10/10/2017 | Yazar:

Kaos GL ile de dayanışan Zürih’ten Offstream DJ Kolektifi, ticarileşen etkinliklere karşı kâr amacı gütmeden parti ve konserler düzenliyor.

Zürih’ten bir dayanışma minibüsü: Offstream Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Kaos GL ile de dayanışan Zürih’ten Offstream DJ Kolektifi, ticarileşen etkinliklere alternatif kâr amacı gütmeden parti ve konserler düzenliyor. Geliri ise LGBTİ örgütlerine bağışlıyor.

Foto: Michelle Boilley, Offstream partisi

Bize Offstream’den biraz bahsedebilir misin? Nasıl kuruldu? Neler yapıyorsunuz?

Offstream, İsviçre Zürih’te yapılmaya başlayan kâr amacı gütmeyen bir parti aslında. Offstream DJ Kolektifi de adından da anlaşılacağı üzere burada LGBTQİ’ler için etkinlikler düzenleyen bir DJ grubu. İlk olarak 2004’te birkaç arkadaş tarafından kurulup zamanla birçok yeni üyeyi aramıza kattık. Tüm üyelerimiz ücretsiz çalışıyor ve en temel amacımız LGBTQİ’lerin buluşabileceği, beraberce müzik dinleyip eğlenebileceği güvenli bir alan yaratmak.

Kolektif, yıl boyu birçok farklı mekanda 6 ila 8 etkinlik düzenliyor. Etkinliklerin çoğu dans partileri, bazen diğer şehirlerde de özel temalı etkinlikler ve gösteriler de yapılıyor. Genelde her etkinlik bir LGBTİQ şarkıcı, müzisyen ve performans sanatçısının gösteri veya konserini de içeriyor. 

Kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olduğunuza göre etkinliklerin gelirini nasıl/ ne için kullanıyorsunuz?

Offstream etkinliklerinden elde edilen gelir İsviçre ve hatta dünyanın birçok başka yerindeki LGBTİQ projeler ve organizasyonların çalışmaları için bağışlanıyor. Hepimizin bildiği gibi birçok yerde LGBTQİ toplumunda düzenlenen bir sürü etkinlik artık ticarileşti, buna karşılık Offstream DJ Kolektifi herkes için uygun ücretlerle düzenlediği etkinliklerde kâr amacı gütmeme ilkesini önemsiyor. Bu yüzden etkinliklerimizde giriş ücretlerimizi çok düşük tutuyoruz veya etkinliğin organizasyonunda yardımcı olan arkadaşlarımızdan hiç ücret talep etmiyoruz. Bu şekilde hep birlikte LGBTQİ’lere ve dostlarımıza alternatif mekanlar yaratabiliyoruz.

Dediğin gibi birçok yerde LGBTQİ Onur Yürüyüşleri de sponsor şirketlerin dahil olmasıyla ticarileşti. Zürih Onur Yürüyüşü’nde durum nasıl ve siz bu ilkelerinizi burada nasıl devam ettirebiliyorsunuz?

Bildiğiniz gibi yıllık etkinlik 1969’da transların ve beyaz olmayanların New York’ta başlattığı ayaklanmaların anması niteliğinde yapılıyor. Bu anma etkinlikleri de artık birçok ülkede kazanımları kutlama adına yalnızca parti düzenleme haline geldi, işin politik kısmı daha önemsizleşti mesela Zürih’te de böyle. Öte yandan Offstream, Onur Haftası’nı halen sürüncemede kalan konulara, kazanılmayı bekleyen LGBTQİ haklarına önemli bir mesaj iletme fırsatı olarak kullanıyor.

Yerel Onur Haftası etkinliklerinde Offstream bir minibüsle organize oluyor. Zürih Onur Haftası etkinlikleri ve yürüyüş aslında oldukça geniş çaplı ama Offstream bu etkinlikler kapsamındaki en küçük ‘toplanma’lardan.

Bu sene bizimle Türkiye’de LGBTİ mültecilerle çalışan STK’lardan biri olarak iletişime geçtiniz ve sonrasında bu konudaki projelerimizden ötürü bizi desteklemeye karar verdiniz. Peki Türkiye’ye ve mülteci konusuna odaklanma kararı nasıl ortaya çıktı?

Zürih Onur Haftası organizatörleri bu yılki mottonun “queer mülteciler” olacağını duyurdu öncelikle. Biz de Offstream olarak etkinliklerimizden elde ettiğimiz gelirin bir kısmıyla queer mültecilerle çalışan bir organizasyona bağış yapmaya karar verdik ve görünürde mülteci ‘sorunuyla’ en çok iç içe olan ülke olan Türkiye’deki LGBTQİ arkadaşlarımıza eriştik ve sonuçta sizinle iletişim kurabildik.

İsviçre, Avrupa’nın ortasında çok ayrıcalıklı bir ülke. Bunun yanında birçok mülteci, İsviçre gibi güvenli yerlere göç etmeye çalışırken bir yerlerde yakalanıyor. Burada birçok Türk ve Kürt arkadaşımız var, bundan dolayı Türkiye’deki durumun farkındayız. Bizim için bu mücadeledeki yerel örgütlenmeleri desteklemek bu açıdan çok çok önemli. Bu yüzden Türkiye’deki organizasyonları desteklemeye karar verdik. Türkiye gibi ara ülkelerdeki organizasyonlar ve topluluklar LGBTİQ mültecilere destek konusunda en büyük katkıyı sağlayanlar.

Bu açıdan Kaos GL’nin çalışmalarına çok minnettarız. İnsanlar açlık, savaşlar ve zulüm yüzünden evlerinden kaçmak zorunda kalıyorlar. Bu kaçış sırasında da birçok –bazen ölümcül- tehlikelerle karşılaşıyorlar. Hedeflenen ülkeye varabildiklerindeyse reddediliyorlar veya hapse atılıyorlar. Durum tüm mülteciler için böyleyken, LGBTQİ mülteciler özellikle en hassas gruplardan. Birçok mülteci Kaos GL gibi kurumların çalışmalarına çok ihtiyaç duyuyor. Mülteciler, tanıdıkları herkesten ve bildikleri her şeyden uzaktayken Kaos GL gibi gruplar bu en hassas gruplara çok büyük destek oluyorlar.


Etiketler: kültür sanat
İstihdam