22/09/2011 | Yazar: Kaos GL

Okula yeni gelen LGBT bireylerle dayanışma ağı kurmak için ilk hafta tanıtım masaları açacak olan Topluluk, 28 Eylül’de, Güney Meydanda piknik düzenleyecek.

Boğaziçi LGBT Topluluğu LuBUnya Yeni Dönemi Açıyor Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Okula yeni gelen LGBT bireylerle dayanışma ağı kurmak için ilk hafta tanıtım masaları açacak olan Topluluk, 28 Eylül’de, Güney Meydanda piknik düzenleyecek.
 
Boğaziçi Üniversitesi LGBTT Topluluğu LuBUnya, yeni döneme, eski ve yeni yüzlerle devam etme telaşı ve heyecanı içerisinde.
 
Bütün bir dönem boyunca yürüttüğü tartışmalar ve etkinliklerle kampüsü dönüştürmeye çalışan Topluluk, okula yeni gelen LGBT bireylerle dayanışma ağı kurarak kampüste var olmak istiyor. 26-30 Eylül tarihlerinde kampüste açacağı tanıtım masaları ile yeni döneme girecek olan Topluluk, 28 Eylül saat 13.00-17.00 arasında Boğaziçi Üniversitesi Güney Meydanda dayanışma pikniği düzenleyecek. Tanıtım masalarından Kaos GL Dergileri ve kitapları da ücretsiz alınabilecek.
 
Kampüs içinden/dışından, öğrenci/öğrenci olmayan herkesi pikniğe davet eden LGBT Topluluğu, yeni dönemde sözünü söylemek, sesini çoğaltmak için herkesi pikniğe bekliyor.
 
2010-2011 eğitim dönemini bitirip yeni döneme hazırlanan Topluluk, geçen dönemin raporunu hazırladı.
 
LuBUnya 2010-2011 Dönem Raporu ve Yeni Döneme Dair Temenniler
 
Boğaziçi Üniversitesi LGBTT Topluluğu LuBUnya toplandığı günden beri çeşitli etkinliklerle kampüste/kampüs dışında gündem yaratmaya, LGBTT bireylerle dayanışmaya ve yaşadığımız alanı dönüştürmeye çalıştı. 2010-2011 eğitim dönemini bitirip yeni döneme hazırlandığımız bu günlerde, geçen dönemin raporunu paylaşmak ve yeni döneme dair temennilerimizin bir kısmını tartışmaya açmak maksadıyla bir rapor hazırladık. Bu raporun bir kısmını haber siteleri ve sosyal medya vasıtasıyla kamusallaştırmak niyetiyle bu yazıyı kaleme alıyoruz.
 
Geçen döneme tanışma çayımızla başladık. Pastamız, böreğimiz ve hoşsohbetimizle tanıştık, kaynaştık ve oyunlar oynadık. Tanışmanın hemen ardından 21-22 Ekim 2010 Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen Queer, Türkiye ve Trans Kimlik Konferansı’na katıldık. LuBUnya’dan bir arkadaşımız da konferansta sunum yaptı. Artık gelenekselleşmeye başlayan film gösterimlerimizi, Aralık 2010’da Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsünde yer alan Mithat Alam Film Merkezi’nde düzenlediğimiz film haftasıyla devam ettirdik. Aralık ayında David Halperin’in “Nasıl Eşcinsel Olunur?” makalesini tartışmaya açtık. Gullümle başladığımız dönemi gullümle sona erdirdik ve Şugar LuBUnya Gecesi ile seneye veda ettik. 2010 yılı LuBUnya dönem değerlendirmesi için http://www.kaosgl.org/sayfa.php?id=6202 adresine bakılabilir.
 
Mart ayında düzenlediğimiz Cinsellik Atölyesi ile konuşulmasına izin verilmeyen, yatak odasına hapsedilen, disipline edilen, ayıplanan, bazen de yüceltilen cinselliklerimizi ortaya döktük. Bohçamızdan çıkanları paylaştık; paylaştıkça “normalleştik.”
Bahar dönemi bizim için okumalarla geçen yoğun bir dönem oldu. Katılım manik-depresif eğilimler gösterse de, okuma ve tartışmalarımızla anlamaya, anlatmaya, paylaşmaya çalıştık. Dönem boyunca yaptığımız okuma başlıklarımız şöyle: Susan Sontag-AIDS ve Metaforları, Transfeminizm, Foucault-Medikalizasyon. Bütün bu yoğun okumaların birçok ihtiyacı karşıladığı ve içerisinde bulunduğumuz akademik alana alternatif oluşturma girişimleri olduğu fikrindeyiz. Yeni dönemde yaptığımız okumaların salt okuma olarak kalmaması, bu okumaların açtığı kanalları kullanarak yazı, panel, söyleşi, forum gibi etkinlikler düzenlemeyi planlıyoruz. Böylece “okuyarak üretmeyi” hedefliyoruz.
 
Mayıs ayında Kaos GL ile Homofobi Karşıtı Buluşma- Akademik Forum’u düzenledik. Foruma katılan konuşmacıların sunumları üzerinden birçok tartışma açıldı. Bütün bu tartışmaları özetlemek bu yazının maksadını aşar. Ancak özellikle Queer Akademi başlıklı sunumun ardından gerçekleşen tartışmalar, akademik alanın “sokağa” nasıl yabancılaşabileceğini gösterdi. Tartışmanın temel ekseni akademiyi ayrı bir yerde konumlandırmanın sakıncaları ve aktivizmin her alanda mümkün ve de gerekli olduğuydu. Aynı dönemde Boğaziçinde STK Günleri kapsamında Lambdaistanbul masası açtık. Diğer STK’larla geliştirdiğimiz yapıcı diyaloglar bizi çok heyecanlandırdı.
 
