11/05/2023 | Yazar: Yıldız Tar

42 kişinin yargılandığı Ankara Onur Yürüyüşü davası 22 Haziran’a ertelendi. Davanın ilk duruşmasında LGBTİ+ aktivistleri yürüyüş günü polis şiddetini anlattı.

Ankara Onur Yürüyüşü davası: “Polis tekme tokat bizi dövdü, şimdi biz yargılanıyoruz!” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Yoğun polis saldırısıyla geçen Ankara Onur Yürüyüşü’nde gözaltına alınanlara dava açıldı. 5 Temmuz 2022’de gözaltına alınan 42 kişi hakkında açılan davanın yargılaması bugün (11 Mayıs) Ankara 52. Asliye Ceza Mahkemesinde başladı. Aynı gün polis, İslamcı LGBTİ+ düşmanlarının Hacı Bayram Camii ve Kuğulupark’taki linç ve nefret çağrılarına izin verirken Ankara Onur Yürüyüşü’ne katılanlara saldırmıştı.

Yeşil Sol adayı Selma Gürkan da duruşmayı takip etti

Talep üzerine büyük salonda yapılan duruşmada 31 sanık ve otuzdan fazla avukat hazır bulundu. Kaos GL, Pembe Hayat, ÜniKuir, 17 Mayıs, Ankara Gökkuşağı Aileleri Derneği (GALADER), SPoD ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesinin yanı sıra çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi de duruşmayı takip etti.

Duruşmayı takip eden yaklaşık 200 kişinin arasında Yeşil Sol Parti Ankara 1. Bölge Milletvekili Adayları Selma Gürkan ve Zişan Kürüm de vardı.

Avukatlar, silahlı bir şekilde duruşmayı izlemeye çalışan polislerin salondan çıkarılmasını talep etti. Hakim, silahlı bir şekilde duruşma izleyemeyeceklerini söyleyerek polisleri duruşmadan çıkarttı.

“Kamera görüntüleri toplansın dedim, ben yargılanıyorum”

Kimlik ve adres tespitlerinin ardından sanıkların savunmaları başladı. Sanıklardan biri, kendisinin polisler hakkında suç duyurusunda bulunduğunu ancak kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar çıktığını belirtti. Bu karara da itiraz ettiğini söyleyen sanık, “O dosyada kamera görüntülerinin toplanmasını talep etmiştim. Toplanmadı. Şimdi ben yargılanıyorum. Bu dosyada kamera görüntülerinin toplanmasını talep ediyorum” dedi.

Hakim, sanığın talebini kabul ederek, Emniyet’e değil doğrudan sanığa civardaki mekanların görüntülerini alabilmesi için yazı vereceğini söyledi.

Sanıklar, polis işkencesini Mahkemede anlattı

Yargılananlar savunmalarında “anayasal haklarını kullandıklarını ve buna rağmen polis işkencesiyle gözaltına alındıklarını” belirtti. Gün boyunca yaşadıklarını mahkemede anlattı. Sanıkların savunmalarından bazıları şöyle:

A.S.E.: “Üstüme atılan suçlamayı kabul etmiyorum, demokratik hakkımı kullandım. Yoğun polis saldırısına maruz kaldık. Daha eylem başlamadan gözaltına alındım. Gözüme biber gazı sıktılar. İslamcı, faşist çeteler bize sopalarla saldırmaya çalışırken polisler hiçbir şey yapmamıştı.”

B.Ş.: “Uyarılmadan darp edilerek gözaltına alındım. Polis işkencesi otobüste de devam etti. Hastaneye rapor almaya götürüldüğümde darp edilen başka kişileri de gördüm.”

B.G.: “Cihatçı çeteler bizi takip ederken polis şiddetiyle karşılaştım. İhtar yapılmadan yere attılar ve yerde de tekmelediler. Bir kişinin kafasına yumruk attıklarına da şahit oldum.”

B.D.: “Bir arkadaşımız polisler kafasına vurduğu için yerde yatıyordu. Bizleri dövmekle meşgul olan polis, Cihatçı çetelere hiçbir şey yapmadı. Yıllardır süregiden nefrete karşı haklarımızı aradığımız günlerde sokaklardayız, meydanlardayız. Şiddetiniz bizleri yıldırmadı. Yıldırmayacak. Bu suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Yaşasın anti-faşist kuir feminist mücadelemiz.”

“Bu devran döndüğünde hepsiyle hesaplaşacağız”

Sanıkların gün boyunca anlattıklarına göre, polisin tekme tokat dövdüğü aktivistler de oldu, yakın mesafeden biber gazı sıktıkları da. Duruşmaya katılan sanıkların hepsi savunmasında anayasal hakkını kullanırken polis şiddetine maruz kaldığını aktardı.

