10/12/2020 | Yazar: Kaos GL

Ayrımcı uygulamalar kamu politikalarına da yansıdı. İşkence ve kötü muamele yasağı ile ifade özgürlüğü, kişi özgürlük ve güvenliği haklarının ihlalinde artış var!

10 Aralık’ta LGBTİ+’ların insan hakları Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Çizim: Berrin Simavlıoğlu / KaosGL.org için stok görsel

İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'nin kabul edildiği gün olan 10 Aralık 1948'den bu yana 10 Aralık, Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlanıyor. 10 Aralık’ta LGBTİ+ haklarının ne durumda olduğu sorusuna 2019 yılına ait LGBTİ+’ların İnsan Hakları Raporu’ndan yanıtlar arıyoruz…

Kaos GL Derneği, 2019 yılına ait LGBTİ+’ların İnsan Hakları Raporu’nu 17 Mayıs 2020’de yayınladı. Av. Yasemin Öz’ün hazırladığı raporda; 2019 yılında LGBTİ+’ların insan haklarına erişimini engelleyen uygulama ve insan hakları ihlallerine ilişkin vakalar yer alıyor.

Rapor kapsamında, yargıya veya basına yansıyan veya doğrudan Kaos GL Derneği’ne ulaşan başvuru ve bilgiler doğrultusunda 2019 yılında LGBTİ+’ların insan hakları alanında toplam 72 vaka ele alınıyor. Bu vakalarda çoğu zaman birden fazla ihlal yaşanıyor. İncelenen toplam ihlal sayısı ise 134.

Raporda ihlal sonucundaki süreç adaletin yerine geldiği olumlu bir sürece evrilmişse, olumlu olarak sonuçlanan vakalara da yer veriliyor. Böylece rapor LGBTİ+’lar açısından 2019 yılında gerçekleşen insan haklarına ilişkin tüm gelişmeleri ele almaya çalışıyor.

Vaka ve ihlallerin hak kategorilerine göre dağılımı ise rapora göre şöyle:

“Beş nefret cinayeti, on üç nefret suçu, altı nefret söylemi, iki cinsel şiddet vakası, işkence ve kötü muamele yasağı ihlali ile ilgili on, kişi özgürlüğü ve güvenliğinin ihlali konusunda otuz dört, özel hayatın gizliliğinin ihlali anlamında iki, ifade özgürlüğünün ihlali anlamında on altı, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme haklarının ihlali anlamında on üç, çalışma yaşamında ayrımcılıkla ilgili beş, eğitim alanında ayrımcılıkla ilgili dört, seyahat ve yerleşme özgürlüğü ve miras hakları alanında on üç, sağlık alanında ayrımcılıkla ilgili üç, mal ve hizmetlere erişim konusunda ayrımcılıkla ilgili dört, cezaevindeki LGBTİ+’lara yönelik hak ihlalleri ile ilgili üç ve mültecilere yönelik hak ihlalleri ile ilgili bir vaka”

Nefret söylemi ve nefret suçları

Nefret söylemi ve nefret suçları gibi ihlal sayısının çok yüksek olduğu kategorilerde, genel durumu yansıtabilecek sınırlı sayıda ihlale raporda yer veriliyor. Bu kategorilerdeki toplam ihlal sayıları İnsan Hakları Raporu’nda yer almıyor. Nefret suçlarına ilişkin toplam sayı ve güncel durum önümüzdeki günlerde yayınlanacak Nefret Suçları Raporu’nda açıklanacak. Nefret söylemine ilişkin ise derneğin Medya İzleme Raporu’ndaki veriler de özet olarak raporda yer alıyor.

“İhlale uğrayan LGBTİ+’lar telafiye yönelik mekanizmalara erişemiyor”

Raporda genel durum ise şöyle özetleniyor:

“Rapor kapsamında ele alınan vakalar incelendiğinde, 2019 yılında da LGBTİ+’lara yönelik hak ihlallerinin yoğunluğunu koruduğu görülecektir. LGBTİ+’lara yönelik ihlaller görünürleşmekle ve ihlallere karşı yasal yollara başvurma süreçlerinde artış olmakla beraber, 2019 yılında da olumlu yöndeki gelişmeler sınırlı kalmıştır. İhlallerin doğrudan otoriteler ve yasa uygulayıcılar kaynaklı olmasında bir artış görüldüğü gibi, toplumdan kaynaklı ihlal sayısı da yoğunluğunu sürdürmektedir. Buna karşın, ihlale uğrayan LGBTİ+’ların adalete erişim ve ihlallerin telafisine yönelik mekanizmalardan yararlanmaları konusunda kayda değer gelişmelerin olması gereken düzeyden çok uzakta kaldığı tartışmasızdır.

“LGBTİ+’ların insan haklarını izleme konusunda önceki yıllarda hazırlanan raporlarda da belirtildiği gibi, Türkiye hukuk sisteminde LGBTİ+’ları koruyucu hiçbir düzenleme mevcut olmadığı ve bu alanda herhangi bir kamu politikası oluşturulmadığı gibi, bizzat politika yapıcılar ve uygulayıcılar bu alandaki hak ihlallerinin artan şekilde aktörü olabilmekte, ayrımcı söylem üreten otoritelerin yaklaşımları LGBTİ+’lara yönelik ayrımcı uygulamalarda artış şeklinde kamu politikalarına yansıyabilmektedir.”

2019’da işkence ve kötü muamelede artış var!

