09/07/2015 | Yazar: Kaos GL

Reza Aslan ve Hasan Minhaj Amerika’da kabul edilen evlilik yasasından sonra religiondispatches.org internet sitesi üzerinden Amerikalı Müslümanlara açık mektup yayınladı. Mektubu Türkçe’ye lgbtinewsturkey çevirdi.

Amerikalı Müslümanlara eşcinsel evlilik hakkında açık mektup Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

 Reza Aslan ve Hasan Minhaj Amerika’da kabul edilen evlilik yasasından sonra religiondispatches.org internet sitesi üzerinden Amerikalı Müslümanlara açık mektup yayınladı.

Mektubu Türkçe’ye lgbtinewsturkey ekibi çevirdi.

Amerikalı Müslümanlara eşcinsel evlilik hakkında açık mektup
 
Amerika’lı Müslüman kardeşlerimiz,
 
Merhaba. Biz sizin iki kardeşiniz. Size Yüce Mahkemenin eşcinsel evliliği elli eyaletin tümünde yasallaştırma kararı hakkında yazıyoruz. İyi haber hem sizin hem de A.B.D. Meclisi’ne seçilen Müslüman vekillerin %42’sinin evlilik eşitliğini destekliyor olması. Hatta bu vekillerden biri LGBT Eşitliği Kurulu’nun başkan yardımcılığını yapıyor! Amerika’da birçok inançlı gay ve lezbiyen Müslüman var ve biz onların hepsini seviyor ve destekliyoruz.
 
Öte yandan, çoğunuzu yeni yasa şoka uğrattı (bunu biliyoruz, çünkü sürekli bu konuda tweet atıyorsunuz), ve başka büyük bir kısmınız da bundan rahatsızlık duydu, ama yine de hislerini kendisine saklıyor. Amerika’daki gökkuşağı bayrakları dalgalanırken ve herkes bu olaydan dolayı gururluyken, Amerika’lıların sizden hoşlanmaması için yeni bir sebep arıyor olamazsınız.
 
Tabii Rick Santorum ve Mike Huckabee Yüce Mahkemenin bu kararını ahirete ve kıyamete giden son mücadelenin başlangıcı olduğunu iddia ediyor olabilir. Ama televizyonda böyle bir şey söylerseniz kendinizi Guantanamo’da bulabilirsiniz. Bu yüzden sessiz kalıyorsunuz. Yüce Mahkemenin kararı hoşunuza gitmiyor olabilir ama kararı tolere etmeye açıksınız.
 
Neden böyle düşündüğünüzü anlıyoruz. Amerika’da Müslüman olmak kolay değil. Bir yandan ana akım kültürün bir parçasısınız. Warriors hayranısınız. Kanye dinliyorsunuz. Game of Thrones izliyorsunuz. Hatta işyerindeki Christmas partisine gittiniz ve Silent Night’ı bile söylediniz!
 
Öte yandan, inancınıza ve geleneklerinize sadık kalmak istiyorsunuz: Müslüman olmayan bu ülkede kendi Müslüman kimliğinizi sıkı bir şekilde oluşturabilmek için camiiye gidiyor, çocuklarınızı Müslüman okullarına gönderiyor, Ramazan’da oruç tutuyor ve sandviçinizdeki pastırmanın hindi pastırması olmasını istiyorsunuz.
 
Ama şimdi Amerika’da eşcinsel evliliğin yasallaşması inancınızı tehdit ediyor. Gelecekten ve yeni yasanın çocuklarınız için ne anlama gelebileceğinden korkuyorsunuz. Eşcinsel haklarının giderek daha tanınır olmasını anlıyorsunuz ama siz bu değişikliği kucaklayamıyorsunuz. Eşcinsel tanıdıklarınızın veya iş arkadaşlarınızın olması sizin için sorun değil. Hatta eşcinsel olmanın sizi Müslümanlıktan çıkarmayacağına bile ikna olmuş olabilirsiniz. Ama içinizde hala LGBT toplulukların sizin inanarak büyüdüğünüz tüm değerlerin canlı bir ihlali gibi geliyordur.
 
Ama işin aslına bakın. Yetersiz temsil edilen bir azınlıksanız –Müslüman, siyahî, kadın vb. – demokrasi ya tüm azınlıklar için vardır ya da hiçbiri için yoktur. Herkesin hakkı için savaşırsınız (ve burada uygun kelime “savaşmak”tır) ya da siz de demokrasiden payınızı alamazsınız. Demokrasi bir açık büfe değildir. Hangi halklara hangi sivil özgürlüklerin uygulanacağını karar veremezsiniz. Ya hepimiz eşitizdir, ya da sistem bir fiyaskodur.
 