Polis şiddetini ayrıntılarıyla aktaran bir sanığın, “Bu devran döndüğünde hepsiyle hesaplaşacağız” demesi üzerine salondan alkışlar yükseldi.

Aktivistler, Eryaman-Esat’ta trans kadınlara linç girişimlerini de hatırlatarak, savunmalarında LGBTİ+ hakları mücadelesini Mahkeme heyetine anlattı.

Öğrenci olup da yürüyüşe katıldıktan sonra burs ve kredileri kesilenler de bu durumu mahkeme heyetiyle paylaştı.

Dava, savunmasını süre yetmediği için yapamayan sanıkların savunmalarını yapabilmesi; duruşmaya mazeretli olarak katılamayan sanıkların da katılması için 22 Haziran saat 10.00’a ertelendi.

İddianamede ne var?

42 kişinin 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu’na muhalefet, hakaret, basit yaralama, görevi yaptırmamak için direnme gibi bir dizi suçtan yargılandığı davanın iddianamesi önce reddedilse de, Savcılığın itirazı üzerine red kararı kaldırıldı ve dava açılmış oldu.

İddianamede, Ankara Onur Yürüyüşü hakkında “sözde” sıfatı kullanılırken, aynı gün LGBTİ+’lara saldırmak için bir araya gelen İslamcı gruplardan “vatandaş” diye bahsedildi. Gözaltına alınan LGBTİ+ aktivistleri için ise “Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Trans ve İnterseks (Lgbti+) yapılanmasına müzahir şahıslar tarafından gerçekleştirilen kanuna aykırı eylemler esnasında 42 şüpheli yakalanmıştır” ifadeleri kullanıldı.

Savcı, polis şiddetiyle gözaltına alınan LGBTİ+’ların polise saldırdığını iddia ederken, bir polisin “299,99 TL’ye aldığı kot pantolonun yırtıldığını” da iddianameye ekledi. Kameralara da yansıyan yoğun polis şiddeti ise savcılık iddianamesinde yer almadı.

Öte yandan, Savcı Onur Yürüyüşü’nde gözaltına alınan bir kişi hakkında “kanuna aykırı eylemlere katılmayı alışkanlık haline getirdiğinden ve buna bağlı olarak da adli tahkikatlara maruz kaldığından dolayı tanınan” ifadelerini kullanarak fişlemeyi de itiraf etmiş oldu.

Doğrudan terör örgütü olarak tanımlanan İBDA-C yanlısı “Akıncılar burada, sapkınlığa geçit yok” sloganları da iddianameye “bazı vatandaşların sloganları” diye girdi.

Ankara Onur Yürüyüşü’nde ne oldu?

İslamcı LGBTİ+ düşmanlarının Hacı Bayram Camii ve Kuğulupark’taki linç ve nefret çağrılarına izin veren polis 5 Temmuz 2022’de 2. Ankara LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’ne saldırdı.

2. Ankara Onur Yürüyüşü'nün düzenleneceği Kuğulu Parkın etrafı yürüyüş öncesi polis araçlarıyla çevrelendi. Gazeteciler alandan zorla uzaklaştırıldı. "Şova izin vermeyeceğiz" diyerek parktaki LGBTİ+'ları dışarı çıkardı.

LGBTİ+'lar tüm engellemelere rağmen Onur Yürüyüşü’nü gerçekleştirdi. Tunalı Hilmi Caddesi’ne bağlanan sokaklardan, “Nefrete inat, yaşasın hayat” sloganları yükseldi.

Daha toplanma başlamadan bir LGBTİ+ aktivistini gözaltına alan polis, yoğun biber gazı kullanarak 42 kişiyi gözaltına aldı. Ters kelepçe işkencesi uyguladı. Gözaltına alınanlar Emniyet'teki ifadelerinin ardından 6 Temmuz sabah saatlerinde serbest bırakıldı.

Polis saldırısında Mezopotamya Ajansı'ndan gazeteci Emel Vural'ın yüzüne biber gazı sıkıldı. Polis, KaosGL.org muhabiri Aslı Alpar'a da saldırarak bacağından yaraladı.

LGBTİ+’lar saldırılar öncesi Tunalı Hilmi Caddesi’nde birçok farklı grup halinde yürüdüler. Kennedy Caddesi ve Bestekar Sokak’ta polis darp ederek LGBTİ+’lara saldırdı. Ankara Onur Yürüyüşü basın açıklaması Tunalı Hilmi Caddesi'nde yürünerek okundu. Öte yandan, LGBTİ+ düşmanı İslamcı gruplar da LGBTİ+’lara saldırmaya kalkıştı.


Etiketler: insan hakları, nefret suçları, eğitim, onur yürüyüşü, dava
nefret