12/10/2021 | Yazar: Yıldız Tar

Pandemide LGBTİ+’ların sorunları derinleşirken, belediyelerin LGBTİ+ haklarına yönelik faaliyetleri büyük ölçüde azaldı.

Belediyeler pandemide LGBTİ+’ları unuttu! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Yereliz Derneği, COVID-19 Döneminde Toplumsal Eşitlik Birimleri ve Belediyelerin Kapsayıcılığı Raporu’nu yayınladı. Anıl Kocaoğulları’nın hazırladığı raporda belediyelerin hak gruplarına ilişkin çalışmalarının pandemide nasıl değiştiği inceleniyor.

Çalışma kapsamında Türkiye’deki resmen kurulmuş Toplumsal Eşitlik Birimleri ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Kentsel Adalet ve Eşitlik Şube Müdürlüğü ile görüşüldü.

Pandemide sadece bir belediye LGBTİ+’ları hatırladı!

Araştırma sonuçlarına göre, belediyelerin LGBTİ+’lara yönelik faaliyetler pandemi döneminde büyük ölçüde azaldı. Belediyeler; pandeminin derinleştirdiği ayrımcılık, gelir kaynaklarına, eğitime, fiziksel ve ruhsal sağlığa, güvenliğe, barınmaya erişime ve toplumsal hayata katılımın önündeki engelleri aşmak için çalışmalarını arttırmak yerine azalttı.

belediyeler-pandemide-lgbti-lari-unuttu-1

Raporda, pandemi öncesinde bilgilendirme çalışmalarının ağırlıkta olduğu ancak pandemide sadece bir belediyenin LGBTİ+’ların dezavantajlarını göz önünde bulundurarak sosyal koruma faaliyetleri yürüttüğü vurgulanıyor:

“Salgın öncesi LGBTİ+ hak temsilcileri ile kurulu ilişkiler, pandemide gerçekleştiren sosyal koruma faaliyetlerine zemin hazırlamıştır. Pandemi öncesi öne çıkan ayrımcılık karşıtlığı, farkındalık ve sağlığa erişimi artırma çalışmaları duraksamıştır.”

Raporun tamamına ulaşmak için tıklayın.

Belediyelerin görmediği: LGBTİ+’lar pandemide neler yaşıyor?

Belediyeler, LGBTİ+ haklarına ilişkin çalışmaları duraklatmışken; LGBTİ+’ların maruz bırakıldığı ayrımcılık ve hak ihlalleri pandemide derinleşti.

Sosyal Politika, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği’nin (SPoD) yayınladığı, COVID-19 sürecinin ilk üç ayında derneğin çeşitli çalışma alanlarına ilişkin deneyimlerine yer veren Pandemi Raporu’na göre Diyanet İşleri Başkanlığı’nın COVID-19 pandemisi devam ederken yayınladığı LGBTİ+’ları ve HIV’le yaşayanları hedef gösteren merkezi Cuma hutbesinin ardından cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim temelli ayrımcılık ve şiddet vakalarında yüzde yüz artış yaşandı.

Yine SPoD’un Pandemi Sürecinde LGBTİ+'ların Sosyal Hizmetlere Erişimi Araştırma Raporu ise LGBTİ+’ların yaşadığı derin yoksulluğu ve işsizliği gözler önüne seriyor. 856 LGBTİ+ kişinin katıldığı araştırmada 544 kişi gelir getiren bir işte çalışmadığını söyledi. Araştırma, LGBTİ+’ların yüzde 64’ünün işsiz olduğunu söylüyor. LGBTİ+’lar sosyal yardımların kendilerine yapılmayacağını düşündüğü ve cinsel kimliklerinin ifşa edilmesinden çekindiği için bu yardımlara başvuramıyor:

“LGBTİ+’lara uygulanan ayrımcılık ve pandemi süreci ile birlikte ayrımcılığa eklenen fiziksel mesafe ve yalıtım kuralları, LGBTİ+’ların sosyal yardımlara erişimini engelleyecek sorunlar yaratmaktadır. Pandemiden önce de var olan ayrımcılık ve damgalanma korkusu, LGBTİ+’ların herhangi bir kamu kurum ya da kuruluşuna başvurmasının önünde büyük bir engel oluşturmaya devam etmektedir. LGBTİ+’lar, damgalanma, ayrımcılık, hizmet sağlayıcıların önyargıları ve sosyo-ekonomik statülerinin düşük olması gibi nedenlerle, toplum geneline göre daha fazla psiko-sosyal sorunlar yaşayan bir gruptur ve yukarıda sayılan sorunlardan dolayı kapsamlı herhangi bir sigorta ya da sosyal yardıma erişimleri de oldukça zordur.”

Genç LGBTİ+ Derneği’nin COVID-19 Salgınında LGBTİ+ Topluluğunun Durumu araştırmasının verileri de ev içi şiddetin boyutunu ortaya koyuyor. Rapora göre birden fazla şiddet biçimine maruz kaldıklarını ifade eden katılımcıların 42’si ev içi şiddete (aile ya da ev içinde yaşayan bir ya da birden fazla kişiden gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik vb. her türlü şiddet) maruz bırakıldığını belirtti. Şiddet biçimleri arasında duygusal şiddet, ekonomik şiddet, sözlü şiddet, fiziksel şiddet, cinsel şiddet ve siber şiddet de öne çıkıyor.


Etiketler: insan hakları, nefret suçları, çalışma hayatı, kent hakkı, barınma, sağlık
2024