08/10/2010 | Yazar: Kaos GL

Her tür milliyetçi, sağcı, Nazi, holigan ve Sırbistan’ın diğer güçlü oğlanları Belgrat Onur Yürüyüşünü engellemeye hazırlanıyorlar.

Belgrat 10 Ekim’i Bekliyor Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Her tür milliyetçi, sağcı, Nazi, holigan ve Sırbistan’ın diğer güçlü oğlanları Belgrat Onur Yürüyüşünü engellemeye hazırlanıyorlar. Facebook bile her an şiddet üreten grupları silmekte polisten daha hızlı.
 
10 Ekim 2010 sabahı saat 10’da nerede olacağımı biliyorum. Ondan hoşlanmadığım kadar, onu eleştirdiğim kadar, yerim orada ve elimde kalan tek şey sizi de birlikte yürümeye davet etmektir.
 
Predrag M. Azdejkovic yazdı.
 
Belgrat eşcinsel onur yürüyüşünü düzenleyenlerin Sisifos’la bir şekilde ilişkileri olabilir mi? Onlar bu onur yürüyüşünü 2001 yılından beri organize etmeye çalışıyorlar, ancak taşları tekrar tekrar tepeden aşağı yuvarlanıyor. Ekip, tıpkı Sisifos gibi vazgeçmiyor ve yamacın başına dönüp her defasında başarmayı umarak taşı yeniden yukarı yuvarlamaya başlıyor. Tanrılar tarafından taşı yukarı çıkarmakla cezalandırılan Sisifos’un aksine, onur haftası organizasyon ekibi cezayı kendi rızasıyla üstleniyor ve inanın bana, Sırbistan’da bir onur yürüyüşü düzenlemek gerçek bir ceza. Dahası, organizatörlerin Leopold von Sacher-Masoch ile bir ilişkileri olup olmadığını da tartışabilirdik ama bu tamamen farklı bir konu.
 
Bu yılki onur yürüyüşünün tarihi 10 Ekim 2010 sabah saat 10 olarak (10 dakika, 10 saniye ve 10 salise?!) belirlendi. Hava tahmini güneşli bir gün olacağını söylüyor; eğer onlara güven olursa tabi. Daha güvenilir kaynaklar; örneğin astrologlar, o günün onur yürüyüşüne uymadığını çünkü bütün gezegenlerin yıkım ve saldırganlığın bir sembolü olan akrep burcunda toplanacağını belirtiyorlar. Ama Venüs ve Mars’ın bir araya gelmesi herkese hayatlarını geliştirme olasılığı sunarken, Jüpiter'in birleşmesi ise çok daha mutlu bir dönemin başlangıcını simgeliyor. Ancak, gezegen uzmanlarını bir yana bırakalım. Yürüyüşün güvenlik gerekçesiyle iptal edildiği geçen yılın olaylarından gerçekten farklı olan nedir ve bu yıl gerçekleşeceğinden ve katılımcıların sağ salim yürüyebileceklerinden nasıl emin olabiliriz?
 
Geçen yılki iptal uluslararası toplumun Sırbistan hükümet yetkilileri üzerinde eşcinsel onur yürüyüşü organizasyonunu daha ciddiye almaları konusunda baskı oluşturmasına neden olurken, eşcinsel örgütleri ise eylemci faaliyeti sarsan bütün skandallar için eleştirilmişlerdi. Sayısız kez kanıtlandı ki, Sırbistan’a baskı yöntemi en iyi işe yarayanı. Bu metot onur yürüyüşün hazırlığı ve ona ilişkin güvenlik önlemleri konusunda çok daha ciddi ve profesyonel bir yaklaşıma vesile oldu.   
 
Başlangıçta, Eşcinsel-Heteroseksüel İttifakı ülkeyi turladı ve ilgili bütün siyasi partilerle bir araya geldi ki bütün bu partiler yürüyüşe destek verdiler (Sırbistan Demokrat Partisi, Yeni Sırbistan ve Birleşik Sırbistan buluşmayı reddederken, Sırbistan Radikal Partisi yürüyüşe karşı çıktı). Eğer tek tek politikacıların açıklamalarını kale alırsak ya da ayrımcılık karşıtı yasa veya bir önceki yürüyüşün organizasyon aşamasındaki tartışmaları göz ardı edersek bu değişim oldukça hayret verici gelebilir. Ancak değişimin kendisi, gerçekleştiği rekor kıran kısa zaman kadar şoke edici değil. Üzerlerine büyü mü yapıldı, hipnotize mi edildiler, ya da bir süredir mükemmel bir çay karışımı mı içiyorlar bilemiyorum... Sebebi ne olursa olsun, devam etsin. Kesinlikle, esas olay hem ulusal hem de uluslararası kamuoyunu şaşırtan, Sırbistan Başkanı Boris Tadic'in eşcinsel aktivistlerle yaptığı görüşmeydi. İlk bakışta her ne kadar aşırı önemli bir olay gibi görünmese de, birçok kurumun ve insanın LGBT meselesine bakışını bariz biçimde değiştirmeyi başardı. Başkanın ne dediği ya da eşcinsel onur yürüyüşünü destekleyip desteklemediği ve aktivistlerle yabancı diplomatlar arasındaki görüşmelerde nasıl davrandığı sıkça soruluyor. Sırbistan Ortodoks kilisesi bile başkan bunu savunduğu için onur yürüyüşü konusunda beyan vermemeye karar verdi. İçişleri Bakanlığı şehir merkezinde katılımcıların güvenliğini sağlamak için yeterli güç topladı. Evet, orası Knez Mihailo Caddesi değil, ancak hâlâ merkez ve o ünü kötü kavşaktan (Confluence) uzak. Beş bin polis onur yürüyüşünü Başkentin yakın tarihinde en çok korunan buluşma olarak rekorlar kitabına girmesini sağlamak üzere o gün Belgrat sokaklarında bulunacak.
 
