10/02/2025 | Yazar: Kaos GL
40+ Lubunya’nın iki gün süren “Yas, Kayıp ve Yeniden Başlamak” etkinliğinde bir araya gelen LGBTİ+’lar, yas ve ölümün bireysel ve kamusal düzlemlerini tartıştı.

40+ Lubunya, “Yas, Kayıp ve Yeniden Başlamak: 40+ Lubunyaların Hikayeleri” başlıklı bir etkinlik düzenledi. 8-9 Şubat tarihlerinde Ankara’da yapılan etkinlikte iki gün boyunca yas ve ölümün bireysel ve kamusal boyutları tartışıldı.
“Nekro-politika, Siyasal Ölüm”
Etkinlik ilk olarak Kaos GL Akademik ve Kültürel Çalışmalar Program Koordinatörü Aylime Aslı Demir’in “Nekro-politika, Siyasal Ölüm” sunumuyla başladı. Nekro-politikanın egemenin kimin yaşatılmasını hedeflediğini, kimin ölmesinin beklendiğini ve ölüm aracılığıyla hangi siyasal düzenlemelerin işlediğini sorgulayan bir kavram olduğunu hatırlatan Demir şöyle dedi:
“Nasıl ki biyopolitika yaşamın düzenlenmesi ve kontrolü üzerine odaklanıyorsa, çağımız yalnızca yaşayan bedenleri değil; aynı zamanda ölü bedenler üzerinden uygulanan nekro-politika aracılığıyla, ölüm yoluyla egemenliğin nasıl hayata geçirildiğini de gözler önüne sermekte. Devlet ve iktidar, yaşam ile ölüm arasında keskin bir sınır çizerek, ölü bedenler üzerinden kimlik, aidiyet ve hafıza politikalarının yeniden üretilmesine zemin hazırlamakta.”
Demir, sunumunda şu soruları da tartışmaya açtı:
“Peki, LGBTİ+'lar olarak devlet veya siyasal aktörlerin ölü bedenlere yönelik müdahalelerini nasıl teşhis edebiliriz? Ölülerimize, gömülme ya da gömülmeme biçimlerimize, yas tutma ya da tutamama süreçlerimize bakarak, nekro-politikanın bu coğrafyada nasıl işlediğini ortaya çıkarabilir miyiz? Mezarlara el koyma, cenaze ritüellerinin dayatılması veya ölü bedenin kimliğinin gizlenip yeniden biçimlendirilmesi gibi uygulamalar üzerinden, devletin ölüm-düzen ilişkisi, yoksul, LGBTİ+, queer, etnik ya da dini azınlıkların ölüm ve defin süreçlerinde maruz bırakıldığı ayrımcılığı konuşabilir miyiz?”
Katılımcılar hem sunum sırasında hem de sunumun ardından yapılan forumda kendi deneyimlerini ve düşüncelerini paylaştı.
“Mama kabı, battaniye ve insanlar: Bir hayvanın ölümünün ardından geride kalanlar”
Etkinlik kapsamında Alican Eralp ise “Mama kabı, battaniye ve insanlar: Bir hayvanın ölümünün ardından geride kalanlar” başlıklı bir sunum yaptı. Kesişimsellik kavramını eleştirerek sunumuna başlayan Eralp, şu başlık ve soruları tartışmaya açtı:
“Bir köpeğin ölümü neye benzer, bir insanın kaybına benzer mi mesela? Aileden birini yitirmek gibi midir yoksa bir arkadaşın ölümünü mi hatırlatır? Peki, lafı insanların ölümüne getirmeden bir kedinin yokluğunu tarif etmek mümkün değil midir? Sahi, hayvanların yasını tutmaya izin var mıdır; varsa hangilerinin? Ait olduğumuz kültürde, hangi kayıplar hep birlikte gömülebilir? Bir sokak köpeğinin mezar taşı olur mu? Acaba, hayvan kaybının toplumsal tanınmazlığı, hayvanlar için tutulan yası “kuir bir şey” mi yapıyor?”
“Yaşam Sertifikası Atölyesi & Yas ve Kayıp Sonrası Büyüme ve Güçlenme”
İki gün boyunca sunumların yanı sıra forum ve atölyelerin de olduğu etkinlikte 17 Mayıs Derneği Sosyal Hizmet Uzmanı Elif Topçu ve Esenlik Programı Koordinatörü Can Eren ile “Yaşam Sertifikası Atölyesi & Yas ve Kayıp Sonrası Büyüme ve Güçlenme” atölyesi de yapıldı. Atölyede şu başlıklar ele alındı:
“Hayatımızda bağ kurduğumuz önemli biri, bakımını üstlendiğimiz bir canlı, kaybettiğimiz bir kurum, inisiyatif, hak, nesne, değer, kimlik ve birçok şeyi ‘’kaybettiğimiz’’de yapısal bir model sunulmuştur sıklıkla bizlere. Bu yapısal modelde yas tutarken ‘’rahatlama’’ hedefine varmanın sevilen kişinin kalıcı olarak kaybedilmesi, bu kişiden kopuk yeni bir hayata başlama arzusu ve tam tecrübe edilmiş bir “hoşça kal” demek olduğu öğretisini biliyoruz. Peki bu hepimiz için uygun mu, rahatlama sağlama konusunda bize yardım sağlar mı? Veda etmek, unutarak yola devam etmek, kaybı kabullenerek ‘’hayatımıza dönmek’’ bize gerçekten yardımcı olur mu?”
Atölye kapsamında katılımcılar kaybettikleri canlı, nesne ya da hislerle ilgili yaşam sertifikaları da hazırladı. Atölyenin sonunda paylaşım çemberinde yas ve kayıp sonrası büyüme ve güçlenmeye odaklanarak yas ve kayıp sonrası büyüme ve güçlenme pratikleri konuşuldu.
*Bu etkinlik Avrupa Birliği Sivil Düşün programı kapsamında Avrupa Birliği desteğiyle hazırlanmıştır. İçeriğin sorumluluğu tamamen 40+ Lubunya’ya aittir ve AB’nin görüşlerini yansıtmamaktadır.
Etiketler: yaşam