11/02/2019 | Yazar: Umut Güven

Şiddetsizlik Eğitim ve Araştırma Merkezi, Onur Haftası Komitesi gönüllüleri ile konsensüs ve çatışma çözüm atölyeleri gerçekleştirdi: “Çatışmaya bakış açımız, çatışmaları dönüştürebilme ve çözebilme potansiyelimizi etkiler.”

“Çatışmalar karşılanmayan ihtiyaçlardan doğar” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Şiddetsizlik Eğitim ve Araştırma Merkezi, Onur Haftası Komitesi gönüllüleri ile konsensüs ve çatışma çözüm atölyeleri gerçekleştirdi: “Çatışmaya bakış açımız, çatışmaları dönüştürebilme ve çözebilme potansiyelimizi etkiler.”

İstanbul Onur Haftası Komitesi’nin düzenlediği atölyeler serisi Şiddetsizlik Eğitim ve Araştırma Merkezi’nin düzenlediği konsensüs, verimli toplantı organizasyonu ve çatışma çözüm atölyeleri ile devam etti. Kaos GL’nin de katkılarıyla gerçekleşen iki günlük atölyede, İstanbul Onur Haftası’nın organizasyon ve örgütlenme sürecini kolaylaştırmak hedeflerden biriydi. Atölyeyi Şiddetsizlik Merkezi antrenörlerinden Umut Avcı, Melis Zeybek ve Umut Güven yürüttü.

Tahakkümsüz ve şiddetten arınmış bir karar alma süreci: Konsensüs

Şiddetsizlik Merkezi’nden Umut Avcı, karar alma süreçlerinde konsensüs yöntemlerinin kullanılmasının önemine değindi. Konsensüs basamaklarını ve teorik altyapısını anlatan Avcı, bu yöntemin güvenli alanın önünü açan ve bireysellikleri tanıyan bir yapıya sahip olduğunu belirtti:

“Konsensüs prosedüründe tüm endişeler, itirazlar, rasyonel veya duygusal argümanlar ciddiye alınır, bir itiraz hiyerarşisi yoktur. Böylece konsensüs karşılıklı dinlemek, kabul etmek ve belki de anlamak yoluyla farklılıkların bir aradalığına imkan sağlar, alan açar. Tahakkümsüz ve şiddetten arınmış bir oluşum için konsensüs işletmek önemli bir yere sahiptir.”

“Çatışmalar karşılanmayan ihtiyaçlardan doğar”

Atölye Şiddetsizlik Merkezi antrenörlerinden Melis Zeybek’in yaptığı çalışmalar ile devam etti. Çatışmaya dair bakış açılarının tartışıldığı ve çatışmanın yaşamlar üzerinde etkilerinin tanımlandığı çalışmada, çatışmanın kattığı olumlu etkileri üzerinde odaklanıldı.

Bir çatışma sürecinde ihtiyaçlarımızın tespit edilmesinin önemli bir etkiye sahip olduğunu belirten Melis Zeybek, “Çatışmalar karşılanmayan ihtiyaçlardan doğar. Bizler de çatışmaların ve sorunların bir parçasıyız. Kendi ihtiyaçlarımızı tanımlarken, karşımızdaki kişilerin de ihtiyaçlarını gözetmeliyiz. Bunu da bir hiyerarşi kurmadan yapabilmek önemli. Hepimiz hayatımızın belli dönemlerinde farklı ihtiyaçlara sahibizdir. Bize önemsiz gibi gelse de, çevremizdeki insanların ihtiyaçlarını önemsizleştirmemek çatışma çözümünde önemli bir role sahip” sözleriyle atölyeyi sürdürdü.

“En çok maruz kaldığımız iletişim engellerini bizler de üretiyoruz”

Atölye antrenörlerinden olan Umut Güven, verimli toplantı ve iletişim engellerine dair egzersizler ve çalışmalar gerçekleştirdi. Grup çalışmaları, oyunlar ve egzersizlerle ilerleyen atölye, Güven’in iletişim engelleri sunumu ile devam etti.

Çatışmanın köklerine inildiğinde, sorunların büyük bir kısmının iletişim engelleri olduğunu belirten Güven, bu engellerin ne olduğuna ve o engellerin hayattaki konumuna yönelik grup çalışması yürüttü. Çalışmanın sonunda en çok maruz kalınan problemlerin, kişilerin de başkalarına yaptığı davranışlar olduğu tespit edildi. Tespit üzerinden çıkan tartışma ile çalışma sona erdi.


Etiketler: yaşam
İstihdam