nin “legal görünümlü” bir yapılanma olduğunu, ancak özünde PKK/KCK'nin şehir yapılanması olarak çalıştığını iddia ediyor. HDK’nin program metinleri, tüzüğü ve bileşen yapısı, “örgütün hedeflerini sivil alanda gerçekleştirme aracı” olarak değerlendiriliyor.

HDK kongreleri, yerel meclis çalışmaları, tutuklu ve hükümlülerin serbest bırakılmasına yönelik açıklamalar ile kadın ve LGBTİ+ meclislerinin faaliyetleri de iddianamede suç unsuru olarak sunuldu.

Suçlamaların dayanağı: Panel, açıklama ve gazetecilik

İddianamede sunulan deliller arasında yer alan faaliyetlerin büyük kısmı, kamuoyuna açık basın açıklamaları, dernek toplantıları, panel katılımları ve sosyal medya paylaşımlarından oluşuyor. Savcılık bu tür faaliyetleri, HDK'nin “örgüt hiyerarşisi içinde” hareket ettiğinin göstergesi olarak değerlendiriyor. Ancak iddianamede Akdeniz ve Tar’ın herhangi bir silahlı faaliyetle ilgisi olduğuna dair somut bir delil sunulmadı.

Sanıklar hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 314/2 maddesi uyarınca “silahlı örgüt üyeliği” suçlaması yöneltilirken, Terörle Mücadele Kanunu’nun 3. ve 5. maddeleri uyarınca artırımlı ceza talep edildi.


Etiketler: insan hakları, medya, dava
İstihdam