Mayıs ayı BikeSmut ekibini Boğaziçi Üniversitesi’nde ağırladığımız ve BikePorn film gösterimini kampüste gerçekleştirdiğimiz aydı aynı zamanda. Salondan taşan büyük bir kalabalığa ev sahipliği yaptık. Bahar ve yaz dönemi boyunca açıkhava film gösterimlerimize Bü(s)k (Boğaziçi Üniversitesi Sinema Kulübü) ile ortaklaşa devam ettik. Dönem sonuna doğru uzun zamandır aklımızda olan ama bir türlü gerçekleştiremediğimiz kampüsün filmini çekme fikrini gerçekleştirmek için ilk adımı attık. Onur Haftası kapsamında düzenlenen Öğrenci Buluşmasında gösterilmek üzere mini röportajlardan oluşan bir görsel hazırladık.
 
Yaz dönemini LuBUnyafest ile taçlandırdık. Alternatif bir festival iddiasıyla yola çıktık ve bir gün boyunca Boğaziçi Üniversitesinin en işlek yerlerinden olan Güney Meydanda eğlendik, dans ettik, tartıştık, film izledik ve kampüsteki varlığımızı görünür kıldık. Festival kapsamında düzenlediğimiz Şugar LuBUnya Gecesi vol2 ile yaza veda ettik.
 
Dönem biterken yapısal tartışmalara girmenin gerekliliğini hissettik. “LuBUnya nasıl bir yerdir?” ve “LuBUnya nedir, ne değildir?” temel sorularından yola çıkarak deyim yerindeyse LuBUnya’yı masaya yatırdık. Bu tartışmaları sonlandırmış değiliz, sonlandırma gibi bir niyetimiz de yok. Sürekli tartışarak, attığımız her adımı sorgulamayı önemli buluyoruz.
 
Dönem boyunca bizi meşgul eden en önemli gündemlerden birisi, ne kadar gettolaştığımız idi. Kurmaya çalıştığımız ortamın ne kadar açık bir ortam olduğu, kendimizi açtığımız alanlara hapsedip hapsetmediğimiz sorusunu tartıştık. Bu soru(n)ları aşmak ve daha kapsayıcı bir ortam kurmak için yeni dönemde kampüsteki diğer alternatif, muhalif oluşumlarla bağlarımızı güçlendirmek ve yeni gelen insanların rahatlıkla dahil olabilecekleri, değiştirip dönüştürebilecekleri bir ortam kurmayı gündemleştirmek hedefindeyiz. Anti-hiyerarşik yapının korunması ve LuBUnya’nın sınırlayıcı, baskılayıcı bir yer olmaması gerektiğini düşünüyoruz.
Bütün bir dönem boyunca yürüttüğümüz tartışmalarla ve etkinliklerle yaşadığımız alanı dönüştürmeye çalıştık. Şimdi yeni döneme, eski ve yeni yüzlerle devam etme telaşı ve heyecanı içerisindeyiz. Yeni dönemde yapmayı planladığımız birçok şey var. Ancak en çok önemsediğimiz şeylerin başında okula yeni gelen LGBT bireylerle dayanışma ağını kurmak ve hep beraber üreterek kampüste var olmak geliyor.
 
Yeni döneme 26-30 Eylül tarihlerinde kampüste açacağımız tanıtım masaları ve 28 Eylül saat 13.00-17.00 arasında Boğaziçi Üniversitesi Güney Meydanda yapacağımız dayanışma pikniği ile merhaba demeyi planlıyoruz. Kampüs içinden/dışından, öğrenci/öğrenci değil herkesi pikniğimize davet ediyoruz. Yeni dönemde sözümüzü söylemek, sesimizi çoğaltmak için derin bir nefes almaya pikniğimize çağırıyoruz herkesi.
 
Hamiş: Detaylı dönem raporu
2010-2011 Dönem Değerlendirmesi
11 Ekim 2010 Tanışma Çayı
21-22 Ekim 2010 Queer, Türkiye ve Trans Kimlik Konferansı
3-8 Aralık 2010 Film Haftası (mafm’de)
21 Aralık 2010 Okuma: David Halperin – Nasıl Eşcinsel Olunur
29 Aralık 2010 Yılbaşı Partisi: Şugar LuBUnya Gecesi
10 Mart 2011 Cinsellik Atölyesi: LuBUnyalar Cinsellik Hikayelerini Konuşuyor
30 Mart 2011 Okuma: Susan Sontag Okuması
3 Mayıs 2011 Boğaziçi’nde Homofobi Karşıtı Buluşma
3-4-5 Mayıs 2011 Büsos STK günlerinde Lambdaistanbul masası
12 Mayıs 2011 Okuma: Transfeminizm
17 Mayıs 2011 Okuma: Foucault-Medikalizasyon
17 Mayıs 2011 Film Gösterimi: BikePorn
25 Mayıs 2011 Açıkhava Film Gösterimi (Bü(S)k ile ortak)
23 Haziran 2011 Onur Haftası Öğrenci Buluşması’nda kampüste çektiğimiz filmin gösterimi
21 Temmuz 2011 LuBUnyafest!
22 Temmuz 2011 Şugar LuBUnya Gecesi Vol.2
 

Etiketler: insan hakları, eğitim
İstihdam