20/01/2017 | Yazar: Kaos GL
Bedenini tanımak ve sınırlarını bilmek, duygularını anlamak, kendi haklarını bilmek, baskıya direnmek ve yardım aramak konuları; cinsel eğitimin temel taşlarıdır ve cinsel istismar ile çok yakından ilgilidir.

Bedenini tanımak ve sınırlarını bilmek, duygularını anlamak, kendi haklarını bilmek, baskıya direnmek ve yardım aramak konuları; cinsel eğitimin temel taşlarıdır ve cinsel istismar ile çok yakından ilgilidir.
Cinsellik, insan yaşamının doğal bir parçasıdır. Cinsellik çok boyutludur; bedensel, ruhsal, toplumsal farklı boyutları vardır. İçinde yaşanılan kültürden, inanıştan etkilenir. Karşılıklı sevgi ve saygıya dayalı, şiddetten bağımsız bir cinsel yaşam kişiyi zenginleştirir, iletişimi ve ilişkileri geliştirir, zevk verir, üremeyi sağlar. Sorumluluk ve özdenetim de gerekmektedir. Bunların olmadığı durumlarda, cinsel istismar ve diğer şiddet türleri, istenmeyen gebelikler, cinsel yolla bulaşan hastalıklar oluşabilmektedir.
Çocukları ve gençleri erişkinliğe hazırlamak zorlu bir görevdir. Özellikle cinsellik gibi kaçınılan, konuşulmaması tercih edilen bir konuda eğitim aileler için daha da zorlaşır. Türkiye’de dâhil birçok ülkede, çok az sayıda çocuk ve genç cinsellik ile ilgili eğitim alabilmektedir. Ebeveynlerin cinsellik konusunda yeterli bilgi edinemeyen çocuk ve gençler, akranlarından ve internetten bilgi almayı tercih etmektedirler. Ebeveynler de çocukların ve gençlerin sorularını cevaplarken kendilerini yetersiz hissetmektedirler. Açık şekilde tartışılmayan, yeterli-güvenilir bilgiye ulaşılamayan ortamlarda, çocuklar ve gençler cinsellik hakkında kafa karıştırıcı, birbiriyle çelişen, çoğunlukla da olumsuz ve gerçekçi olmayan mesajlar alırlar.
Cinsel eğitimin temel amacı, çocuklara ve gençlere, cinsel ve sosyal ilişkilerinde mantıklı seçimler yapmalarını sağlayacak bilgi, beceri ve değerleri öğretmektir. Gebelik ve cinsel yolla bulaşan hastalıkların yanı sıra, farklı cinsel yönelimler, cinsel istismar ve diğer şiddet türleri hakkında bilgi sahibi yapmak, bu durumlara karşı korumak temel hedeftir. Korumanın sağlanamadığı durumlarda ise çocuk ve gençlerin nereden yardım alabileceklerini öğrenmeleri, güvenilir yetişkinlere başvurabilmeleri, böylece alınan zararı azaltmak ikincil hedeftir.
Cinsel eğitim, çocuk ve gençleri cinsel istismar konusunda eğitebilmek ve saldırıyı engelleyebilmek için uygun bir temel oluşturur. Örneğin, iyi dokunma ve kötü dokunmayı ayırt etmek, bedenini tanımak ve sınırlarını bilmek, duygularını anlamak, kendi haklarını bilmek, baskıya direnmek ve yardım aramak konuları; cinsel eğitimin temel taşlarıdır. Cinsel istismar ile çok yakından ilgilidir.
Cinsel eğitimle, çocuk ve ergenlerde hem kendi bedenine hem başkalarının bedenlerine saygı duyma anlayışı geliştirilir. Böylece çocuk veya ergen, kendi cinsiyetinden veya karşı cinsiyetten olabilecek partnerleri ile düzeyli ilişkiler kurar. Kendine güveni artar. Doğru bilgilerle donanmış kişi, cinsellik hakkında duyduğu yanlış bilgileri reddeder. Cinsellik konusunda bilgili kişiler arkadaşlarının veya yabancıların uygunsuz tekliflerine, baskılarına direnmekte daha başarılıdır. Kısaca, çocuklar cinsel istismara karşı koyabilme konusunda bilgilendirildiklerinde, bazı istismar olayları önlenebilir.