Değişmeyen şey şu ki her tür milliyetçi, sağcı, Nazi yanlısı, futbol holiganları ve Sırbistan’ın diğer güçlü oğlanları yürüyüşü engellemeye hazırlanıyorlar. Üyelerinin sayısı on binlere varan şiddet içerikli, tehditkâr Facebook gruplarını izinsizce kuruyorlar ki bu Sırbistan’da cezalandırılmıyor. Polis geçen yıl olduğu gibi yavaş ve etkisiz. Facebook bile her an şiddet üreten grupları silmekte polisten daha hızlı. Geçen yıl Belgrat eşcinsel-karşıtı grafitlerle kaplanmıştı. Bu “süslemeler” aylarca binaların ön yüzünde asılı kalırken kimse sorumlu tutulamadı. Bu defa durum farklı, çünkü grafitiler o kadar fazla değil ve Vrbas polisi şimdiden bir kişiyi onur yürüyüşüne karşı grafitiler çizmekten tutukladı. Umarım polis enerjisini sözde tehditlere harcamaz ve 10 Ekim’e saklar.
 
Ne yazık ki, Sırbistan’daki insanların çoğu hâlâ yürüyüşün hedefi ve maksadı hakkında hiçbir fikre sahip değil. Sorun şu ki, düzenleyici ekip bile bu soruya bir yanıt vermeye odaklanmış değil. Bunun yerine, duyduğumuza göre yürüyüş şehrin imajı açısından, Belgrat’ın nasıl da toleranslı ve ilerlemekte olan bir şehir olduğuna dair mesajlar göndermek açısından oldukça önemliymiş. Milyonlarca turist başkentimize akın edecek ve bizim yürüyüşümüzü Berlin, Londra ve Paris’tekilere tercih edeceklermiş. Dahası, duyduk ki yürüyüş Sırbistan’ın AB’ye uyumu açısından da çok önemliymiş ki bu da sorgulanmalı ve odağın LGBT haklarından bütünüyle ilgisiz bir konuya kayması demek oluyor. www.parada.rs web sitesinden alınan çok kısa bir paragraf onur yürüyüşünün “görünürlüğü artırmaya” hizmet ettiğini ve “diğer cinsel yönelimlerden insanların haklarına saygı talebini ve farklılıkları kabule yönelik bir toplumsal açıklık göstergesi olduğunu ve bir toplumun demokratiklik derecesine işaret” ettiğini ifade ediyor. Bu ifadeyi sözlüğünüzde “anlamsız cümle dizisi” tanımının hemen yanında bulabilirsiniz.
 
Sırbistan’daki eşcinsel onur yürüyüşünün en az eşcinsellere yönelik ve çok daha fazla devlet, polis, Avrupa yanlısı, turistik, ya da başka bir yürüyüş, Avrupalı, batılılık sembolü, İkinci Sırbistan v.s. olduğu sorununa şimdiye kadarki tüm katkılar… Katılımcıların çoğu eşcinsel nüfusuna destek vererek ya da Avrupa-yanlısı politikaları savunduğu için ya da yürüyüşe karşı çıkanlardan hoşlanmadıkları için boy gösteren, eşcinsel olmayan kimseler. Elbette ki o gün yaklaşırken ve gerçekleşeceği kesinleştikçe, kocakarı ilaçlarını o gün alma nedenleri de güçleniyor. 10 Ekim 2010 sabahı saat 10’da nerede olacağımı biliyorum. Ondan hoşlanmadığım kadar, onu eleştirdiğim kadar, yerim orada ve elimde kalan tek şey sizi de birlikte yürümeye davet etmektir.
 
29 Eylül 2010’da haftalık «Vreme»in 1030. sayısında yayınlanmıştır
 
Çeviren: Okan (okan@kaosgl.org)

Etiketler: yaşam, dünyadan
İstihdam