23/07/2021 | Yazar: Ilgın Nehir Akfırat

İntersekslerin sorunları, Covid-19 krizi sırasında daha da artıyor, çünkü önceki travmalarını gerçek temas yoluyla ya da tıp doktorları ve hastanelerle temas halinde olma riski altında oldukları için yeniden yaşıyorlar.

COVID -19: Avrupa ve Orta Asya'da intersekslerin durumu raporu Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Karikatür: Kuir Günler, KaosGL.org için stok görsel

Halen devam eden Covid-19 pandemisi, dünyadaki her insan üzerinde büyük bir etkiye sahip. OII Europe, pandeminin özellikle Avrupa'daki interseks kişilerin ve ailelerinin yaşamları üzerindeki etkisini değerlendirmeyi amaçladığı bir rapor yayımladı.

Rapor şöyle:

Avrupa İnterseks Topluluğu'nun desteğiyle, Covid-19 döneminde intersekslerin ve ailelerinin yaşamları hakkında daha ayrıntılı bilgi toplamaya yardımcı olacak bir anket oluşturmaya başladık. Çalışmada, katılımcıların kendi deneyimlerini yazabilecekleri fırsatları da sağlayarak nicel veri toplamaya karar verdik. İstatistiksel açıdan bakıldığında, örneklem büyüklüğü küçük olduğundan ve gerekli istatistiksel rastgelelik verilmediğinden, nicel bulgular genel interseks popülasyonu için geçerli değildir.

Ancak endişe duyulan alanları aydınlatmada ve gerekli bilgileri vermede yeterlidirler. Anket Anketin geliştirilmesi, interseks kişiler ve aileleri ile birebir grup görüşmelerine dayanan, keşif amaçlı nitel bir pilot uygulamaya dayanıyor. Keşif amaçlı çalışma, kapsamlı bir dizi soru ve çoğuna önceden belirlenmiş yanıtların geliştirilmesini sağladı.

Anket daha sonra Avrupa Konseyi'nin tüm alt bölgelerinden 6 interseks kişiye incelenmek üzere gönderildi, böylece farklı Avrupa bölgeleriyle ilgili konuların çeşitliliği araştırmaya dahil edildi. Önceden belirlenmiş cevaplara ek olarak, 46 sorudan 40'ında katılımcılar tarafından daha fazla ayrıntı vermek veya bazı durumlarda daha fazla cevap eklemek için yaygın olarak kullanılan bir açık metin seçeneği vardı.

Soruların çoğu, katılımcıların deneyimlerinin farklı kısımlarını tarif edebilmeleri için birden fazla cevap verilebilecek şekilde ayarlandı. Anket, Covid-19'un aşağıdaki yaşam alanlarındaki etkilerini kapsayan 46 sorudan oluşmaktadır:

•Fiziksel Sağlık ve Ruh Sağlığı ve Esenlik  (örneğin, sağlığa genel erişim, olası bir Covid-19 enfeksiyonu ile ilgili tıbbi erişim, ilaçlara erişim hakkında sorular)

•Desteğe erişim (örneğin, akran desteği, finansal destek, diğer destek türleri hakkında sorular)

•Maddi durum ve barınma (örneğin, gelir değişimleri ve nedenleri, gider değişimleri, devlet mali desteği ile ilgili genel sorular)

•Seyahat (örneğin, kısıtlamaların interseks aktivizmi üzerindeki olası etkisi)

•Eğitim (örneğin, çevrimiçi öğrenmenin etkisi)

•Kişisel güvenlik (örneğin, karantina sırasında evde sağlık hizmetlerine erişmeye çalışırken)

İnterseks Aktivizmi Ayrıca, anket şu tip soruları da içermektedir:  

•Katılımcının interseks mi yoksa bir interseksin aile üyesi mi olduğu,

•İkamet edilen ülke,

•Katılımcıların Covid-19'dan en çok etkilendiğini düşündüğü yaşam alanları,

•Katılımcının yaşamındaki savunmasızlıkları güçlendiren durumlar,

•“Yeni normal”e katılımla ilgili zorluklar (çevrimiçi iletişim ve internet erişimi)

•Gelecekteki gelişmelere, aşıya erişime ve belirli alt-bölgesel konulara ilişkin perspektifler,

Sağlık ve çalışma alanları Covid-19 zamanında interseksler için özellikle zorlayıcı olarak tanımlanıyor, bu yüzden bu alanlara özel olarak odaklanıldı.

covid-19-avrupa-ve-orta-asya-da-intersekslerin-durumu-raporu-1

Temel: Covid-19 salgınından önce intersekslerle ilgili gerçekler

Pandemiden önce bile, interseks kişiler genel nüfusun en savunmasız grupları arasındaydı. Avrupa Konseyi bölgesi ve Orta Asya'daki intersekslerin yaşam durumu hakkında kapsamlı istatistiksel veriler toplanmaya devam etmektedir. Bununla birlikte, Avrupa Birliği (AB) Üye Devletleri için, AB Temel Haklar Ajansı 2019 LGBTİ Anketi II ve FRA Data Explorer III aracılığıyla elde edilen bulgular, intersekslerin (LGBTİ spektrumuna bakıldığında bile) Avrupa genelinde yüksek düzeyde ayrımcılığa maruz kalan bir alt grup olarak öne çıktığını göstermiştir.

