25/10/2013 | Yazar: Kaos GL
Genç bir insan hakları aktivisti olan Zak Ostmane, Cezayir’de yaşayan LGBT’lerin durumuna dikkat çekmek için Facebook sayfasında bir bildiri yayınladı.
Kendisini “genç bir blog yazarı, aktivist, insan ve özellikle kadın hakları savunucusu ve gazeteci” olarak tanımlayan Zak Ostmane, Cezayir’de yaşayan LGBT’lerin durumuna dikkat çekmek için Facebook sayfasında bir bildiri yayınladı:
“Cezayir’de herkes kendi mücadelesini veriyor -insan hakları savunucuları, kadın hakları için mücadele edenler, demokratik özgürlüklerini müdafaa etmek için çalışanlar vs.- ve ben de hepsine destek olmaya çalışıyorum. Ancak, tüm bu insanlar ben Cezayir’in eşcinselleri 2 yıldan 5 yıla kadar hapse mahkûm eden ceza yasasının eşcinselliği suç olmaktan çıkarması ve haklarım için mücadele ederken hiçbir zaman yanımda olmadılar. Bunun yanı sıra, İslamcılara kalsa bizi idama bile mahkûm ederlerdi! Ben her gün cinsel yönelimi yüzünden ağır bir bedel ödeyen genç bir eşcinselim ve bunu utanç duymadan ifade etmekten asla vazgeçmedim. Çünkü bunun kişiliğimin ve gelişimimin bir parçası ve temel bir insan hakkı olduğunu düşünüyorum. Cezayir Cumhuriyeti yasaları, kendi standartlarına göre olmayan, dine ve anayasaya uygun bulunmayan her şeyi yok etmeye çalışıyor. Cezayir Hükümeti tehlikede olan LGBT’lere destek sağlamıyor. Ancak arkadaşlarımın da bildiği gibi kimi seveceğime ve nasıl mutlu olacağıma karar vermeye herkesin olduğu gibi benim de hakkım olduğunu ifade etmekten ne olursa olsun vazgeçmeyeceğim.
Demokratik özgürlüklerin savunucusu olan arkadaşlarım; tarih bu korkunç ve utanç verici durumun sizlerin sessiz suç ortaklığıyla güçlendiğini elbette ki yazacak. Bugünkü durum için Cezayir basını, aydınları, yazarları ve sanatçılarını suçluyorum. Ve tabi ki başta ülkenin usulsüzce seçilen sulh hâkimi olmak üzere tüm politikacıları, sizi de suçluyorum. Evet, sizi çok uzun süren ve sonsuza dek sürecek gibi görünen bu durumu değiştirmek için hiçbir şey yapmamakla suçluyorum. Sessizlik ve kayıtsızlık insanlığın en büyük trajedilerine yol açar, bu yüzden Cezayir LGBT topluluğunun hakları lehine yayınladığım bu bildiri, çağdaş ve özgür bir toplum, bireylerin ve toplulukların haklarına saygılı, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde tanımlanan hakları ihlal etmeyen, gerçekten demokratik bir devlet inşa etmek isteyen herkes içindir.”
Zak Ostmane bu bildiriyle Cezayir toplumunun homofobik tutumuna ve LGBT’lerin Cezayir’de ne şartlar altında yaşamak zorunda bırakıldığına dikkat çekiyor. Dünyanın pek çok yerinde, hükümetler tüm vatandaşlarına evlilik için aynı hakların sağlanması gerektiğini tartışırken, Cezayir hâlâ eşcinsel çiftlere hapis cezası veriyor. Cezayir Ceza Hukuku’nun bu uygulamaya imkân sağlayan 338. Maddesinde belirtildiği gibi “Homoseksüellik eylemi sebebiyle suçlu bulunan herkes iki aydan iki yıla kadar hapis ve 500 ila 2000 Cezayir Dinarı tutarında para cezasına çarptırılır. Eğer suçu işleyen kişilerden biri 18 yaşından küçükse bu ceza üç yıla ve 10000 Cezayir Dinarına kadar çıkabilir.”
Zak Ostmane’nin bildirisi, yayınlandığı 4 Eylül 2013 tarihinden bu yana çok tartışıldı. Bildiri aynı zamanda Cezayir’de yayınlanan eşcinsellerin cinsel yönelimleri sebebiyle cezalandırılmasına karşı ilk bildiri olma özelliğini taşıyor.
Zak’ın mesajı özellikle aydınlardan destek gördü. Cezayirli yazar Wasilla Tamzali, Tunuslu film yapımcısı Nadia Al Fanni, Tunus asıllı Danimarkalı gazeteci Mouna Daadouche, Tunuslu akademisyen Raja Sen Slama ve Tunuslu blog yazarı Lina Ben Mhenni, Zak Ostmante’nin bildirisini tekrar yayınlayarak bildirinin yayılmasına yardımcı oldular.
Etiketler: yaşam, dünyadan
