05/07/2022 | Yazar: Kaos GL

"9/8fight41: hepimiz için 9/8'lik bir dövüş" filmiyle Documentarist Jüri Özel Ödülü alan Gizem Aksu: Bu ödülü, bu coğrafyanın gölgeleriyle barışırken bedeniyle bedel ödemek zorunda kalan tüm adalet dövüşçülerine, onur yürüyüşçülerine ithaf etmek istiyorum.

“Bu ödülü onur yürüyüşçülerine ithaf etmek istiyorum” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Documentarist 15. İstanbul Belgesel Günleri, 30 Haziran’da Fransız Kültür Merkezi'ndeki ödül töreniyle kapanış yaptı.

Jüri Gizem Aksu'nun İstanbul’un yakın dönem kentsel hafızasına 9/8’lik bir bakış fırlatan "9/8fight41: hepimiz için 9/8'lik bir dövüş" filmine Jüri Özel Ödülü'nü layık gördü. Aksu'nun dans üzerinden Almanya'da yaşamış Roman bir boksörle Sulukule bağ kurduğu “9/8fight41: hepimiz için 9/8’lik bir dövüş” adlı kısa belgeseli, “Geçmişe baktığımızda her zaman şimdiden baktığımızı unutmadan, geçmiş ve şimdinin türlü ayrımcılıkları arası bağlantıları farklı karakterler üzerinden incelikli bir şekilde kurması; türsel ve biçimsel denemeleri uygulama cesaretini göstererek ayrımcılığın acı, şiddet ve işgal dolu deneyimleri karşısında neşeli ve yaratıcı bir dövüş imkânını hatırlatması ve hayatta kalmanın başka biçimlerine dair ilham vermesi sebebiyle” Jüri Özel Ödülü'ne değer görüldü.

“Burdayız aşkım!”

Aksu, ödülünü onur yürüyüşçülerine adadı:

“Burdayım aşkım.

Burdayız aşkım.

Can çekişen adalet sistemine, sanatla kalp masajı yapanlar olarak,

Onur yürüyüşçüleri,

Adalet dövüşçüleri olarak;

Göbek atarak köklenip umudu halay çekerek ören, partilerden dayanışma doğuran kozmik dansçılar olarak buradayız.

Bu filmde bana ilham olan Rukeli Trollmann’la hayali arkadaşlığımdan öğrendiğim en güzel pratik, gölge boksu oldu. Kendi gölgelerime, bu toprakların gölgelerine, gömdüklerine, örttüklerine bağrışa barışa, ağlaya haykıra, göbek ata ata bakabilmek oldu.

Bu ödülü, bu coğrafyanın gölgeleriyle barışırken bedeniyle bedel ödemek zorunda kalan tüm adalet dövüşçülerine, onur yürüyüşçülerine ithaf etmek istiyorum.

Siz olmasanız bu dünya benim için yaşanılabilir, nefes alınabilir, dans edilebilir olmazdı. Sizin ödediğiniz bedeller benim, bizim nefesimiz.

Filmde bedeni geçen tüm sanatçı arkadaşlarıma, ortak yapımcılar Hellerau European Center for the Arts ve Goethe Institut istanbul’a, destekçiler Kalan Müzik, Kardeş Türküler, Tonic Effects, Çıplak Ayaklar Kumpanyası ve Moda Sahnesi’ne, Fikirtepe ve Sulukule Mahalle sakinlerine, aileme, bu güzel etkinlikler silsilesiyle Istanbulu bellek’selleştiren Documentarist ekibine ve bu ödülü bize layık gören jüri, Ahu Öztürk, Can Candan, Özlem Güçlü, Karen Cirillo ve Selda Taşkın’a çok çok çok teşekkür ederim.”

bu-odulu-onur-yuruyusculerine-ithaf-etmek-istiyorum-1

Film hakkında

9/8fight41 

hepimiz için 9/8'lik bir dövüş 

Dil: Türkçe (İngilizce altyazılı) 

Süre: 29’ 