FRA bulgularına göre, interseks katılımcıların %62'si (katılımcıların neredeyse üçte ikisi) anketten önceki 12 ay içinde yaşamın en az bir alanında ayrımcılığa uğradığını dile getirdi. Ankete katılan interseks katılımcıların %27'si, altı veya daha fazla kez şiddet içeren yüz yüze tehditler yaşadığını ve %38'i FRA anketinden önceki yıl içinde bu türde en az bir saldırıya maruz kaldığını bildirdi.

15-17 yaş arası interseks gençlerin %14'ü fiziksel veya cinsel saldırılara uğradıklarını bildirirken, bu saldırıların %50'sinden fazlası interseksleri ciddi boyutlarda etkileyerek bu kişilerde depresyon veya sürekli kaygı gibi psikolojik sorunlara neden oldu.

Bulgular: Covid-19 salgınında Avrupa ve Orta Asya’da İntersekslerin Durumu

Anket, Avrupa ve Orta Asya’dan 16 ayrı ülkeden totalde 63 interseks kişi tarafından dolduruldu.

1.   Kesişimsel gerçekler ve ağırlaşmış zorluklar

Herkes gibi interseksler de hayatlarını kimliklerinin farklı yönleri ve yaşanan gerçeklerin kesişiminde yaşarlar. Geçtiğimiz aylarda da gördüğümüz üzere, kriz zamanlarında temel haklar kolayca ihlal edilebilir; genel mücadele ve öfke zamanlarında taciz, ayrımcılık ve diğer şiddet biçimleri artabilir. Çeşitli cinsiyet özellikleriyle doğmanın bir sonucu olarak savunmasız olan kişilerin hayatları diğer faktörlerle beraber daha da zorlaşabilir.

Araştırmada, katılımcıların üçte birinden fazlası (%35) cinsiyet kimliklerinin ve cinsiyet ifadelerinin, katılımcıların dörtte biriyse ekonomik durumlarının (%25) ve cinsel yönelimlerinin (%25) savunmasızlıklarını artırdığını belirtti. Yaş (%18), engellilik (%13) ve etnik köken/ ten rengi (%11) de bu etkenlere ek faktörler olarak belirtildi.

Bazı bölgeler, ankete katılanların interseks olma veya bir interseksin aile üyesi olma savunmasızlığı ile kesişen güvenlik açıklarının daha büyük bir önemi olduğuna dikkat çekti.

Örneğin, Batı ve Kuzey Avrupa'dan interseks katılımcıların %53'ü tarafından cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesi kesişen bir alan olarak tanımlandı, bunu cinsel yönelim (%29) ve engellilik, ekonomik durum ve etnik köken/ten rengi (her biri %12) izledi.

Doğu Avrupa, Balkanlar ve Orta Asya'dan birçok interseks katılımcı, cinsiyet kimliklerinin ve cinsiyet ifadelerinin interseks bir kişi olarak, savunmasızlıklarını artırdığını dile getirdi (%23), ancak örneklem arasında ekonomik durum (%19) gibi diğer yönler de öne çıktı. Bununla birlikte, Güneydoğu Avrupa'dan gelen interseks katılımcılar ekonomik durumlarının etkisini vurguladılar.

Ankete katılanların yarısından fazlası bu yönü en önemli faktör olarak belirtti (%53), ardından cinsel yönelimin yanı sıra cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesinin oldukça yüksek bir önemi olduğu dile getirildi (her biri %40).

2.   Covid-19'dan etkilenen yaşam alanları

Hayatlarında Covid-19'un etkisinin hissedildiği alanları işaretlemeleri istendiğinde, ankete katılanların çoğunluğu ruh sağlığı (%67) ve seyahat planları (%64) alanlarını seçti – seyahat planları, çoğunlukla interseks aktivizmiyle ilişkiliydi. Her iki alan da tüm alt bölge katılımcılarının cevapları arasında ilk sırada yer aldı.

