20/07/2013 | Yazar: Kaos GL

Ege Üniversitesi’ni, Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölümü öğrencisi Gözde Boğa’dan dinleyelim.

Yönelim Değil Tercih Rehberi – Gözde’nin Ege’si Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Cinsel yönelimimizi ve cinsiyet kimliğimizi kendimiz seçmesek de nasıl ve nerede eğitim alacağımızı bir yere kadar kendimiz seçebiliyoruz. ‘Hayatınızın seçimi’ midir bilinmez ama üniversiteli olmadan önce iki defa düşünmekte fayda var. Zira fizikçi Albert Einstein boşuna “öğrenmemi engelleyen tek şey eğitimim,” dememiş.
 
Üniversite tercih rehberlerinin tanıtım kataloğu sıkıcılığını bir kenara bırakıp mevzubahis okulları derslere girip çıkmış, kampüste birasını yudumlamış, sıkıntıdan “okulu bırakıp Tibet’e mi kaçsam?” diye hayallere dalmış kanlı canlı öğrencilerden, mezunlardan ve terklerden dinleyelim dedik.
 
Ege Üniversitesi’ni, Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölümü öğrencisi Gözde Boğa’dan dinleyelim:
 
Okulunu/bölümünü nasıl seçtin? Başına geleceklerin farkında mıydın?
Küçükken “büyüyünce ne olacaksın?” sorusu sorulduğunda yanıtım hep “dünyayı gezicem” olurdu. Sonrasında arkeoloji dediğim zamanlar oldu. Liseye başladığımda düşünüyordum, birçok şey vardı aklımda. Sonrasında dile yatkınlığımı ve ilgimi fark ettim. Açıkçası baya da bir efor sarf ettim, öğretmenimin de olumlu bir etkisi oldu. Böylece lisede yabancı dil bölümünü seçtim. Ben aslında Mütercim-Tercümanlık istiyordum. Sınava girdim, geniş bir tercih listesi hazırladım ve Amerikan Kültürü ve Edebiyatı tuttu. Her şey aslında olması gerektiği gibi oldu. Bölümümden son derece memnunum hatta bu derece keyif alacağımı tahmin etmezdim. Zamanla keşfettikçe, okudukça daha keyifli hale geldi.
 
Okulunda en sevdiğin ve sevmediğin şeyler neler oldu?
Okulun en sevdiğim özelliklerinden biri genel olarak içerisinde çeşitli oluşumları özgürce barındırabiliyor olması ve kampüsün konumu. En sevmediğim özelliklerinden biri de politik ve bilinçli gözüken bazı insanların aslında fobik ve ayrımcı söylemlerde bulunmaları.
 
Kampüs ortamı genel olarak nasıldı?
Kampüs ortamı rahat. İnsanlar kendilerini istedikleri şekilde ifade edebiliyorlar. Özellikle Edebiyat Fakültesi farklı bir dünya sanki. Afişler, broşürler, etkinlikler…
 
Okulun LGBT’ler için tercih edilesi bir yer mi sence? Öğrenci toplulukları, yönetimin tutumu, hocaların anlattıkları şeklinde düşünebilirsin bu soruyu.
Okulum kesinlikle LGBT bireyler için tercih edilesi bir yer diyemem belki ama genel olarak tercih edilebilirliği yüksek. Bu yıl yeni oluşumlanan LeGeBiT bence LGBT’ler için güzel bir fırsat. LeGeBiT olarak etkinlikler düzenledik, okuldaki diğer topluluklarla ortak çalışmalarımız da oldu, stand açtık ve genel olarak olumluydu. Standa gelip gerçekten “çok önemli ve güzel bir şey yapıyorsunuz” diyenler de vardı, karşı banka oturup göz tacizinde bulunmaya çalışanlarda. Okulun kapanmasına yakın bir süreçte ne yazık ki okulumuzun bir kafesinde bir arkadaşımız homofobiye uğradı ve Edebiyat fakültesinde bazı hocalarla birlikte yürüyüş gerçekleştirdik. Hocalar bu anlamda olumlu. Hakkını arayan, yenilikçi, yaratıcı öğrenci profiline hoş bir tutum var ve destek veriyorlar.
 
Okulunun eğitiminden memnun kaldın mı?
Açıkçası ilk yılımda dikkatimi tam olarak odaklayamadım ne yapmak istediğime. Bölümümden dediğim gibi memnunum ama kişisel problemlerden kaynaklı olarak tam bir verim alamadım. Onun dışında okul insana akademik ve sosyokültürel anlamda çok şey sunuyor aslında. Ama bazı hocalardan ve dersi işleyiş tekniğinden kaynaklı biraz hayal kırıklığı yaşadım diyebilirim.
 
Yurt, yemekhane, burs, iş imkânı babında ne umdun, ne buldun?
İlk yılımda özel yurtta kaldım. Ama İzmir’de özel yurt fiyatları eve çıkmaktan biraz daha pahalıya geliyor. Onun dışında kampüs içerisinde konumlanan KYK ve Öğrenci Köyü’nde kalan arkadaşlarım gayet memnunlar. Gerçi biraz da şans işi. İş imkânına gelince İzmir bu açıdan oldukça imkânı bol olan bir yer. Okul içinde de, okul dışında da iş bulmak rahatlıkla mümkün.
 
Okulun bulunduğu şehir, üniversiteli bir LGBT için neler sunuyor?
Genel yapısı itibari ile rahat, yaşanılası bir yer gibi görünüyor olsa da LGBT’ler için sıkıntılar mevcut. Arkadaşlarımla birlikte rahatlıkla bir mekâna gidip eğlenebilsek de homofobiye uğrayan birçok arkadaşım var. Bu yüzden bazı işletmeler ve mekânlar bu noktada bilincini yükseltmeli. Siyah Pembe Üçgen’in de varlığı LGBT’ler için güzel ve artı bir yön.
 
Son olarak, tercih rehberini yeniden alsan eline ne seçerdin?
Tercih rehberimi yeniden alsam belki İstanbul’u yazabilirdim. Çünkü İstanbul’un içimde bir ukte kalmışlığı var. Onun dışında imkânım el vermiş olsaydı yurt dışında okumayı tercih ederdim. Ama her şeye rağmen İzmir’i ve Ege Ake’yi seviyorum ve bana daha ilk yılımda kattığı onca şey ilerisi için heyecanlandırıyor açıkçası.
 

Etiketler: insan hakları, eğitim
İstihdam