30/07/2012 | Yazar: Kaos GL
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin, Diyanetin görüşüne dayanarak verdiği ‘cami ve mescit dışındaki yerlerin ibadethane olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı’ yönündeki kararı Alvilerce Türkiye genelinde eş zamanlı eylemlerle protesto edildi
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin, Diyanetin görüşüne dayanarak verdiği “cami ve mescit dışındaki yerlerin ibadethane olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı” yönündeki kararı Alvilerce Türkiye genelinde eş zamanlı eylemlerle protesto edildi
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin, diyanetin görüşüne dayanarak verdiği "cami ve mescit dışındaki yerlerin ibadethane olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı" kararına tepki gösteren Aleviler, bu kararı tanımadıklarını belirtti. Cemevlerinin ibadethane olduğu gerçeğini tartıştırmayacaklarını vurgulayan Geçmez, “Herkes bilmeli ki; Aleviler için ibadethane konusunda belirleyici olan yargı kararları değildir. Bu konuda Başbakan, Meclis başkanı konuşamaz. Diyanet ve mahkeme karar alamaz” dedi.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin, Diyanetin görüşüne dayanarak verdiği "cami ve mescit dışındaki yerlerin ibadethane olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı" yönündeki kararını Türkiye genelinde yaptığı eş zamanlı eylemlerle protesto etti.
Ankara’da ise YKM önünde eylem yapan Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı adına açıklamada bulunan Ercan Geçmez, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin, Çankaya Cemevi Yaptırma Derneği hakkındaki kapatma davasını reddeden yerel mahkeme kararını oy çokluğuyla bozarak cemevlerinin ibadethane olmadığına, ilgili yasa ve düzenlemelere göre cami ve mescit dışındaki yerlerin ibadethane kabul edilemeyeceği yönündeki kararını hatırlattı.
“Yargıtay’ın verdiği bu karar, bütün cemevlerin kapatılmasına kadar varabilir” diyen Geçmez, ancak Alevilerin buna asla izin vermeyeceğini ve uygulamada kimsenin buna cesaret edemeyeceğini belirtti.
Yargıtay’ın verdiği bu kararın sıradan bir karar olmadığını ifade eden Geçmez, “Hükümetin, Diyanetin, Meclis başkanının paralel açıklamaları bu karar ile değerlendirildiğinde, Alevilere karşı nasıl bir bütünsel yaklaşımı ve fikri ifade ettiği görülüyor. Tüm Alevi örgütlerinin ve Alevilerin cemevleri konusundaki talepleri ortada iken bu karar ve söylemler, hükümetin inançlarla ilgili yürüttüğü açılımlardaki samimiyetsizliği bir kez daha ortaya çıkarıyor” diye konuştu.
Verilen bu kararın ve hükümetin yaklaşımlarının evrensel demokraside yeri olmadığı gibi insan haklarına da yaraşır bir yanı olmadığını vurgulayan Geçmez, Suriye’ye demokrasi götürmeye heveslenen Türkiye’nin kendi ülkesinde evrensel demokrasi ilkelerini gözardı ettiğine işaret etti.
Geçmez, yaşanan gelişmelerin, Alevilerin Türkiye’de ısrarla görülmediğinin, yok sayıldığının göstergesi olduğunu söyledi.
Cemevlerinin ibadethane olduğu gerçeğini tartıştırmayacaklarını vurgulayan Geçmez sözlerini şöyle tamamladı: “Herkes bilmeli ki; Aleviler için ibadethane konusunda belirleyici olan yargı kararları değildir. Bu konuda Başbakan, Meclis başkanı konuşamaz. Diyanet ve mahkeme karar alamaz. Biz Aleviler, yüzyıllardır cem’imizi diyanet ve muadillerinin iznine ihtiyaç olmadan bir’liyoruz. İbadetimiz Cem, ibadethanemiz cemevidir. Bu yasalara göre verilmiş kararları tanımıyoruz. Yargıtay’ın, diyanetin görüşüne dayanarak verdiği, "cami ve mescit dışındaki yerlerin ibadethane olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı" yönündeki bu kararını da tanımıyoruz!”
Ankara’daki açıklamanın ardından Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Semah Ekibi, semah döndü.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin, Diyanetin görüşüne dayanarak verdiği "cami ve mescit dışındaki yerlerin ibadethane olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı" yönündeki kararını Türkiye genelinde yaptığı eş zamanlı eylemlerle protesto etti.
Ankara’da ise YKM önünde eylem yapan Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı adına açıklamada bulunan Ercan Geçmez, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin, Çankaya Cemevi Yaptırma Derneği hakkındaki kapatma davasını reddeden yerel mahkeme kararını oy çokluğuyla bozarak cemevlerinin ibadethane olmadığına, ilgili yasa ve düzenlemelere göre cami ve mescit dışındaki yerlerin ibadethane kabul edilemeyeceği yönündeki kararını hatırlattı.
“Yargıtay’ın verdiği bu karar, bütün cemevlerin kapatılmasına kadar varabilir” diyen Geçmez, ancak Alevilerin buna asla izin vermeyeceğini ve uygulamada kimsenin buna cesaret edemeyeceğini belirtti.
Yargıtay’ın verdiği bu kararın sıradan bir karar olmadığını ifade eden Geçmez, “Hükümetin, Diyanetin, Meclis başkanının paralel açıklamaları bu karar ile değerlendirildiğinde, Alevilere karşı nasıl bir bütünsel yaklaşımı ve fikri ifade ettiği görülüyor. Tüm Alevi örgütlerinin ve Alevilerin cemevleri konusundaki talepleri ortada iken bu karar ve söylemler, hükümetin inançlarla ilgili yürüttüğü açılımlardaki samimiyetsizliği bir kez daha ortaya çıkarıyor” diye konuştu.
Verilen bu kararın ve hükümetin yaklaşımlarının evrensel demokraside yeri olmadığı gibi insan haklarına da yaraşır bir yanı olmadığını vurgulayan Geçmez, Suriye’ye demokrasi götürmeye heveslenen Türkiye’nin kendi ülkesinde evrensel demokrasi ilkelerini gözardı ettiğine işaret etti.
Geçmez, yaşanan gelişmelerin, Alevilerin Türkiye’de ısrarla görülmediğinin, yok sayıldığının göstergesi olduğunu söyledi.
Cemevlerinin ibadethane olduğu gerçeğini tartıştırmayacaklarını vurgulayan Geçmez sözlerini şöyle tamamladı: “Herkes bilmeli ki; Aleviler için ibadethane konusunda belirleyici olan yargı kararları değildir. Bu konuda Başbakan, Meclis başkanı konuşamaz. Diyanet ve mahkeme karar alamaz. Biz Aleviler, yüzyıllardır cem’imizi diyanet ve muadillerinin iznine ihtiyaç olmadan bir’liyoruz. İbadetimiz Cem, ibadethanemiz cemevidir. Bu yasalara göre verilmiş kararları tanımıyoruz. Yargıtay’ın, diyanetin görüşüne dayanarak verdiği, "cami ve mescit dışındaki yerlerin ibadethane olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı" yönündeki bu kararını da tanımıyoruz!”
Ankara’daki açıklamanın ardından Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Semah Ekibi, semah döndü.
Etiketler: yaşam, din/inanç
