26/04/2023 | Yazar: Gözde Demirbilek

Lezbiyeni hem cinsiyet kimliğim hem de cinselliğim olarak tanımlamak, kimliğimi ifade etmenin en iyi yolu gibi geliyor. Elbette tüm lezbiyenler benim gibi hissetmiyor ama bana uyan bu.

“Cinsiyetim ve cinselliğim hakkında ne hissettiğimi anlatmak için lezbiyen kelimesini kullanıyorum” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Niamh O’Toole

Bu yazı; Just Like Us gönüllüsü Niamh O’Toole’un 26 Nisan Lezbiyen Görünürlük Günü yaklaşırken non-binary lezbiyen olmakla ilgili PinkNews’e yazdığı “Being a non-binary lesbian, I always felt like I missed the handbook on how to be a girl” yazısının Türkçeleştirmesidir:

‘Lezbiyen’ için duyduğunuz en yaygın tanım muhtemelen ‘sadece kadınlara ilgi duyan kadın’dır.

Bu tanım elbette birçok insan için geçerli ama ben bunun yerine cinsiyetim ve cinselliğim hakkında ne hissettiğimi anlatmak için lezbiyen kelimesini kullanıyorum. Ayrıca kendimi non-binary şemsiyesi altında görüyorum.

Hepimiz cinsiyet kimliği ve cinsellikle ilgili kendimize özgü deneyimlere sahibiz ve elbette her birimiz kimliklerimizi kendi şartlarımıza göre tanımlıyoruz. Lezbiyenlerin non-binarylere de çekilebileceğini bilmek önemli bu noktada, lezbiyen kimliği –benim gözümde–  her zaman non-binaryleri kapsamıştır.

Cinsiyet benim için inanılmaz derecede karmaşık ve ince ayrımları olan bir kavram ancak cinsiyetimi tanımlamak için lezbiyen kelimesini kullanıyorum çünkü kadınlıktan bir kopukluk hissediyorum. Cinsiyet, çok kültürel ve benim için cinsiyetim nasıl hissettiğim ve başkalarının beni nasıl algıladığıyla ilgili; erkeklere ilgi duymadığım için bir ‘kadın’dan beklendiği gibi davranmıyorum, kendimi de zaten öyle hissetmiyorum.

Küçükken nasıl büyüyeceğime ve hayatımı nasıl yaşayacağıma dair belli bir beklenti vardı. Kariyer, dış görünüş ya da hobiler konusunda hayal ettiğim her şeyi yapabilirdim ama biriyle çıkacak, evlenecek ya da bir hayat kuracaksam, o kişinin erkek olması gerektiğine dair net bir mesaj aldım. Bence ‘erkek’ ve ‘kadın’dan beklentiler o kadar sık heteroseksüellik üzerinden kuruluyor ki bizden heteroseksüel olmamız bekleniyor.

Bunu kelimelere dökecek bu dile aşina olmadığım zamanlarda bile, lezbiyen olmanın cinsiyet kimliğim üzerinde tartışılmaz bir etkisi olacağını biliyordum.

Okuldaki arkadaşlarıma ilk açıldığımda, onlara uyum sağlamak adına hâlâ çaresiz olduğum için ‘ben hâlâ bir kızım’ noktasında ısrarlıydım. Ama cinsiyet kimliğimin kaçınılmaz olarak cinselliğimle bağlantılı olduğunun ve o andan itibaren ‘farklı’ olarak görüleceğimin, açıldığım andan itibaren farkındaydım.

Okulda çocuksu biri olarak görülüyordum ve asla bir ‘kadın’ olmayacağımı biliyordum ama kim olduğumu tarif edecek o dili bilmiyordum, arkadaşlarım da yoktu. Bunun yerine başka şekillerde ifade ettik. Arkadaşlarım sık sık ‘sen kız değilsin, sen sadece Niamh’sın’ ve ‘Bazen senin kız olduğunu unutuyorum, seni cinsiyetsiz görüyorum’ gibi şeyler söylerdi. On beş yaşımdan itibaren şu benim için netti: Kız değildim. Bir yetişkin olarak hâlâ kendini kadın olarak tanımlayan arkadaşlarımla aynı olmadığım açık. Aslen onlardan farklı hissediyorum.

Büyürken, diğer kızlara nasıl kız olunacağına dair bir el kitabı verilmiş de ben kaçırmışım gibi hissederdim ve bu his bende yetişkinliğe kadar devam etti. En yakın arkadaşlarımın çoğu kadın ama onların benim hakkımda anlamadıkları ve benim de onlar hakkında anlamadığım bazı şeyler var.

Kendini non-binary olarak tanımlayan arkadaşlarımın, özellikle de non-binary lezbiyenlerin yanındayken, kadın arkadaşlarımla kuramadığım şekilde bir ilişki kuruyorum. Pek çok insan bana olduğum gibi görünüp davranabileceğimi, hâlâ bir kadın olabileceğimi söylüyor ve bu doğru ancak beni kadınlardan farklı hissettiren sadece gender non-conforming görünüşüm ve davranışlarım değil.

Toplum heteroseksüelliği norm olarak görüyor ve cinsiyet buna uyuyor, erkekler kadınlara aşık oluyor, kadınlar erkeklere aşık oluyor ama ben bu beklentinin dışında var olduğum için, bu cinsiyet fikirlerinden tamamen kopuk hissediyorum.

Benim için cinsiyet kimliğim, başkalarının beni nasıl algıladığıyla ve nasıl algılanmak istediğimle de bağlantılı ve ben kadın olarak algılanmak istemiyorum, sadece bir lezbiyen olarak algılanmak istiyorum.

Ayrıca pek çok insanın nedenini anlamasalar bile beni bir kadın olarak görmediğini de biliyorum. Pek çok insan benimle ilk karşılaştığında bir kadın olarak değil, bir lezbiyen olarak görüyor ve bunu gerçekten olumlu buluyorum.

Lezbiyeni hem cinsiyet kimliğim hem de cinselliğim olarak tanımlamak, kimliğimi ifade etmenin en iyi yolu gibi geliyor. Elbette tüm lezbiyenler benim gibi hissetmiyor ama bana uyan bu.

Kimliğimi insanlara açmak bazen zor olabilir ama insanların düşündüğü kadar karmaşık değil. Hepimizin kendine özgü yaşam deneyimleri var ve lezbiyen olmak benim sadece bir parçam.


Etiketler: yaşam, cinsellik
nefret