14/11/2008 | Yazar: KAOS GL

Avrupa Parlamentosu üyeleri Bulgaristan’a, ‘hayat ortaklığı’ tanımını gey ve lezbiyen çiftleri de kapsayacak şekilde genişletmesi için çağrıda bulundular.

Avrupa Parlamentosu üyeleri Bulgaristan’a, ‘hayat ortaklığı’ tanımını gey ve lezbiyen çiftleri de kapsayacak şekilde genişletmesi için çağrıda bulundular. Bulgaristan, Avrupa Birliği’ne henüz 2007 yılında girdi ve şu sıralar Aile Kanunu için, sadece erkekler ve kadınlar arasındaki hayat ortaklığını yasalarına koyacak bir taslak hazırlamayı düşünüyor. Siyasetçiler gey ve lezbiyen çiftlerin korunmasını genişletmeyi desteklemiyor.

Avrupa Parlamentosu Gey ve Lezbiyen Hakları Grubu bu hafta, Bulgaristan Başbakanı Sergei Stanishev’e konuyla ilgili bir mektup gönderdi. AP üyelerinden Michael Cashman, Lissy Graner, Raul Romeva ve Sophie In’t Veld’in imzalarının yer aldığı mektupta, ‘karşı cins ve aynı cins birlikteliklerinin ikisi de aynı tabanda değerlendirilmelidir. Bu, sevginin taahhütü ve bildirimidir,’ deniliyor.

‘Eğer heteroseksüel çiftler yasal olarak bir ortaklığa başvurabiliyorsa ve aynı cins çiftler başvuramıyorsa, cinsel yönelim zemininde doğrudan bir ayrımcılık söz konusudur. Cinsel yönelim temelli ayrımcılık Avrupa Birliği’nin çeşitli yasal dokümanlarında yasaklanmıştır.’ AB çapında eşcinsel çiftler için değişen düzeylerde yasal korumalar mevcut fakat aile hukuku üye ülkelerde hâlâ bir mesele teşkil etmekte.

İngiltere şu an eşcinsel hayat ortaklığına izin veren bir sisteme sahip ve aynı sistem yakında İrlanda’da da yürürlüğe geçecek. Fransız Hukuki Hayat Ortaklığı Anlaşması (PACS), İngiltere’de tamamen tanınırken, Fransa, İngiltere’deki hayat ortaklıklarını tanımıyor.

Eşcinsellerin tanınması konusunda AB çapında yapılacak bir anlaşmada ise üye 27 ülkenin fikir birliği gerekiyor.

İstihdam, Sosyal İşler ve Fırsat Eşitliğinden sorumlu AB temsilcisi Vladimir Spidla geçen ay verdiği bir röportajda ise şöyle demişti: ‘Avrupa mevzuatında gidebildiğimiz yere kadar gittik. Eğer bir devlet bu ilişkilerin eşitliğini kabul ediyorsa, o zaman ayrımcılık da yapamaz. Zaten bazı ülkelerde bu konuya dair hak ihlalleri yapanlar var. Fakat ülkenin bu birliktelikleri onaylayıp onaylamaması milli bir yetkidir ve biz buna karışmıyoruz. Bence yönergenin teklifinde mümkün olan en iyiyi dengeyi bulduk. Bunlar çok hassas ulusal yetkilerdir ve Avrupa mevzuatının alanına girmemektedir. Bu nedenle, şu an onları bu şekilde koruyoruz ve sanırım şimdilik bu mümkün olan en iyi denge.’

Kaynak: http://www.pinknews.co.uk/news/articles/2005-9572.html

Çeviren: Oytun Tez


Etiketler: yaşam, dünyadan
İstihdam