Raporda 2019 yılı ile 2018 yılında gerçekleşen ihlaller de karşılaştırılıyor. Buna göre:

*Nefret Cinayetleri, Nefret Suçları, Nefret Söylemi, Cinsel Şiddet Suçları, Özel Hayatın Gizliliğinin İhlali, Çalışma Yaşamı, Eğitim, Sağlık, Mal ve Hizmetlere Erişim, Mülteciler ve Cezaevindeki LGBTİ+’ların durumu alanlarında ihlal sayıları benzer.

*İşkence ve Kötü Muamele Yasağı, İfade Özgürlüğü, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü ile Barınma-Seyahat ve Miras Hakkı alanlarında ihlal sayısı arttı. Kişi Özgürlüğü ve Güvenliği alanında ihlal sayısında ise yoğun bir artış var.

Bu durum şöyle açıklanıyor:

“2019 yılı ile 2018 yılında gerçekleşen ihlalleri karşılaştırdığımızda; doğrudan kamu otoritelerince gerçekleştirilen İşkence ve Kötü Muamele Yasağı, İfade Özgürlüğü, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü ile Kişi Özgürlüğü ve Güvenliği alanında ihlal sayısının yoğun artış göstermiş olması, kamu uygulamalarındaki yaklaşımların LGBTİ+’lar aleyhine bir seyirde olduğunun göstergesidir.

“Yine, Nefret Cinayetleri, Nefret Suçları, Nefret Söylemi, Cinsel Şiddet Suçları, Özel Hayatın Gizliliğinin İhlali, Çalışma Yaşamı, Eğitim, Sağlık, Mal ve Hizmetlere Erişim, Mülteciler ve Cezaevindeki LGBTİ+’ların durumu alanlarında ihlal sayısının 2018 yılıyla benzerlik göstermesi ise, gerek kamu otoriteleri gerekse toplum tarafından LGBTİ+’lara yöneltilen ihlallere ilişkin, LGBTİ+’lara yönelik yasal koruma getirilmemesi de dâhil kamu politikası eksikliğinin bir sonucu olarak okunmalıdır.”

Özet bölüm: TİHEK ve Kamu Denetçiliği

Raporda ihlal kategorileri ve başlıklar şöyle sıralanıyor:

*Yaşam hakkı ve LGBTİ+’lara yönelik nefret cinayetleri

*Nefret suçları

*Nefret söylemi

*Cinsel şiddet suçları

*İşkence ve kötü muamele yasağı

*Kişi özgürlüğü ve güvenliği

*Özel hayatın korunması

*İfade özgürlüğü

*Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı

*Çalışma hakkı

*Eğitim hakkı

*Sağlık hakkı

*Seyahat ve yerleşme özgürlüğü – mülkiyet hakkı

*Mal ve hizmetlere erişim

*Üreme hakkı – intersekslerin hukuki durumu

*Evlenme ve aile kurma hakkı

*Sosyal güvenlik hakkı

*Tutuklu ve hükümlü kişilerin hakları

*Yabancılar ile sığınmacı-göçmen-mültecilerin hakları

*Siyasi katılım hakkı

*Bilimsel ilerlemelerden yararlanma hakkı

*Bilgi edinme hakkı

*Zorunlu askerlik

Raporda bu başlıkların dışında Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ile Kamu Denetçiliği Kurumu karar ve uygulamaları da ayrıca yer alıyor. Bu durum şöyle açıklanıyor:

“2019 yılı raporumuzda, önceki yıllardan farklı olarak, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ile Kamu Denetçiliği Kurumu karar ve uygulamalarını ayrı başlıklar altında detaylı incelemeyi seçtik. Zira her iki kurumun da doğrudan insan hakları ihlalleri, ayrımcılık ve kamudaki hukuka aykırı uygulamalara ilişkin kurulmuş ve görevlendirilmiş olmalarına rağmen, konu LGBTİ+’lara geldiğinde, ayrımcı karar ve uygulamaları hayata geçirdiklerini, hak ihlallerini gidermek için görevlendirilmiş bu kurumların başlı başına kendilerinin LGBTİ+ dışlayıcı yaklaşımlar sergileyebildiklerini gördük.”

“Bugünü kuran LGBTİ+’lar tüm ayrımcılığa uğrayan kesimler için bir demokrasi, eşitlik ve yol hikâyesidir”

Raporun sonuç bölümünde ise şu değerlendirme yer alıyor:

“Kamu otoritelerince uygulanan yoğun bir baskı ve yasaklama döneminden geçen Türkiyeli LGBTİ+’ların, küresel kazanımların ve iletişim ve ifade alanlarındaki ilerlemelerin de etkisiyle, var oluş alanlarını geliştirme konusunda dirençten vazgeçmedikleri, en baskıcı dönemlerde dahi yaratıcı çözümler geliştirerek ayakta kalmaya ve haklarını elde etmeye yönelik inançlarını korumaları, LGBTİ+’larla beraber herkesin özgürleşeceği, daha demokratik ve eşitlikçi bir topluma dair umudumuzu da beslemektedir .

Türkiye resmi tarihinde LGBTİ+’lara yönelik bilgi ne kadar karartılmaya çalışılmışsa da, bu topraklar LGBTİ+’ların çeşitli şekillerde kendilerini var ve ifade ettikleri ve benimsendikleri bir geçmişe sahiptir. LGBTİ+’lara yönelik üretmeye çalıştığımız her bilgi, aynı zamanda bilgilerin artık karartılmaması içindir. LGBTİ+ kimliklerin inkâr edilemediği bir Türkiye’de, bugünü kuran LGBTİ+’lar, tüm ayrımcılığa uğrayan kesimler için bir demokrasi, eşitlik ve yol hikâyesidir.”

Raporun tamamına ulaşmak için tıklayın.


Video Haber İkon  İlgili Video:


Etiketler: insan hakları
İstihdam