22/11/2023 | Yazar: Aslı Alpar
Güldünya Yayınlarının muzır ilan edilen çocuk kitabı “Morris Micklewhite ve Turuncu Elbise”, kitabını ayşe düzkan ve Mehtap Doğan’la konuştuk.
Güldünya Yayınlarının; Akit ve Milat başta olmak üzere çeşitli yayınlar tarafından hedef gösterilen çocuk kitabı “Morris Micklewhite ve Turuncu Elbise”, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu’nun 18 Eylül’de Resmi Gazete’de yayınlanan kararıyla muzır ilan edildi.
Güldünya Yayınları’ndan ayşe düzkan ve Mehtap Doğan’la Morris’in poşete giren hikayesini konuştuk.
Morris’in sansürlenen hikayesini konuşalım mı?
‘Morris Micklewhite ve Turuncu Elbise’, Christine Baldacchino’nun yazdığı, Isabelle Malenfant’ın resimlediği, Stonewall Çocuk ve Genç Yetişkin Edebiyatı Onur Ödülü sahibi, en çok ilgi gören kitaplarımızdan biri.
Baldacchino’nun, farklı olanın cesaretini anlattığı bu sevimli kitabı, ABD’nin prestijli kitap dergisi Kirkus tarafından yılın en iyi kitapları arasında gösterildi ve Amerikan Kütüphaneler Birliği’nin gökkuşağı listesine girdi.
Güldünya Yayınları olarak bu kitabı, 2018 yılında Türkçe olarak bastık. Süslenmeyi seven bu oğlanı hem biz, hem okurlarımız çok sevdi; fakat başta Akit ve Milat olmak üzere çeşitli yayınlar tarafından hedef gösterildik.
Sonra…
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu’nun, 18 Eylül’de Resmi Gazete’de yayınlanan kararıyla muzır ilan edildi.
Destek kıymetli
Artık poşetlenerek mi satılacak?
Karar, Resmi Gazete'de yayınlandığında kitabın baskısı tükenmişti. Sözleşme yenilendi, yeni baskı üzerinde "Küçüklere Zararlıdır" yazısı bulunan poşetlerde satılacak. Bir çocuk kitabının poşette satılacak olması ve çocuklara satışının yasaklanması kabul edilemez.
Bu süreçte okurlarımızın, bazı medya kurumlarının ve dostlarımızın gösterdiği ilgi, verdikleri destek inanılmaz kıymetli geldi.
“Muzır” kararına karşı hukuken bir başvurunuz oldu mu, olacak mı?
Henüz yapmadık ama yapacağız.
Yazar Christine Baldacchino’nun haberi var mı, varsa tepkisi ne oldu?
Telif ajansına bildirdik, onun da haberi olmuştur ama bir tepi vermedi.
Sansürle karşılaşınca nasıl hissettiniz, şimdi nasılsınız?
Aslında böyle bir şey başımıza ilk kez geliyor. Bugüne kadar ekonomik koşullar bizi daha fazla zorladı. Ama okurlarımızın desteğini hissediyoruz, bütün kitaplarımızı satın alıp okuyanlar var, cezaevlerindeki arkadaşlarına kitaplarımızı gönderenler var. Bunların hepsi bizim için çok değerli, birlikte atlatacağımıza inanıyoruz.
“Canavar Çocuk yolda”
Bu politik atmosferde queer, feminist yayıncılık nasıl gidiyor?
Bizim aslında pek çok yayınevinden farklı bir yapılanmamız var. Yayınevimiz adını, 2004 yılında iki ağabeyi tarafından sokak ortasında vurulduktan sonra kaldırıldığı hastanede yine ağabeyleri tarafından öldürülen Güldünya Tören’den aldı. 2014 yılında, “Dünyanın her yerinde, senin gibi, çalışan, seven, öfkelenen, mücadele eden kadınlar, arkadaşların var. Onların kaleminden kitaplar… Yalnız olmadığını hatırlamak için!” sözleriyle yola çıktık.
Mümkün olan her durumda kadınlarla çalışıyoruz. Feminist teori ve politika kitaplarının yanı sıra dünyanın dört bir yanından kadın hareketi ve farklı feminist örgütlenme deneyimleri, kadın biyografileri ve tanıklık derlemeleri, kadın edebiyatçıların eserleri ve kadın sanatçılar tarafından ya da bilim kadınları hakkında yazılmış kitapları yayınlıyoruz. Küresel güney ve küresel doğuda kaleme alınmış çalışmalara ağırlık veriyoruz. Ayrıca çocuk, genç ve yetişkin okurlara yönelik kitaplar ve feminist masallar yayınlıyoruz.
Yolda hangi kitap var?
Bu hafta yeni bir çocuk kitabı ile okurlarımızı buluşturacağız. Türkiye’de geniş bir hayran kitlesi bulunan Felaket Henry’nin yazarı Francesca Simon’ın genç yetişkinler için kaleme aldığı ilk kitabı ‘Canavar Çocuk’, bu haftadan itibaren kitabevlerinin raflarına dizilmeye başlanacak.
Canavar Çocuk, hayal gücüne hitap edilmesini seven her yaştan okurun beğeneceği bir roman.
Kitabında mitolojiye olan merakını, karmaşık aile ilişkilerine olan ilgisi ve mizah yeteneğiyle bir araya getiren yazar Simon’ın bu seferki kahramanı ergenlik çağındaki Ölüler Tanrıçası Hel. Öfkeli, alaycı ama sıradan bir ergen o… Annesi babası kardeşleri var. Kardeşlerin kimi bacaksız, kimi sekiz bacaklı. Bir tanrıça için olağan sayılacak durumlar işte! Hel yaşıtı kızlar gibi, üzülüyor, seviniyor, aşık oluyor... Diğer ergenlerden bir farkı daha var, yeraltı dünyasında yaşıyor. Yayınevimiz tarafından basılan her kitap sitemizde indirimli olarak satılıyor.
Etiketler: insan hakları, kadın