Biz Müslümanlar zaten ana akım Amerikan kültüründe derinden marjinalize edilen bir halkız. Amerika’lıların yarısından çoğunun hakkımızda negatif görüşleri var. Amerika’lıların üçte biri –ki bu yüz milyon insandan fazladır- ise bizim Müslüman olduğumuzu seçebilmek için özel kimlikler taşımamızı istiyor. Başkalarını marjinalize ederek kendi marjinalizasyonumuzu pekiştirmemeliyiz. Eşcinsel evliliğe hak tanınmasını reddedip sonra kendi toplumumuzun mücadelesi için empati beklemek ikiyüzlülüktür.
 
Alışveriş merkezinde yürürken başörtülü kız kardeşinize veya sakallı erkek kardeşinize insanların nasıl baktığını düşünün. Havaalanlarındaki homurdanmaları ve bakışları düşünün. Kendi seçtiğiniz politik liderlerin size saçtığı eleştirileri düşünün. İşte kadın ve erkek LGBT kardeşleriniz hayatlarının her gününde böyle hissediyorlar. Sizin bununla bir sorununuz yok mu?
Sizi bilmiyoruz ama bizim inancımız bize zayıf ve marjinalize olanları, fakirleri ve  sahipsizleri, ayakaltına atılanları, kovalananları –kim olursa olsunlar, neye inanırlarsa inansınlar, kimi sevmeyi seçerlerse seçsinler- korumayı öğretiyor.
 
         “Müminler, Allah için emin durun, adaletin gözcüsü olun. Asla insana olan nefretinizin adil olmanıza engel olmasına izin vermeyin. Adil olun, çünkü bu hakkaniyetli olmaya en yakındır” (Kuran, Maide Suresi, 8. Ayet).
 
Bundan daha açık olamaz.
 
LGBT haklarının yeni bir tartışma olduğunu, modern İslam düşüncesiyle daha yeni yeni temasa geçtiğini düşünebilirsiniz ama inanın ki böyle değil. Statükoyu toplumun iyiliği için sorgulama İslam’ın üstüne kurulduğu temellerden biridir.
Kimse sizden inançlarınızı değiştirmenizi istemiyor. Eğer ki inancınız size eşcinselliğin haram olduğunu söylüyorsa, tamam. Sizin yorumunuzla hemfikir değiliz ama bu yorumu yapma özgürlüğüne sahipsiniz.
 
Amerika ne yüce bir ülke değil mi?
 
Ama eğer ki kalbinizde eşcinsellere yer bulamıyorsanız yaşamak istediğiniz ülkeyi düşünün. Sonuçta, LGBT topluluklara haklarını sağlayan anayasa aynı zamanda camileri ve cemaat merkezlerini de koruma altına alan, Müslüman okulların açık kalmasını sağlayan ve bize bu büyük nefret ve bağnazlık karşısında diğer kardeş Amerikalılarla eşit hak ve ayrıcalıkları sağlayan anayasayla aynıdır. Bunların yalnızca birini övemezsiniz.
 
Bu yüzden, Yüce Mahkemenin kararını yalnızca “tolere” etmek yetmez. Başka bir topluluğu tolere etmek yalnızca politik sürece dair saklı kalan korkuları tahrik eder. Azınlıklar olarak bu duyguların ikisini de gösterme lüksümüz yok. Tolere etmekten fazlasını yapmamız lazım. Kucaklamamız lazım. Ötekilerin hayatlarını kendi hayatımızı yaşamak istediğimizle aynı özgürlük seviyesinde yaşamaları için savaşmamız lazım.
 
Sonuç şudur: marjinalize topluluklar için, onlarla hemfikir olmadığınızda bile sesinizi yükseltmek, yalnızca doğru olan şey değil Müslümanın yapacağı şeydir de. Allah’ın merhametli ve rahmetli olduğunu hatırladınız mı? İşte bu herkes için geçerli, sadece heteroseksüel olanlar için değil.
 
Kutlayın. Tolere etmeyin. Aşk gerçekten de galip gelecektir.
 
İçten dileklerimizle,
 
Reza Aslan ve Hasan Minhaj
 

Etiketler: yaşam, dünyadan
İstihdam