13/05/2022 | Yazar: Aslı Alpar

Eskişehir’de yaşayan LGBTİ+’lar kentte dağıtılan LGBTİ+’ların öldürülmesi çağrısının yer aldığı broşürler hakkında suç duyurusunda bulundu. Kentteki LGBTİ+ aktivistlerle, broşürlerin dağıtılmasının ardından kentteki havayı konuştuk.

"Devlet, katledilmemiz için yayımladığı fermanları evlerimizin posta kutusuna koyan cemaatlere ne yapacak?" Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Eskişehir’de LGBTİ+’ların öldürülmesi çağrısının yer aldığı, imzasız, “Livata olayının haramlığının ayet ve hadislerle açıklaması” broşürünün ardından Eskişehir’de yaşayan LGBTİ+ aktivistlerle konuştuk.

Kentte yaşayan LGBTİ+ aktivistler endişeli. Ancak onlar, bu broşürün ve benzeri nefret faaliyetlerinin kendilerini eve kapatmalarına, bu kentten ayrılmalarına neden olmayacağını söylüyor. Eskişehir’de yaşayan LGBTİ+ aktivistler, dağıtılan broşürle ilgili suç duyurusunda bulunduklarını da belirtti.

LGBTİ+ aktivisti Ecmel Deniz, Eskişehir Onur Yürüyüşü komitesinden Toprak Baş ile Sevcan İncesu ve Eskişehir’de yaşayan Mati Solak broşür sonrası kentteki durumu anlattı.

“Yaşam hakkımızı hedef alanlar derhal tutuklamalı”

LGBTİ+ aktivisti Ecmel Deniz İktidarın nefret politikalarının LGBTİ+’ları açık hedef haline getirdiğine dikkat çekiyor:

“Eskişehir LGBTİ+’ların güvenli alan olarak tanımladığı bir şehir(di). Fakat özellikle son iki yıldır, Anayasa’nın laiklik ilkesine karşı faaliyetler gösteren cemaatler Eskişehir’i işgal etti. Şu an onların görünür olmaktan çekinmedikleri bir duruma gelmiş durumdayız. Gençlerin yoğun olarak bulunduğu bölgelerde ‘bayanlara’ ve erkeklere özel kafeler açıyor.

“Şehrin güvenliğini sağlama iddiasıyla her fırsatta toplanma hakkımızı yasaklayan valilik, laiklik karşıtı tarikatların, cemaatlerin faaliyetlerine alan açıyor ve hatta destekliyor. İktidarın nefret politikaları LGBTİ+’ları açık hedef haline getiriyor.

“Lubunyaların örgütlenmesi, bir araya gelmesi valilik tarafından devamlı şekilde yasaklanırken, tarikatların ölüm tehditlerine ses çıkarılmıyor. Bu olayın sorumluları nefret söylemi üreten iktidardır. Bu olayın sorumlusu örgütlenme hakkımıza engel olan Eskişehir Valiliğidir. Yaşam hakkımızı hedef alan bu olaylara karşı derhal önlemler alınmalı ve sorumlular tutuklamalı. Bizler yaşam hakkımızı, varoşlarımızı savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. Her lubunya özgürce ve güvenli bir şekilde sokakta yürüyene kadar mücadele edeceğiz.”

devlet-katledilmemiz-icin-yayimladigi-fermanlari-evlerimizin-posta-kutusuna-koyan-cemaatlere-ne-yapacak-1

“Biz bu nefreti Maraş’tan, Madıkmak’tan, 6-7 Eylül’den biliyoruz”

Eskişehir’de yaşayan bağımsız aktivist ve travesti işletmeci Mati Solak, Onur Yürüyüşleri’ni yasaklayan devletin katliam çağrısında bulunan gruplara yönelik ne yapacağını merak ediyor:

“Seksenli yıllarının sonundan bugüne bu kent lubunya hafızalarda sürgün kent niteliği taşıyor. O dönem sürgün devletin baskı ve şiddet politikalarıyla ilgiliydi. Aradan 25-30 yıl geçmesine rağmen LGBTİ+’lara yönelik şiddet ve baskı aynı şekilde devam ediyor. Bu kez doğrudan sadece devlet eliyle değil devletin dolaylı olarak bize uzattığı bir şiddet de söz konusu.

