06/08/2009 | Yazar: Sevgin Duru

‘Eşcinselliğe karşı yeni yasayı duyduğumda sarsılmıştım. Bize özgürlük vermelerini istiyorum. Biz de diğer insanlar gibiyiz. Bizi yaratan Tanrı’dır. Yasa bizi değiştirmeyecek.’

‘Eşcinselliğe karşı yeni yasayı duyduğumda sarsılmıştım. Bize özgürlük vermelerini istiyorum. Biz de diğer insanlar gibiyiz. Bizi yaratan Tanrı’dır. Yasa bizi değiştirmeyecek.’
 
İnsan Hakları İzleme örgütü, Nisan 2009’da eşcinsel ilişkiyi suç sayan yeni bir ceza yasasının çıkarıldığı Burundi’de yaşayan gey ve lezbiyenlere ilişkin bir multi-medya projesi hazırladı. Projeyi incelediğimizde kendimizden çok şey bulacağımız kesin ve muhtemelen onların deneyimleri içimizi acıtacak bir miktar. 
 
Burundi hükümeti, Nisan’da ceza yasasına, ‘aynı cinsiyetten kişilerle cinsel ilişki’yi suç sayarak LGBT’lere yönelik ayrımcılığı kurumsallaştıran hükmü eklediğinde LGBT topluluğu –işyerlerinde, okullarda ve evlerde ayrımcı tutumlara son verilmesini talep etmek için- daha yeni sesini yükseltmeye ve örgütlenmeye başlamıştı. Yeni yasaya göre eşcinsel ilişki ‘suçunu’ işleyen bireyler iki yıla kadar hapis cezası alabilirler.
 
Burundi’de LGBT’lere yönelik ayrımcılığa bir bakış: ‘Yasaklı’

İnsan Hakları İzleme Örgütü de, Burundi’li LGBT bireylerin uğradığı ayrımcılığa dikkat çekmek ve onların sesini hükümete duyurmak için 29 Temmuz 2009’da kendi web sitesinde, ‘Yasaklı: Burundi’de Gey ve Lezbiyenlere Yönelik Kurumsallaşan Ayrımcılık’ başlıklı multi-meyda projesini yayınladı. Proje, Burundi’de yaşayan küçük lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender topluğunun günlük hayatta verdiği mücadeleden ve yaşadıklarından örnekler içeriyor. ‘Yasaklı’, Burundili gey ve lezbiyenlerin basılı ya da internet ortamında bulunan anlatımlarından, fotoğraflarından ve sözlü tanıklıkları içeren ses kayıtlarından oluşuyor.
 
İnsan Hakları İzleme Örgütü Afrika direktörü Georgette Gagnon, ‘Hükümetin, devlet-destekli ayrımcılığıyla Burundililere verdiği zararı anlaması için bu sesleri dinlemesi gerektiği’ni söylüyor. ‘Yasaklı’da, Martina Bacigalupo'nun etkili fotoğraflarıyla birlikte sunulan tanıklıklar, Burundi’de uzun zamandan beri sessiz bırakılmış bir topluluğa kamusal bir platform sağlıyor.
 
‘Yasaklı’ için kendileriyle röportaj yapılan kişiler Burundi’nin yeni yasasını büyük bir gerileme olarak tanımlıyorlar. 25 yaşında bir garson olan Cynthia  (Raporda bazı adlar gizlilik ve koruma amaçlı olarak değiştirilmiş durumda) şunları söylüyor: ‘Eşcinselliğe karşı yeni yasayı duyduğumda sarsılmıştım. Bize özgürlük vermelerini istiyorum. Biz de diğer insanlar gibiyiz. Bizi yaratan Tanrı’dır. Yasa bizi değiştirmeyecek.’
 
Bu proje için kendileriyle görüşülen insanların aktardığı gibi söz konusu yasa geçmeden önce de Burundi’li LGBT bireylerin karşılaştığı, toplum tarafından kabul görmelerinin önünde duran büyük engeller vardı. Örneğin, Burundi’nin iç kesimlerinde küçük bir şehirde yaşayan, 37 yaşında bir lezbiyen olan Carine cinsel yönelimi açığa çıktığında nasıl öğretmenlik mesleğini kaybettiğini anlatıyor. Başka bir meslekte ise erkek bir meslektaşı tarafından bir odaya kapatılarak ölümle tehdit edilmiş.
 
Pascal 5 yaşından itibaren, onun efemine olduğunu düşünen ebeveynlerince düzenli olarak dövülüyordu. Pascal, ‘Beni döverek değiştirebileceklerini düşünüyorlardı’ diyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün görüşme yaptığı, çoğunluğu genç olan kişiler ya evlerinden kovulmuş ya da evlatlıktan reddedilmiş durumda.
 
Ayrıca projenin broşürünü görmek isteyenler http://www.hrw.org/sites/default/files/reports/burundi0709_brochure_web.pdf adresinde bulabilirler.
 
İnsan Hakları İzleme Örgütü Burundi Hükümetine, Burundi’nin gey ve lezbiyenlerinin seslerini dinlemesi ve bu gruptaki Burundi vatandaşlarına yönelik devletin yaptığı ayrımcılığa son vermek için ceza yasasını değiştirmesi çağrısında bulundu. 
 
İlgili bağlantı:
 
 


Etiketler: yaşam, dünyadan
İstihdam