17/03/2022 | Yazar: Yıldız Tar
LGBTİ+ haklarını savunan stajyer avukatları CİMER’e şikayet eden şahıs hakkında dava açıldı. “Ucube, sapık, ahlaksız azgın, homo destekçisi” diyen Tuncay K., hakaret ve iftiradan yargılanıyor.
Fotoğraf: Şehlem Kaçar / csgorselarsiv.org
2020’de LGBTİ+’ları hedef gösteren açıklamaların çoğalması, nefret ve ayrımcılığın artmasının ardından yüzlerce avukat ortak bildiri yayınlayarak, “LGBTİQ+ hakları insan haklarıdır” dedi. Bildiriye 8 stajyer avukat da, stajyer olduklarını belirterek imza attı. Bunun üzerine Tuncay K. isimli bir şahıs, stajyer avukatları hedef alarak CİMER’e başvurdu. “Homo destekçisi, ahlaksız azgınların” avukatlık ruhsatı alamaması gerektiğini savunan Tuncay K., başvurusunda hiçbir delil olmadan stajyer avukatların evrakta sahtecilik yaptığını, birbirinin yerine imza attığını öne sürdü.
CİMER başvurusu suç duyurusu kabul edildi, stajyer avukatlar hakkında soruşturma açıldı. Tek tek staj belgelerindeki imzaları kontrol edildi. Soruşturma sonucu kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Ancak bu sürede staj süreleri uzadı, ruhsatlarını geç alabildiler.
Tehditler sürdü: “Ruhsatı iptal edilecek, kendilerine çeki düzen versinler”
Tuncay K.’nın mağdur ettiği avukatlardan B., “hakaret, iftira, sesli ve görüntülü ileti ile hakaretten” suç duyurusunda bulundu. Tuncay K. hakkında dava açıldı.
Tuncay K., homofobisini polisteki ifadesinde de sürdürdü. “Avukat stajyerlerinin böylesi bir cürret göstermesinden” rahatsız olduğunu söyleyen K. ifadesinde Av. B.'yi tehdit de etti, “Bu konuyu eşelemekle hiç gereği yokken ruhsatının iptaline gidecek yolun kapısını ardına kadar açtı” dedi. CİMER başvurusu ile stajyerlere “çeki düzen” verdirmeyi hedeflediğini söyleyen Tuncay K.’nın emniyetteki ifadesinden bazı cümleler şöyle:
“Bu rezilliklere ahlaksızca kurban edildikleri”
“Homo destekçisi olsalar da tövbe edip hak yoluna dönmeleri her daim mümkün olduğundan…”
Ankara Barosu’na kayyum atanmasını da talep etti!
Tuncay K., şikayetlerini stajyer avukatlarla sınırlı tutmadı. Ankara Barosu yönetimi hakkında da “görevi kötüye kullanma”, “sahtecilik”, “nitelikli dolandırıcılık” iddialarıyla suç duyurusunda bulundu, Ankara Barosu’na kayyum atanmasını talep etti. Ankara ve İzmir Barosu’ndaki LGBTİ+ hakları komisyon ve merkezlerini hedef alarak, “ucube merkez” dedi. Eşcinsellik hakkında ise, “sapıklık ve ahlaksızlık” ifadelerini kullanmaktan geri durmadı.
Dünya Sağlık Örgütü’nden diğer ruh sağlığı örgütlerine çok sayıda meslek kurumunun işini bilmediği kanaatini de paylaşan Tuncay K., “insan haklarının hukuku esir aldığı” yönünde bir sayfalık notu da suç duyurusuna ekledi. Ayrıca, pandeminin “olmadığı” komplosunu yaygınlaştıranların kullandığı “plandemi” ifadesini kullandı.
İlk duruşma görüldü, sorun staj sistemindeymiş!
K. hakkında açılan davanın ilk duruşması ise 15 Mart’ta Ankara 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya katılan Av. B., şahsın en kolay hedef olarak gördüğü stajyer kadınlara hakaret ettiğini belirtti. Duruşmaya katılmayan Tuncay K., yazılı beyanında hakaret etmediğini öne sürdü. Herhangi bir delil olmadan yönelttiği “sahtecilik” suçlamasına ilişkin ise, “Buyrun, adliyelerin kamera kayıtları ortada, bana (plandemi öncesi-keza sonrası da farklı değildir ya!) 6 ay boyunca sabah 9 akşam17 adliyede bulunmuş (eğitim almış da değil-bulunmuş) bir stajyer gösterin!” dedi. Staj sistemindeki sorunların çözümünü ise kendisinin sunduğunu savundu. Dava, 7 Haziran 12.30’a ertelendi.
Etiketler: insan hakları, kadın, nefret suçları
