06/11/2009 | Yazar: Kaos GL

Kaos GL Eğitimde Ayrımcılık Çalışma Grubu, YÖK'ün yıldönümü dolayısıyla bir açıklama yayınladı.

Kaos GL Eğitimde Ayrımcılık Çalışma Grubu, YÖK'ün yıldönümü dolayısıyla bir açıklama yayınladı.

"YÖK’E HAYIR: ÜZERİMİZE ÖRTÜLEN BU ÖRTÜYÜ BİRLİKTE YIRTALIM" başlıklı açıklamanın tam metnini yayınlıyoruz.

"12 Eylül darbesinin üzerinden 29 yıl geçmesine rağmen, Türkiye üniversiteleri bugün hâlâ bu darbenin ürünü olan YÖK’ün tahakkümü altındadır. Bütün bu zaman dilimi içerisinde Türkiye’de siyasal, toplumsal, kültürel ve ekonomik alanda onca değişme yaşanmasına; yıllardır verilen mücadelelerin sonucu olarak demokrasi yolunda göreli de olsa atılan onca adıma rağmen YÖK’ün merkezinde yer aldığı baskıcı, yasakçı, farklılıkları dışlayan üniversite yapısı varlığını sürdürmektedir.
 
Bugün üniversitede ifade ve örgütlenme özgürlüğü ciddi bir biçimde ipotek altındadır.
 
Öğretim elemanı, öğrenci, idari personel... resmî ve egemen ideolojiye karşı çıkarak örgütlenme yoluna giden hemen tüm üniversite bileşenleri YÖK tarafından susturulmaya çalışılmakta; baskılarla, sürgünlerle, uzaklaştırmalarla üniversite dışına itilmektedir.
 
Atatürkçülük ile Türk-İslam-piyasa sentezinin eklemlenmesine dayalı otoriter-militarist bir zihniyetin yansıması olan YÖK, aynı zamanda bu ideolojinin yeniden üretilmesine hizmet etmektedir.
 
Bu minvalde LGBT’ler, söz konusu zihniyetin ‘öteki’ olarak kodladığı, üniversitede adlarının bile geçmesine tahammül edilemeyen gruplar olagelmiştir. Bu nedenledir ki YÖK üniversitelerinin rektörleri ve diğer yöneticileri üniversitede eşcinsel kulübü, LGBTT topluluğu kurulmasına izin vermemekte, ‘bizim öğrencilerimiz topluma yararlı aktivitelerde bulunurlar, böyle şeylerle ilgilenmezler’ diye buyurabilmektedir. Yine bu zihniyetin mümessili olan uzak öğretim üyeleri LGBT’ler yokmuş gibi davranmaktadır.
 
Siyasal iktidar sahiplerinin ve üniversite yöneticilerinin her ağızlarına geldiğinde dem vurmaktan hazzettikleri ‘üniversitede özgürlük’ sadece ve sadece bir masaldan ibarettir. Bu nedenle YÖK’ten kurtulmak, farklı varoluşların üniversitede yer bularak kendini ifade edebilmesini savunan eşitlikçi-demokratik bir üniversiteden ve özgür bilimden yana olan tüm toplumsal kesimlerin öncelikli görevidir.
 
Şu ya da bu biçimde YÖK’ün üniversitelerinden geçmiş olan biz LGBT bireyler, YÖK’ün üniversiteler üzerine örttüğü bu kara örtüyü birlikte yırtalım diyoruz."


Etiketler: insan hakları, eğitim
İstihdam