Ebeveynler, doğal olarak çocukların ilk cinsel eğitimcileridir. İlk cinsel bilgileri verir ve çocuklara model olurlar. Cinsellik, istenmeyen dokunmalar ve cinsel saldırılar hakkında hiç konuşulmaması, hatalı bir şekilde çocuklara cinselliğin konuşulmaz olduğunu benimseten, cinsel saldırılardan sonra susmayı öğreten bir yaklaşımdır. Ebeveynlerin okuldan cinsel eğitim talep etme, verilen eğitime destek olma, katılma, verilen eğitimi denetleme işlevleri olmalıdır. Ayrıca çocuklar açısından, evde ve okulda aldığı cinsel eğitim arasında bir çelişki veya karmaşa olmaması açısından; çocuklara ve yetişkinlere eş zamanlı verilmesi faydalı olacaktır.
Cinsel istismarın doğası, neleri kapsadığı konusunda bilgisi olmayan kişi -çocuk, genç veya yetişkin-, istismara uğradığında kendini nasıl koruyacağını, nasıl yardım arayacağını bilemeyebilir. Türkiye’de yetişkinlerin de cinsellik konusunda bilgilerinin yetersiz olduğu, istismar olayı ile karşılaşma durumunda baş etme becerilerinin yetersiz olduğu görülmüştür.
“Çocuğunuz cinsel bir saldırı yaşasa ne yaparsınız?” sorusuna ebeveynlerin %36’sı ilgili makamlara başvururum şeklinde yanıt vermiş, %47.5’i olay karşısında duygusal ve uygun olmayan tepkiler verebileceklerini (intihar, cinayet gibi) ifade etmişlerdir. İstismar ve ihmal sonrası durumun ilgili makamlara bildirilmemesi, istismarda bulunan kişiye gerekli hukuki müdahalenin yapılmasını engelleyeceği gibi; istismara uğrayan çocuğa ve ailesine yönelik psikolojik desteğin sağlanmasını; yani mağdurların yeniden güçlenmelerini de engelleyen bir durumdur.
Okullarda cinsel eğitim verilmesi çok önemlidir. Cinsel eğitim veren öğretmenlerin mezuniyet öncesi ve sonrası eğitimlerinde cinsel eğitime yönelik konular yer almalıdır. Ensest konusunda yapılan bir çalışmada, uzmanların ifadelerinden ensestin açığa çıkmasında çocukların okulda aldıkları eğitimin, öğretmenlerin gözlemlerinin ve çocuğun yaşadığı istismarı öğretmeniyle paylaşmasının olumlu etkileri anlaşılmıştır. Türkiye’de çocuk cinsel istismarı konusunda donanımlı rehber öğretmenler ve sınıf öğretmenleri cinsel istismarın açığa çıkmasında ve çocuğun korunmasında önem taşımaktadır. Çocuklar ailelerinden önce öğretmenlerine durumu açabilmektedir. Aileye açıklama zorluğu olan çocuklarda öğretmenler aileye durumu aktarmak için iletişimi sağlayabilmektedir. Ayrıca, çocukların davranış ve tutum değişikliği olduğunda, öğretmenler cinsel saldırıdan kuşkulanarak çocuğun yaşadığı zorluğu açıklaması için uygun ortam yaratabilmektedirler.
İdareciler, revirde, kantinde, kütüphanede çalışanlar, servis görevlileri, polisler ve güvenlik görevlileri de eğitime katılmalıdırlar. Çünkü bu kişiler de bilgi, tutum, inanış, davranışlarıyla çocuklara model olacak, zaman zaman da çocukların sorularıyla karşı karşıya kalabileceklerdir. Cinsel eğitim çocuklukta başlayarak yaşam boyu devam edecek bir süreçtir. Hızlı ulaşılan ve etkili bir yayın aracı olan medya da cinsel eğitim açısından bilinçlendirilmeli, hazırlanan programlara destek olunması sağlanmalıdır.
Çocukları ve gençleri, cinsellik konusunda kendi yollarını bulmaları için serbest bırakmak; onları kısmen doğru bilgi, çoğunlukla yanlış bilgi ve sömürü ile karşılaşacakları internet, medya ve akranlarına teslim etmektir. Gelişimlerine katkıda bulunmak, onları cinsel şiddetten korumak için çocuklara ve gençlere açık, bilimsel temelli, evrensel değerlere ve insan haklarına uygun cinsel eğitim vermeliyiz. Cinsellik hakkında bilgi sahibi olmak, sağlıklı bir cinsel yaşam ve cinsel saldırıları engellemek için gereklidir, cinsel istismara karşı koruyucudur. Korunamayan, istismara uğramış kişilerin haklarını aramasına, destek almasına yardımcıdır.
Bu haber hazırlanırken Psikiyatri Derneği'nin Çocuk Cinsel İstismarı Bilgilendirme Dosyası'ndan yararlanılmıştır.
Etiketler: yaşam