Belgesel nitelikli bu kısa dans filmi Gizem Aksu’nun, Almanya’da yaşamış Sinti-Roma Boks efsanesi Johann Rukeli Trollmann (1907-1944) ile Dresden’de kurulmaya başlayan hayali arkadaşlığı ve bu iki yeni arkadaşın birlikte çıktıkları yolculuk üzerine kuruluyor. ‘’Çingene gibi dans ederek boks’’ yaptığı için Nazi rejimi tarafından birçok ayrımcılık biçimine maruz kalan ve Wittenberge Konsantrasyon Kampı’nda öldürülen Rukeli Trollman’ın dövüşünden ilhamla film, sanatçının Berlin'e göç deneyiminin ve İstanbul’daki adalet dövüşünün izlerini sürüyor. 

Şampiyonluk unvanının elinden alındığı maça, uymaya zorlandığı Aryan stereotipini eleştirmek için bedenini unla kaplayıp saçlarını sarıya boyayarak çıkan Rukeli’nin dansına/dövüşüne, İstanbul’da üç dansçı daha katılıyor. Doğup büyüdüğü Sulukule mahallesine kentsel dönüşüm uygulanan Gizem Nalbant, feminist beden politikaları üzerine araştırmalar yapan Banu Açıkdeniz ve uzun yıllardır LGBTQİ+ hareketine gönül veren Sema Semih, dansın kendi adalet dövüşlerindeki yerini paylaşıyor. Rukeli’nin hikayesi, jenerasyonlar ve coğrafyalar arası mesafeyi aşarak Sulukule ve Fikirtepe Mahallelerine taşınırken film, dansçıların bedenleri üzerinden İstanbul’un yakın dönem kentsel hafızasına 9/8’lik bir bakış fırlatıyor. 

Yeni Yetenek Ödülü Adar Bozbay’a

Bu sene Ahu Öztürk, Can Candan, Özlem Güçlü, Karen Cirillo ve Selda Taşkın'dan oluşan jüri, Documentarist'in geleneksel Johan van der Keuken Yeni Yetenek Ödülü'nü “Bitmemiş Cümleler” filmine verdi. Adar Bozbay'ın yönettiği belgesel, yazar Aslı Erdoğan'ın köşe yazılarından ötürü yaşadığı hapis ve sürgün hayatını konu alıyor.

Jüri ödül gerekçesini, “Sürgünde bir yazarın yaşamını ve edebiyatıyla olan ilişkisini katman katman açmaya cesaret etmesi ve anlatının başından sonuna kadar bunu uygulamaya geçirebilmesi; dolayısıyla stereotipik temsillerin ötesinde yazarın diliyle olan sürgün ilişkisini derinlikli ve duru bir biçimde takip etmeyi başarması; ayrıca, politik tutukluluklar ve hak ihlallerine dair mücadelelerin ve dayanışmanın kuvvet ve kudret kadar kırılganlığı da içerdiğine dair kıymetli vurgusuyla seyirciyi yeni sorulara açabilmesi” olarak açıkladı.

Natalia Moussienko (Ukrayna), Teresa Vena (İsviçre) ve Övgü Gökçe'den (Türkiye) oluşan ve uluslararası seçkiyi değerlendiren FIPRESCI jürisi ise Eleştirmenler Ödülü'nü “derinlemesine araştırma konusundaki çabası, kültüre çok katmanlı yaklaşımı ve yarattığı güçlü etki nedeniyle” Cem Kaya'nın,Türkiye'den Almanya'ya işçi göçünü orada üretilen müzik üzerinden anlatan “Aşk, Mark ve Ölüm” adlı filmine verdi. Jüri açıklamasında, “bu ilham verici filmi, kültürel çeşitliliğin evrensel değerinin daha iyi anlaşılmasına yaptığı katkının yanı sıra, tarihsel ve kültürel olarak ihmal edilmiş bir toplumu onurlandırması nedeniyle de bu ödüle layık gördüğünün” altını çizdi.


Etiketler: kültür sanat, yaşam, dünyadan
İstihdam