30/09/2010 | Yazar: Kaos GL
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Başkanı LGBT bireylere
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Başkanı LGBT bireylere karşı uygulanan şiddetin ve cezayı gerektiren suçların sona ermesini sert bir şekilde dile getirdi. BM İnsan Hakları Başkanı Navi Pillay, bireylerin cinsel yönelimleri ve cinsiyet kimlikleri nedeni ile hâlâ cezai müeyyide ile karşı karşıya kaldığı 78 ülkenin olduğunu söyledi.
Cenevre’deki yüksek düzeyde yapılan “cinsel yönelimleri ve cinsiyet kimlikleri nedeniyle şiddete ve cezai müeyyidelere son” konulu panelde “bireyleri, belirli haklarından mahrum etmek, başkalarına verdikleri zarardan ya da diğerlerinin refahı için bir tehditten değil, sadece kim olduklarından, özellikle cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerinden dolayı şiddete maruz kalmaları “asla kabul edilemez” dedi.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon bu yılın başlarında yaptığı açıklamayı tekrarlardı ve “Öncelik dünya-çapında suç olmaktan çıkarılması”na verilmelidir. Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğini cezalandıran ülkeler, yazılı kanunlarında bu suçları kaldırmak için gerekli adımları atmalıdırlar” dedi.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon bu yılın başlarında yaptığı açıklamayı tekrarlardı ve “Öncelik dünya-çapında suç olmaktan çıkarılması”na verilmelidir. Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğini cezalandıran ülkeler, yazılı kanunlarında bu suçları kaldırmak için gerekli adımları atmalıdırlar” dedi.
Ban Ki-moon, Başpiskopos Emeritus Desmond Tutu ve Kamerun, Guyana ve Hindistan’dan sivil toplum temsilcileri gey, lezbiyen ve trans bireylere karşı uygulanan insan hakları ihlallerinin son bulması çağrısında bulundular.
Başpiskopos Tutu’nun yaptığı video mesajından alınan bölümde şunları söylemişti; Cinsel yönelim, deri rengi gibi, çeşitliliğimizin bir özelliğidir. Ne üzücüdür ki Tanrı’nın çocukları, yoksulluk, hastalık, kötülük ve çatışma gibi büyük problemler ile karşı karşıya kalırken, biz insanların cinselliğine takılıp kalıyoruz. Bu dünyada zaten yeterince nefret yok mu?
David Clarke merkezi Guyana’da olan ve cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelinde yapılan ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına yönelik kurulan SASOD (Cinsel Yönelim Ayrımcılığına Karşı Toplum) adına yaptığı konuşmada, erkekler arasında cinselliği yasaklayan kanunların çok sık uygulanmadığını fakat sırf bu kanunların varlığının devlet yetkilileri ve bazı vatandaşlar tarafından meşrulaştırıldığını söyledi.
CREA (Uluslararası Kadının İnsan Hakları ve Cinsel Haklar) organizasyonundan Sunita Kujur, Hindistan’da, heteroseksüel bağlamda kendi partnerlerini serbestçe seçmek isteyen erkek ve kadınlar için oluşturulan özel sorunları tarif etti. “Bu kırsal bir fenomen ya da sınırlanmış bir yoksulluk ve cahillik değildir. İnsanların aynı cinsiyetten bir seks partneri seçtiğinde yaşayacakları ayrımcılık ve şiddeti bir düşünün” dedi.
Pillay, “cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılığın sınır tanımadığını, bugün dünyanın hiçbir bölgesinde LGBTI bireylere taciz tehdidi ve fiziksel saldırının olmadığı bir yer yok” dedi.
Yüksek Komiser, konuşmasının sonunda “evrensel bildirgenin kabul edilmesinden 62 yıl sonra, bireylere cinsiyet kimliklerinden ya da derilerinin renginden dolayı cezai yaptırım uygulanması düşünülemez” dedi. (Semih Varol/Kaos GL)
Etiketler: yaşam, dünyadan
