07/02/2022 | Yazar: Aslı Alpar
Gölgem gibi adım adım; Hatice ve Fatma anlatıyor.
Cis-heteropatriyarkal sistemin ürünü olan ve bu sistemi koruyan Medeni Kanunun soyadı hükümlerindeki eşitsizliğine karşı burada toplanıyoruz, dedik ve devam ediyoruz.
Bugün Hatice ve Fatma’nın anlattıklarına kulak veriyoruz.
Hatice evlilikle kadına dayatılan “kocanın soyadının” boşanmanın ardından dahi kalkmadığını şöyle anlatıyor: “Boşanmama rağmen halen ikinci soyadının her yerde karşıma çıkması, kimlik değiştirmek, her yerde tek tek ikinci soyadını değiştirmek. Halen sağlık sisteminde iki soyadlı olmak…”
Fatma ise evlilik ardından iki soyadı alanlardan. Hakkını korumak için aldığı bu kararın onu teknik olarak ne kadar zor duruma düşürdüğünü ve olması gerekeni anlatıyor:
“Ben evlenirken sadece kendi soyadımı kullanmak istemiştim ama evet bu da babadan gelen soyadım bunun da rahatsızlığını yaşıyordum. Soyadı denilen şeyin yani soyun babadan geçtiği durumu rahatsız edici.
“Neyse sonra toplumsal olarak eşimin farklı benim farklı soyadlarımızın oluşu herhangi bir durumda sorun yaratabilir diye düşündüm ve iki soy ismi kullanmaya başladım. İki adım ve iki soyadım oldu böylelikle. Uzun oldu ve arkadaşlarım ‘Brezilyalı mısın’ diye geyik yapıyorlar.
“Feminist bazı arkadaşlarım kendi soyadımı kullanmam gerektiği yönünde konuşuyordu o zaman. Fakat bunun da bir erkeğin yani babamın soyadı olduğunu söylüyordum. İnsanı çaresiz bir duruma sokuyor. Üç buçuk yıldır evliyim ve hâlâ eşimin soyadına çok da alışamadım. Hâlâ genellikle kendi soyadımla tanıtıyorum kendimi.
“30 yaşımda evlendim ve 30 yıldır kendimi anlattığım halimden başka bir duruma geçmek oldukça zor geldi. Bir de kütüğümün değişmesi oldukça garip gelmişti. Ben nerede doğduysam ya da aslen nereliysem orada kalmalı kütük denilen şey.”
*KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda yayınlanan yazı ve çizimlerden yazarları ve çizerleri sorumludur. Yazının ya da çizginin KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki veya çizimlerdeki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.
Etiketler: insan hakları, kadın