Ankete katılanların toplamı için, seyahat planlarıyla yakından bağlantılı olan finansal durum (%41) ve interseks aktivizmi (%38) ikinci en belirgin alanlar olurken, bunları; istihdam durumu (%32), sağlık (%29), eğitim (%18), kişisel güvenlik (%11) ve barınma durumları (%5) izledi. Bununla birlikte, üçüncü ve dördüncü etki alanları alt bölgeler arasında bir fark olduğunu gösterdi. Güneydoğu Avrupalı katılımcıların %76'sı krizin finansal istikrarları üzerindeki etkisiyle önemli ölçüde mücadele ettiğini belirtirken %59'u interseks aktivizmi üzerindeki etkisini önemli buldu.

Bununla birlikte, Doğu Avrupa , Balkanlar ve Orta Asya'dan gelen katılımcıların sadece %35'i finansal durumları üzerindeki etkiyi önemli bir etki alanı olarak gördü ve bunu dördüncü pozisyondaki interseks aktivizmi izledi (%26).

3.   Ruh sağlığı ve esenlik

Ankete katılanlar, Covid - 19 salgınının ruh sağlığı ve esenlik üzerindeki olumsuz etkisini en zor ve acil konu olarak değerlendirdi.  Tüm katılımcıların %62'si ruh sağlıklarının kötüleştiğini belirtti. Tüm interseks katılımcıların %11'i güçlü bir kötüleşme ve %8'i çok güçlü bir kötüleşme yaşadıklarını belirken %43'ü bir miktar veya orta düzeyde kötüleşme yaşadıklarını bildirdi. Ayrıca, tüm interseks katılımcıların %21'i, pandemi nedeniyle önceki ruh sağlığı sorunlarının nüksettiğini bildirdi.

İntersekslerle çalışan ruh sağlığı hizmeti sağlayıcılarının eksikliği, krizden önce de önemli bir zorlukken pandemiyle birlikte bu eksiklik arttı. Avrupa ve Orta Asya'daki interseksler için eğitimli, uzman ve duyarlı psikolojik yardım ve diğer danışmanlık hizmetlerine erişim büyük ölçüde engelleniyor. İnterseks katılımcıların %51'i şu anda bir ruh sağlığı uzmanıyla görüşmüyor ve %11'i krizden önce bir terapistle görüşürken, pandemi sırasında parasızlıktan dolayı görüşmeleri bırakmak zorunda kaldığını bildirdi. %10'u karantina gibi başka nedenlerle ziyaretlere devam edemediklerini bildirdi.

İnterseks katılımcıların sadece %8'i terapistleriyle çevrimiçi oturumlara geçebildiğini belirtti. Aynı zamanda, sosyal izolasyon ve karantina, interseks kişiler ve ailelerinin ruh sağlığını ve esenliğini etkilemeye devam ediyor. Ankete katılanların çoğu, devam eden sosyal mesafe ve öz izolasyonun kendileri için zor (%18), hatta dayanılmaz (%6) olduğunu belirtti, ayrıca “daha fazla izolasyon ve ruh sağlığının bozulması riski” ile ilgili endişelerini dile getirdi. Öte yandan, ankete katılanların %35'i insanlarla bağlantılarının eksik olduğunu bildirdi.

4.   Sağlık ve sağlık hizmetlerine erişim

Genel sağlık hizmetlerine kolay ve uygun fiyatlı erişim, pandemi sırasında daha önemli hale geldi. Ne yazık ki, bu erişim, ankete katılanların önemli bir kısmı için garanti edilmemekte. Tüm katılımcıların %40'ı kriz sırasında doktor randevularının ertelendiğini ve %22'si ise randevularının iptal edildiğini bildirdi. Pandeminin neden olduğu kısıtlamalar, karantina, randevu iptalleri, ofis saatlerinin azalması veya muayenehaneye ulaşmak için yapılması gereken uzun seyahatler sağlık personelinin bulunamamasına yol açmaktadır.

Araştırma, İnterseks kişilerin durumu ve ihtiyaçları konusunda bir dereceye kadar eğitimli ve interseks kişinin yanında kendini güvende hissettiği bir tıp uzmanıyla yapılan görüşmeleri içerir. Tüm interseks katılımcıların %21'i, interseks bedenleri konusunda gerekli uzmanlığa sahip bir doktora erişimlerinin olmadığını ve %14'üyse şu anda güvendikleri bir doktora erişimlerinin olmadığını bildirdi. Katılımcıların Covid-19 semptomları gösteren %20'sinden sadece %2'si doktora gitti. %11'i interseks olmaları dolayısıyla yaşadıkları tıbbi travmaları sonucunda, doktor randevularının oldukça tetikleyici olması nedeniyle, katılımcıların %7'si ise belirtilmemiş nedenlerden dolayı doktora gitmediklerini belirtti.

