05/09/2024 | Yazar: Kaos GL
Kaos GL Derneği İnsan Hakları Programı Koordinatörü Kerem Dikmen, bianet’e AİHM’in Türkiye’ye LGBTİ+ yürüyüş ve etkinlik yasaklarını sorması hakkında konuştu.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Kaos GL Derneği’nin LGBTİ+ yürüyüş ve etkinlik yasaklarıyla ilgili iki başvurusunu birleştirdi. Türkiye’nin 1 Ekim’e kadar karar vermesi gereken dava, toplanma ve örgütlenme özgürlüğü, ayrımcılık yasağı ve etkili başvuru hakkı temelinde AİHM tarafından incelenmeye başlandı. Kaos GL Derneği’nden Kerem Dikmen, başvuru ve dava sürecini bianet’ten Aytok Efe Bastacıoğlu’na anlattı.
Başvuru sürecinde iki ayrı başvuru yaptıklarını ifade eden Dikmen, şunları söyledi:
“İki ayrı başvuru var. İlki, 2015 yılında yapılmak istenen 17 Mayıs yürüyüşünün Ankara'da yasaklanmasıyla ilgili. Yasaklama gerekçesi, aynı tarihte yapılacak AKP kongresiydi. Ankara Valiliği yasaklama kararı aldıktan sonra biz de mahkemeye başvurduk.
İkinci başvuru ise 2017 Kasım ayında ilân edilen Ankara'daki genel LGBTİ+ etkinlik yasağıyla ilgiliydi. Bölge İdare Mahkemesi bu yasağı iptal etti, ancak yürütmeyi durdurma talebi reddedilmişti. İç hukuk yollarını tükettikten sonra, önce Anayasa Mahkemesi’ne, sonra da AİHM’e başvurduk. Anayasa Mahkemesi, kurum olarak bir karar elde edildiğini belirterek başvuruyu reddetti. Ancak dosyayı AİHM'e taşıdık ve süreç devam ediyor.”
AİHM’in kararının uluslararası ve bölgesel düzeyde etki yaratabileceğini belirten Dikmen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“AİHM'in kararları uluslararası ve bölgesel düzeyde etki yaratabilir. Türkiye'de uluslararası kararların bir kısmı uygulanırken, bir kısmı da uygulanmıyor. Biz, bu dosyadan olumlu bir karar alacağımızı umuyoruz. Ancak kararın uygulanabilirliği konusunda bazı endişelerimiz var. Eğer AİHM, keyfi yasaklamaların önlenmesi yönünde bir karar verirse, bu kararın etkili olması için yerel yönetimlerin davranış değişikliği göstermesi gerekir. Türkiye'de valilikler ve kaymakamlıklar zaman zaman yasaklamalara devam ediyor. İç hukukta kazandığımız davalar bile bazen sonuç getirmiyor. Türkiye'deki yargı sistemindeki sorunlar, bir ihlal kararı alsak bile kararın kalıcı bir etki yaratıp yaratmayacağı konusunda soru işaretleri oluşturuyor.”
Tıklayın-AİHM Türkiye’ye LGBTİ+ yürüyüş ve etkinlik yasaklarını sordu
Etiketler: insan hakları, dava