22/06/2025 | Yazar: Kaos GL
Trans hakları savunucuları, 11. İstanbul Trans Onur Haftası’nda Aile Yılı ve iktidarın siyasal şiddetine karşı mücadele yollarını tartıştı.

11. İstanbul Trans Onur Haftası, Aile Yılı ve LGBTİ+’ları hedef alan yasa taslaklarını, LGBTİ+’ları hedef alan siyasal şiddete karşı mücadele yollarını tartıştı. 21 Haziran’da yapılan söyleşide KaosGL.org Genel Yayın Yönetmeni Yıldız Tar konuştu.
Tar, “Nüfus politikaları adı altında cinsel politikaların hayata geçirilmesi, iktidarın merkezde daha fazla güç depolamasının aracına dönüşmüş durumda. Haliyle, ne Aile Yılı sadece nüfus ve aileyle ilgili; ne de LGBTİ+’lara dönük düşmanlık politikası sadece bir günah keçisi ilan etme girişimi” diyerek LGBTİ+’lara siyasal şiddete dikkat çekti.
Yasa tasarısı taslağının Meclis gündemine gelmesi ve yasalaşmasına karşı herkesin mücadele etmesi gerektiğini vurgulayan Tar, “Toplumsal ve siyasal eşitlik, özgürlük ve adalet mücadelesi yürüten herkesin hem bireysel hem de mensubu oldukları topluluklar düzeyinde önemli bir sorumluluğu var: Tarihin ve insanlığın doğru tarafında yer almak, sadece pozisyon belirtmek yerine harekete geçmek” ifadelerini kullandı.
TIKLAYIN - LGBTİ+’lara İlişkin Algı Araştırması'nın sonuçları yayında!
Kaos GL ve 17 Mayıs derneklerinin yürüttüğü “LGBTİ+lara İlişkin Algı Araştırması”nın sonuçlarına da değinen Tar, şöyle dedi:
“Toplumun yüzde 38,8’inin LGBTİ+’ların eşit ve özgür bir şekilde yaşamasını desteklemesi; muazzam bir zemin. O eşitlik ve özgürlüğün nasıl inşa edileceğini pratik adımlarla destekler ve rol model oluşturabilirsek; geleceğe dair umudumuzu yeşertmek ve enseyi karartmamak için nedenlerimiz çoğalacak. Kutuplaşma ve düşmanlık konusu edilen meselelerde, ilk refleks bu düşmanlığı yürüten kesim ve öznelere seslenmek veya onlara laf anlatmak oluyor. Ancak toplumsal mücadeleler tarihi, bu yöntemin hiç işe yaramadığı gibi aksine zararları olduğunu gösteriyor. Her meselede bir destekçi grup, bir karşıt grup bir de ortada duran kararsızlar vardır. Haklara ve özgürlüklere karşıt gruplar, esasen katılaşmış ve değişmeye kapanık bir zihin yapısının propagandasını yapar. Hak ve eşitlikleri destekleyen özneler, bu zihin yapısını dönüştürmeye enerji harcadıklarında hüsranla elbette karşılaşacaktır. Bu zihin yapısı, orda duran kararsız kesim daha pozitif bir yöne evrildiğinde değişebilir veya marjinal kalır. LGBTİ+ hakları meselesinde de kavga kimin marjinal olduğu kavgası. İktidar, LGBTİ+’ları marjinal bir grup ve onları destekleyenleri de marjinal destekçisi ilan ederken bu gerçeğin farkında. Ancak bu kamuoyu araştırması hakikatin hiç de öyle olmadığını gösteriyor. Yaklaşık yüzde 40 destek, siyasal iktidarın neden LGBTİ+’lara taktığı sorusunun yanıtlarından biri. Daha önemli olan soru ise: LGBTİ+’ların eşit ve özgür yaşaması gerektiğini düşünen yüzde 40’ın neden sesinin çıkmadığı sorusu. Araştırmada bu sorunun yanıtı da mevcut: çevreden dışlanma korkusu ve şiddet tehdidi.”
Araştırma hakkında
Kaos GL ve 17 Mayıs derneklerinin yürüttüğü “LGBTİ+lara İlişkin Algı Araştırması”nın raporu geçtiğimiz aylarda yayınlandı.
Araştırma, daha önce LGBTİ+’lara yönelik tutum ve algıyı ölçme konusunda Türkiye örneklemini yansıtan bir kamuoyu araştırması yapılmadığı için bir ilk olma özelliği taşıyor. 1500 kişinin katılımıyla gerçekleşen araştırmanın sonuçları, Türkiye’de LGBTİ+’lara ilişkin algılara dair geniş bir manzara sunuyor.
Araştırmanın sonuçlarına göre; katılımcıların yüzde 38.8’i LGBTİ+’ların eşit ve özgür bir şekilde yaşamasını desteklediğini belirtti. Benzer şekilde katılımcıların yüzde 39,1’i transların cinsiyet uyum süreçleri için sağlık hizmeti almasını destekledi.
Etiketler: insan hakları, aile, siyaset, onur yürüyüşü, özel haber