26/07/2013 | Yazar: Kaos GL
Gazi Üniversitesi’ni, Eğitim Fakültesi öğrencisi Seçin Varol’dan dinleyelim.

Cinsel yönelimimizi ve cinsiyet kimliğimizi kendimiz seçmesek de nasıl ve nerede eğitim alacağımızı bir yere kadar kendimiz seçebiliyoruz. ‘Hayatınızın seçimi’ midir bilinmez ama üniversiteli olmadan önce iki defa düşünmekte fayda var. Zira fizikçi Albert Einstein boşuna “öğrenmemi engelleyen tek şey eğitimim,” dememiş.
Üniversite tercih rehberlerinin tanıtım kataloğu sıkıcılığını bir kenara bırakıp mevzubahis okulları derslere girip çıkmış, kampüste birasını yudumlamış, sıkıntıdan “okulu bırakıp Tibet’e mi kaçsam?” diye hayallere dalmış kanlı canlı öğrencilerden, mezunlardan ve terklerden dinleyelim dedik.
Gazi Üniversitesi’ni, Eğitim Fakültesi öğrencisi Seçin Varol’dan dinleyelim:
Okulunu/bölümünü nasıl seçtin? Başına geleceklerin farkında mıydın?
Gazi’yi seçerken başıma geleceklerden bihaberdim. Bu kadar baskı ve korku hissedeceğim bir okul olacağını öngöremedim ne yazık ki. Tercih rehberini doldururken aman öğretmenlik olsun, ilerde iş garantin var diye zorladı çevremdeki arkadaşlarım. Oysa ben arkeoloji okumak istiyordum. Sevgilim de Gazi’de okuyordu, birlikte gider geliriz diye düşündük herhalde :)
Okulunda en sevdiğin ve sevmediğin şeyler neler oldu?
Okulumla ilgili en sevdiğim şeyleri düşünce hep okul dışı yaptığım şeyler aklıma geliyor. Olanakları iyi olan bir okul, mesela engelliler için kütüphaneden yollara kadar düşünülmüştür bu zaten olması gerekendir; ancak aynı zamanda LGBT’lerin görünürlük sağlayabileceği hiçbir olanağı yoktur. Yani Gazi Üniversitesi’nde okuyorsan kimliğini hiçbir yerde açık edemezsin.
Kampüs ortamı genel olarak nasıldı?
Benim dönemimde ürkütücü bir havası vardı. Misal kantinde istediğin her yere oturamazsın. Belirli bölümler ülkücüler için ayrılmıştır. Okulda sürekli nöbet tutar gibi volta atan tehditkâr ülkücülerin okulun negatif enerjisinde payı büyüktür. Sadece LGBT’ler için değil aynı zamanda Kürtler için de zor bir kampüs. Henüz birinci sınıftayken kendi gözümün önünde gerçekleşen bir dayak olayı çok korkunçtu. Sınıfımızda Kürt bir arkadaşımız bu dayak olayından sonra okulu bırakmak zorunda kaldı. Başka bir arkadaşım da yediği dayaktan bıktığı için bütün dönem boyunca ay yıldızlı kolye takarak gezdi.
Okulun LGBT’ler için tercih edilesi bir yer mi sence? Öğrenci toplulukları, yönetimin tutumu, hocaların anlattıkları şeklinde düşünebilirsin bu soruyu.
Açık LGBT’ler için uygun bir yer değil. Ama kişi kendini gizliyor ise çok sorun yaşamayabilir.
Gey bir arkadaşımla komik bir anımız var. Okulda hetero çiftler yakınlaşınca uyarılır ve “düzgün” davranmaları istenir. Gey arkadaşımla bir gün kol kola giderken ya bizi şimdi yanlış anlarlarsa döverlermiş diye gülüyoruz sonra durduk ay doğru anlarlarsa da döverler haha deyip kollarımızı ayırdık :)
Edebiyat derslerinde Mevlana ve Şems hikâyesi üzerine mesela Hocaya soru soruldugunda “onlar öyle değil birbirlerinde Allah aşkını gördükleri için yaşadıkları ilahi bir Aşk” diyen hocalarımız vardı bizim.
Bir de okulun bütün bölümleri aynı değil iktisadî idarî görece daha rahat bir yer, liberal bir bölüm olarak kalmış. Gazi’yi düşünen küçük LGBT kardeşlerime bölümleri inceleyerek okul tercih etmelerini öneririm.
Okulunun eğitiminden memnun kaldın mı?
Ne yazık ki Eğitim bölümü eskiden olduğu gibi özenli öğretmen yetiştirmeye çalışmıyor. Tek tip insan yaratmaya çalışan heteroseksist eğitim fabrikasının aynı çarkında yontulmuş öğretmenleriz biz. Çocuklara ne öğreteceğimiz ne öğretmeyeceğimiz iyice aklımıza kazınır bizim.
Yurt, yemekhane, burs, iş imkânı babında ne umdun, ne buldun?
Yoksulluğum nedeniyle yurtta bir buçuk yıl kaldım. Beni en çok zorlayan giriş çıkış saatleriydi. Babamdan görmediğim erkekliği yurt görevlilerinden gördüm. Baskıcı bir aileden gelen kişiler için fark edilmesi kolay olmayabilir; ama özgürlüğünü kazanmış bir insan için işkence gibi geliyordu bu muamele.
Bir de oda arkadaşlarım var tabi, yalan atamam o nedenle açıldım oda arkadaşlarıma. Hepsini birden karşıma almadım. İlk önce yakın olduğum arkadaşım ve önyargıları ile bir dönem uğraştım. Sonra onu yanıma alarak diğeriyle böyle bir seneye yayılan bir süreçte en zor kişiye kadar kendimi güçlendirerek açıldım. Hâlâ görüşüyoruz arkadaşlarımla.
Başbakanlık bursu alıyordum; fakat okuldan soğuduğum için derslere gitmemeye başladım, haliyle 2 yılda kesildi bursum. Sonra kendim dışarıda iş arayarak geçimimi sağlamaya çalıştım.

Okulun bulunduğu şehir, üniversiteli bir LGBT için neler sunuyor?
Kaos GL Derneği burada olduğu için ben çok şanslıydım. Kendimi var edebildiğim, kimliğime kavuştuğum yer, bu nedenle Ankara’yı çok seviyorum. Okullarını seçerken LGBT oluşumlarının ve derneklerin bulunduğu şehirler LGBT kardeşlerime avantaj sağlayacaktır diye düşünüyorum.
Son olarak, tercih rehberini yeniden alsan eline ne seçerdin?
İçimden şu an üniversite okumak geçmiyor ama tekrar yazmak zorunda kalsam bölümüne göre Eğitim okuyacaksam Ankara Üniversitesi’ni, Sosyal hizmet okusaydım Hacettepe Üniversitesi’ni yazardım.
Eğer siz de okulunuzu kendi deneyimlerinizden yola çıkarak anlatmak isterseniz yazıda geçen soruları cevaplayıp 2 fotoğrafla birlikte web@kaosgl.org adresine gönderebilirsiniz.
Etiketler: insan hakları, eğitim