13/02/2007 | Yazar: Kaos GL
‘Sekiz yaşımda ilk kez âşık olduğumda, yüreğime bir serçe kondu ve şakımaya başladı. Onu yüreğimde duyumsadığımda, tüm benliğimi müthiş bir sevinç kapladı. Âşık olduğum insanın bir kadın olması, duygularımın daha da güçlü olmasını sağlıyordu.’
‘Sekiz yaşımda ilk kez âşık olduğumda, yüreğime bir serçe kondu ve şakımaya başladı. Onu yüreğimde duyumsadığımda, tüm benliğimi müthiş bir sevinç kapladı. Âşık olduğum insanın bir kadın olması, duygularımın daha da güçlü olmasını sağlıyordu.’KAOS GL
Güneş K. Göker
Serçeyi hepiniz bilirsiniz. Genelde onu aciz, garip ve mahzun olarak tanımlarız. Oysa serçeler vefalı ve coşkun kuşlardır.
Sekiz yaşımda ilk kez âşık olduğumda, yüreğime bir serçe kondu ve şakımaya başladı. Onu yüreğimde duyumsadığımda, tüm benliğimi müthiş bir sevinç kapladı. Âşık olduğum insanın bir kadın olması, duygularımın daha da güçlü olmasını sağlıyordu. Bu derin sevgi de minik serçeme enerji veriyordu. Çocuk yüreğimle tarzı nasıl olursa olsun sevmenin her şeyin üzerinde, kutsal bir duygu olduğuna inanıyordum. O zamanlar yüreğim dünyayla kucaklaşabilecek boyutta açıktı ve sınırsız bir kaynaktan beslenip, sevgi üretiyordu. Ancak büyüdükçe gördüm ki; sanki çizgi dışı sevgileri, evrensel boyuttaki duyguları yok etmek için yaratılmış, insan kılığındaki akbabalar ben ve benim gibilerin üzerinde dolaşıyordu. Kimimiz bu yoğun mücadeleye dayanamadı ve yüreklerinde şakıyan serçeyi öldürdü. Bizler serçemize sahip çıktık ve uzun bir zaman yüreğimizdeki sırça sarayda yalnızca serçemizin şarkısını dinleyerek yaşadık.
Ama artık benim serçem akbabaların çoğunlukta olduğu bu toplumun yarattığı esaretten ve bu ölgün yaşamdan bıktı. Dışarıda özgürce aşk şarkıları söylemek, diğer kuşlarla kaynaşmak istiyor.
Bense ilk zamanlar sırça sarayımdaki güvenilir ama esir hayatımı sürdürmek istedim. Sonunda serçem isyan etti ve özgür olana dek ötmeyeceğini söyledi. Onu özgürlüğüne kavuşturmaktan başka çarem kalmamıştı. Benliğimi çocuklukta hissettiğim sevginin kutsallığı ve yüceliği kaplamıştı.
Ben aşkı herkesin yaşadığı gibi yaşamadığım için suçlanıyor, eziliyor ve sindiriliyordum. Heteroseksüel bir fabrikada yeniden üretilmek isteniyordum. Ama hayır. Yüreğimdeki serçenin sesini dinleyeceğim ve artık kendimi özgürce ifade edip, akbabalara acıyarak bakacağım.
Ne mutlu ki bana, herkeste bulunmayan serçenin şarkılarını dinleyerek ve dinleterek dans edip, özgürce eşcinselliğimi yaşıyorum...
Kaynak: Kaos GL, Mart 1995, Sayı 7
Etiketler: