08/11/2023 | Yazar: Defne Işık

Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayının yirmi altıncısı İzmir’de, “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Önleyici Çalışmalar” temasıyla gerçekleşti.

26. Kadın Sığınakları ve Dayanışma Kurultayı gerçekleşti Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

1998 yılından bu yana her yıl düzenlenen kurultayın 26.sı İzmir Kadın Dayanışma Derneği ev sahipliğinde 300 katılımcı ile 4-6 Kasım tarihlerinde İzmir’de yapıldı. Bu yıl kurultay “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Önleyici Çalışmalar” başlığı çerçevesinde ilerledi.

Kurultay, açılış konuşması ile başladı. İzmir Kadın Dayanışma Derneğinin yaptığı konuşmanın temelinde; kadın haklarını, kadın görünürlüğünü seneler içerisinde sekteye uğratan politikalar ve siyasi ortam bulunuyordu. Kadınlar için mevcut güvenli alanların giderek azaldığıyla devam edilen konuşma “Giderek zorlaşan siyasi ve politik iklimde kadın dernekleri, kadın hakları savunucuları ve LGBTİ+’larla birlikte mücadele edeceğiz.” Sözleriyle sona erdi. 

Açılışın ikinci kısmında, Belçika’nın Fransızca konuşulan bölgesinde faaliyet yürüten Garance örgütünden Irene Zeilinger’in konuşması ile devam etti. Zeilinger’in konuşmasının temel mesajında, “Şiddetten uzak yaşam önleyici çalışmayla başlar” vardı. Örgütünün çalışma pratiklerinden de bilgiler sunan Zeiliger, oturumunu soru-cevap kısmıyla tamamladı.

İlk oturum nasıl geçti? 

Kurultayın ilk oturumunda, İstanbul Sözleşmesi Bağlamında Önleyici Çalışmalar; Türkiye’de haklarımıza saldırılar, uygulama sorunları ve önleyici çalışmalar; Kadına yönelik şiddeti önlemek için kadınlarla dayanışmak konuları çerçevesinde sunum ve tartışmalar yapıldı.

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı gönüllüsü Selime Büyükgöze, İstanbul Sözleşmesi’nin önleyici çalışmalara dair öngördüğü çerçeveyi tartışmaya açtı ve İstanbul Sözleşmelerinin maddeleriyle birlikte önleyici çalışmanın toplumsal cinsiyet ekseninde nasıl oluşturulabileceğine dair aktarımlarda bulundu.

EŞİK üyesi Gökçeçiçek Ayata ise, Türkiye’nin anayasaya ve imzacı bulunduğu Uluslararası Sözleşmeler doğrultusunda kadın haklarına yönelik saldırılara dair sorumluluklarını belirtti. Ayata, Türkiye’deki politik iklimin toplumsal cinsiyet ekseninden kayarak ailenin güçlendirilmesine eğildiğine değindi. Bu aşamada “farklı aileler” üzerine de konuşmak gerektiğine değinildi ve ailenin tek ebeveynli, kendi kurduğumuz çevre ya da eşcinsel ilişki üzerinden şekillenebileceğinden söz etti. Ayata, konuşmasını “ Dayanışma yaşatır, iyi ki birlikteyiz” sözleriyle tamamladı.

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı gönüllüsü Açelya Uçan, kadına yönelik şiddeti önlemek için kadınlarla dayanışmaya dair sunumunu yaptı. Şiddetin dozuna bakılmaksızın mümkün olan en erken zamanda şiddeti durdurup yaşananın adını koyabilmenin yollarına dair konuşmanın da önemine değindi.

İkinci oturumda neler konuşuldu? 

Kurultayın ikinci oturumunda, Afet ve kriz dönemlerinde önleyici çalışmalar, Cinsel Sağlık Hizmet ve Haklarına Erişimde Koruyucu ve Önleyici Çalışmalar, Belediyelerde KİHEP uygulamalarının önleyici çalışmalardaki yerine dair sunumlar ve tartışmalar yapıldı.

Afet ve kriz dönemlerinde önleyici çalışmalar başlığında Afet için Feminist Dayanışma’dan Tuğçe Canbolat; deprem sonrasında koalisyon olarak yürüttükleri çalışmalardan, karşılaştıkları sorunlardan ve kriz durumlarındaki dayanışma pratiklerinden söz etti. Sunumunda LGBTİ+’ların deneyimlerine de yer veren Canpolat, deprem sonrası yaşamın LGBTİ+’lar için daha da zorlaştığına, güvenli alanlarını kaybettiklerine ve depremin etkisiyle yeni ev bulamadıkları için aile evine dönmek zorunda kaldıklarına değindi.

Aynı başlık, Kadın Koalisyonu’ndan Gül Erdost’un sunumu ile devam etti ve deprem bölgesinde yürüttükleri çalışmalardan bahsetti. Devamında, afetlere toplumsal cinsiyet bakış açısı ile hazır olmayı tartıştı.

