20/09/2024 | Yazar: Kaos GL
Ankara’da, gazetecilerin tutuklanmasını protesto ederken gözaltına alınan Sibel Yükler, Deniz Nazlım ve Yıldız Tar hakkında açılan davanın üçüncü duruşması 19 Eylül’de görüldü.
Ankara’da gazetecilerin tutuklanmasını protesto etmek isterken gözaltına alınan ve haklarında “polise kendilerini darp ettirdikleri” iddiasıyla dava açılan gazeteciler Sibel Yükler, Deniz Nazlım ve Yıldız Tar’ın yargılandığı davanın üçüncü duruşması 19 Eylül’de Ankara 71. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
MLSA’dan Nalin Öztekin’in haberine göre; Deniz Nazlım’ın katılmadığı davaya Sibel Yükler ve Yıldız Tar katıldı. MLSA Hukuk Birimi'nden Avukat Muhammed Ünsal ile Avukat Gulan Çağın Kaleli de duruşmada hazır bulundu.
Dosyaya yeni atanan hakim, gazetecilerin kötü muameleye maruz kaldığı olay gününe ilişkin görüntülerin bilirkişi incelemesiyle birlikte dosyaya girdiğini belirtti. Gazeteciler rapora yansıyan ekran görüntülerine ilişkin savunmalarını yaptı. Sibel Yükler, görüntülerdeki kesitlerin maruz kaldıkları şiddeti tamamını belgelemediğini söyledi. Yıldız Tar ise maruz bırakıldığı tacize dikkat çekti.
Tüm sanıklar yönünden savunma yapan Avukat Gulan Çağın Kaleli, bilirkişi raporunda sadece bazı görüntülerin incelendiğini ve istenen tüm kesitlerin rapora girmediğini ifade etti.
Duruşmada gazetecilerin duruşmalardan vareste tutulmasına karar verildi. Sonraki duruşma 7 Ocak 2025’e ertelendi.
Ne olmuştu?
Diyarbakır’da meslektaşlarının tutuklanmasını Ulus Atatürk Anıtı Meydanı’nda protesto etmek isteyen gazeteciler polislerce “alanda basın açıklaması yapamayacakları” belirtilerek engellenmişti. Engelleme sırasında bölgedeki bir pasajın içerisinde olan Sibel Yükler, Deniz Nazlım ve Yıldız Tar, polislerce darp edilerek gözaltına alındı. Üç gazetecinin darp edilerek yere yatırıldığı ve ardından gözaltına alındıkları, dosya kapsamındaki DVD İzleme ve Tespit Tutanağı’na giren fotoğraflarda tespit edilmişti.
Kötü muameleyle gözaltına alındıkları görüntülerle de sabit olan gazeteciler, aynı gün ifade işlemlerinin ardından serbest bırakılmıştı. Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ise gazetecilerin darp edildiklerini belgeleyen bir rapor hazırladı. Ancak polisler hakkında “işkence”, “hakaret”, “suçu bildirmeme”, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” ve “zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suretiyle yaralama” gerekçeleriyle suç duyurusuna savcılıkça takipsizlik kararı verilmişti.
Polisler hakkında verilen takipsizlik kararından kısa bir süre sonra ise üç gazeteci hakkında, “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçlamasıyla dava açılmıştı.
TIKLAYIN- Polise kendilerini darp ettirmek suretiyle dezenformasyon yapan gazeteciler
Etiketler: insan hakları, medya, dava