“2021’de Eskişehir Onur Yürüyüşü’nde polis LGBTİ+ aktivistlere şiddet uyguladı. İnsanları sırf gökkuşağı bandanası taktı diye gözaltında bekletip, eylemciye astım ilacını bile vermeyen devletin valisi bugün var oluşumuza nefret kusan cemaatle poz verdi!

“Aynı devlet katledilmemiz için yayımladığı fermanları kendi evimizin posta kutularına kadar koyan cemaatlere karşı ne yapacak?

“Biz bu nefreti Maraş’tan, Madıkmak’tan, 6-7 Eylül’den, yüzlerce insanın katledildiği birçok pogromdan biliyoruz.  Bu tehditlerle, nefretle yaşamamızı engelleyeceklerini sanıyorlar ama biz ne ilkiz ne de sonuz. Ben bu kentte yaşayan bir travesti işletmecisi ve performans sanatçısı olarak kentte yaşayan LGBTİ+’ların can güvenliği konusunda endişe duyuyorum. Haklıyım da endişemde. İnsanın yaşam hakkını ellerinden almaya yönelik bildirilerin dağıtılmasına göz yuman kolluk sokakta başıma bir şey geldiğinde aramayacağım kolluk demek.

“Bu şehirde yaşayan lubunyalar olarak Eskişehir’de dağıtılan bu nefret dolu broşürlere yönelik suç duyurusunda bulunduk takipçisi de olacağız. Hatırlatalım, Eskişehir’de vardık ve var olmaya devam edeceğiz.

devlet-katledilmemiz-icin-yayimladigi-fermanlari-evlerimizin-posta-kutusuna-koyan-cemaatlere-ne-yapacak-2

“Eskişehir’de dağıtılan broşürler sadece beni değil bütün ailemi fazlaca endişelendirdi”

Pride Eskişehir gönüllüsü Toprak Baş ise broşürlerin, aileler arasında nefreti körüklemesinden kaygı duyduğunu söylüyor:

“Bir LGBTİ+ olarak yaşadığım şehirde dağıtılan ne olduğu belirsiz, LGBTİ+’ları katletmeye çağıran nefret dolu broşürler sadece beni değil bütün ailemi fazlaca endişelendirdi. Bense bana zarar gelmesinden çok fobik ailelerin nefretini daha da körüklemesinden korkuyorum. Bu tarz bir eylemi önünü arkasını düşünmeden kendilerine hak görmeleri, bizi ölüme layık görmeleri insanlık dışı bir suçtur. Transeksüel bir birey olarak tek istediğim özgürce bedenimde yaşamakken bu tür kim olduğu dahi bilinmeyen saldırılar yüzünden korkarak çekinerek yaşamayı hak etmiyorum hak etmiyoruz.”

“Bu broşürle LGBTİ+’ları korkutmak ve evlerine hapsetmek istiyorlar”

Pride Eskişehir gönüllüsü Sevcan İncesu, Eskişehir’de son üç yıldır benzer broşürlerin dağıtıldığını söylüyor.

Eskişehir küçük bir kent ve bu tür gerici çalışmalar çok hızlı yayılıyor. Bu broşürle LGBTİ+’ları korkutmak ve evlerine hapsetmek istiyorlar. Eskişehir’de LGBTİ+ görünürlüğünün çok olduğunun farkındalar. Daha güvenli bir kent olduğu düşüncesiyle birçok LGBTİ+ öğrenci bu kenti tercih ediyor. Bundan rahatsızlık duyuyorlar.

“Ancak Eskişehir öğrencilerin, lubunyaların şehri, fobiklerin ve nefret yaymaya çalışan örgütlerin değil. Biz hep buradaydık, buradayız. Bu kent bizimle birlikte güzel. Bu ayrımcılık, bu nefret herkese yapılmıştır. Bugün LGBTİ+’lara, yarın kadınlara, sonra çocuklara… Eskişehir’de tüm hak savunucularının bur broşüre karşı bir araya gelmesi gerekiyor. Bu broşürler ne yazık ki bazı nefret cinayetlerinin önünü açabilir, bunların artmasına yol açabilir. En kısa sürede sorumluların yakalanıp yargılanmasını istiyoruz.”


Etiketler: insan hakları, nefret suçları, kent hakkı
İstihdam