Oturum, TAPV’dan Deniz Özkor’un Cinsel Sağlık Hizmet ve Haklarına Erişimde Koruyucu ve Önleyici Çalışmalar başlığıyla devam etti. Kapsamlı cinsel sağlık eğitimlerinin önemini vurgulayan Özkor, sağlıkta  hizmetlerine erişimin giderek zorlaştığına ve ekonomik olarak ulaşılamaz hale geldiğine değindi.

Oturumun son konuşmacısı, Kadının İnsan Hakları Derneği’nden Duygu Dokuz ise Belediyelerde KİHEP (Kadının İnsan Hakları Eğitim Programı) uygulamalarının kadınlar ve beraberinde belediyeler açısından güçlendirici etkisinden bahsetti.

Gün soru-cevap kısmıyla tamamlandı. Farklı şehirlerden ve örgütlerden gelen katılımcılar deprem sonrası süreçte yaşananlara dair kendi deneyimleri ve danışan deneyimleri üzerine aktarımda bulundular. 17 Mayıs derneğinden sosyal hizmet uzmanı Havva Kafes, Ankara LGBTİ+ Deprem Dayanışması çalışmalarından (başlıca sosyal hizmet uzmanı desteği, kaynak geliştirme, savunuculuk, akran danışmanlığı ve haber teyitleri) söz etti ve LGBTİ+’ların süreçte yaşadıkları zorluklara değindi. Peşinden Kaos GL Derneğinden sosyal hizmet uzmanı Defne Işık, deprem sonrası süreçte LGBTİ+ Mültecilerin yaşadıkları deneyimlerden ve maruz bırakıldıkları katmanlı ayrımcılıktan; uzman ve dernek olarak yönlendirme, kaynak sıkıntılarından bahsetti. Kafes ve Işık’ın aktarımlarındaki ortak nokta, süreç boyunca destekleri ve kaynakları araştırırken kapsayıcılık konusuna ayrıca baktıkları oldu.

Atölyeler, grup sözcülerinin aktarımları…

Kurultayın ikinci günü tematik atölyelerle başladı. İlgi ve çalışma alanlarına göre ayrılan katılımcılar; oturumlarında başlıklara dair deneyimlerini, önerilerini sundular. Günün sonunda politikaya ve harekete dair önerilerini bir araya getirdiler.

Kurultayın üçüncü günü, grup sözcülerinin sunumları ile devam etti ve genel grubun öneri ve şerhleriyle ilgili notlar alındı.

26. Kadın Sığınakları ve Dayanışma Kurultayı sonuç bildirgesi 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde kamuoyu ile paylaşılacak.

Kurultay sonunca Kadının İnsan Hakları derneğinden Özlem Şen, Hande Buse Şeker davasındaki son gelişmeye dair bilgi verdi ve kurultay katılımcıları ile birlikte dayanışma mesajı yayınlandı.

Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı Bileşenleri kimler?

1- Adana Kadın Dayanışma Merkezi ve Sığınma Evi Derneği (AKDAM)

2- Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği

2- Aydın Söke Kadın Sığınma Danışma ve Dayanışma Derneği

4- Bodrum Kadın Dayanışma Derneği (BKD)

5- Buca Evka-1 Kadın Kültür ve Dayanışma (BEKEV)

6- Çanakkale Kadın El Emeğini Değerlendirme Derneği ve Kadın Danışma Merkezi (ELDER)

7- Deniz Yıldızı Kadın Dayanışma Derneği

8- Edirne Kadın Merkezi Danışma Derneği (EKAMEDER)

9- Engelli Kadın Derneği (ENG-KAD)

10- Fethiye Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği

11- Günebakan Kadın Derneği

12- İzmir Çiğli Evka 2 Kadın Kültür Evi Derneği / ÇEKEV

13- İzmir Kadın Dayanışma Derneği

14- Kadın Dayanışma Vakfı

15- Kadın Zamanı Derneği

16- Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV)

17- Katre Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği

18- Koza Kadın Derneği

19- Lotus Kadın Dayanışma ve Yaşam Derneği

20- Mersin Bağımsız Kadın Derneği (BKD)

21- Mimoza Kadın Derneği

22- Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı

23- Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği

24- Muğla Emek Benim Kadın Derneği

25- Rosa Kadın Derneği

26- Star Kadın Derneği

27- Uluslararası Göçmen Kadınlar Dayanışma Derneği (UGKDD)

28- Urla Kadın Dayanışma Derneği (URKAD)

29- Yaşam Kadın Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifi (YAKA-KOOP)

30- Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği

* Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı bileşeni olan Adıyaman Kadın Yaşam Derneği, Ceren Kadın Derneği, Gökkuşağı Kadın Derneği, Muş Kadın Çatısı Derneği, Muş Kadın Derneği, Selis Kadın Derneği ve Van Kadın Derneği’nin faaliyetine 22 Kasım 2016 tarihli Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameyle (KHK/677) son verildiğinden listede yer alamamaktadır.


Etiketler: insan hakları, kadın, yaşam
İstihdam