Bazı katılımcılarsa kendilerini tıbbi bir ortama girmeye zorlayacağı için ve aynı zamanda tıbbi yardıma erişimin Covid-19 enfeksiyonuyla hiçbir şekilde ilgili olmayan nedenlerle kesintiye uğraması sonucundan dolayı Covid-19'a yakalanmaktan korktuklarını bildirdi. Bazı ülkelerde, Covid-19'lu interseksler, Covid-19 hastaları için tıbbi bakımın oluşturulma şekli nedeniyle güvenlikleri açısından ciddi risklerle karşı karşıya.

5.   Seyahat ve refah / esenlik

Diğer interseks insanlarla tanışmak, onlarla iletişim halinde kalmak ve akran desteğinin intersekslerin refahı için oldukça önemli olduğu son yıllarda kanıtlanmıştır. Ankete katılanların çoğu, “yüz yüze görüşme fırsatının olmaması” ve “bu durumun ne zaman sona ereceğine dair bilgi eksikliğinin” sağlıklarını olumsuz etkilediğini belirtti.

Aynı deneyimi paylaşan ve birbirlerini olumlu bir şekilde güçlendiren akranlarla yüz yüze toplantılar, interseks aktivizmi ve interseks hareketinin devam eden çalışmaları, interseksler için hayati öneme sahip, çünkü bu destekler interseksler ve ailelerinin birlikte olmalarına, paylaşım yapmalarına, kapasitelerini geliştirmelerine ve kendi içlerinde rahatlamalarına güvenli bir ortam içinde olanak tanır.

6.   Destek

Seyahat kısıtlamalarına rağmen, interseksler ve aileleri birbirleriyle iletişim kurmuş ve birbirlerini desteklemişlerdir. İnterseks katılımcıların %70'i (üçte ikisinden fazlası) diğer interseks kişilerle temas halindedir. Bu katılımcıların %76'sı interseks aktivizmi veya insan hakları odaklı gruplarla temas halinde olduklarını belirtti. %59'u ise diğer intersekslerle bireysel olarak temas halinde olduğunu bildirdi.

Anket katılımcıları, iletişim araçlarına örnek olarak, Facebook gruplarından, Zoom ve Skype gibi çevrimiçi toplantı araçlarından bahsetti. Pandemi sırasında yerel/uluslararası interseks topluluklarından iletişim ve destek sıklığı sorulduğunda, ankete katılanların %17'si interseks arkadaşlarıyla düzenli olarak görüştüklerini, %33'ü interseks arkadaşlarıyla zaman zaman görüştüklerini belirtti. 

Ankete katılanların yalnızca %8'i, interseks topluluğundan hiç kimsenin onları desteklemediğini veya onlarla iletişim kurmadığını söyledi. Bazıları artan yalnızlık ve destek bulamamanın özellikle kırsal alanlarda yaşayan interseksler için özellikle zorlayıcı olduğuna işaret etti.

Herhangi bir yerel kuruluştan aldıkları genel veya maddi desteğin türü ve miktarı sorulduğunda, %91'i herhangi bir yardım almadıklarını bildirdi. Hükümetlerinin veya yerel bir kamu kuruluşunun herhangi bir mali destek sağlayıp sağlamadığı sorulduğundaysa, ankete katılanların %47'si böyle bir desteğin mevcut olmadığını açıkça belirtti. Sadece birkaç katılımcı kendilerine mali yardım yapıldığını belirtti.

7.   İnterseks aktivizmi

Ulusal ve bölgesel düzeylerde interseks topluluklarının ortaya çıkmasında kişisel ve yüz yüze bağlantılar kilit rol oynuyor. 2000'li yılların başında ortaya çıkan çevrimiçi iletişim, intersekslerin yüz yüze görüşme imkanının olmadığı durumlarda birbirlerine ulaşmak ve bağlantı kurmak için önemli bir araç iken dünyanın her yerinden interseks aktivistlerinin bir araya gelmesiyle interseks hareket hızla büyümeye başladı ve 2011 yılında 1. Uluslararası İnterseks Forumunda ilk kez interseks aktivistler bir araya geldi.

Aynı eğilim, OII Avrupa Topluluğu Etkinliği ve Konferansı veya ILGA-Europe yıllık konferanslarının ön toplantıları gibi şahsen tanışma fırsatlarına bağlı olan Avrupa İnterseks Hareketleri içinde de ortaya çıktı. Bu arka plana rağmen pandeminin neden olduğu seyahat kısıtlamaları ve diğer kısıtlamalar, interseksler ve aileleri üzerinde çok boyutlu bir etkiye sahip.

Refahları üzerindeki önemli etkiye ek olarak (bkz. Seyahat ve Refah), interseks aktivizmi üzerinde olumsuz etkiler, örneğin interseks aktivizmi ile ilgili seyahatleri iptal etme ihtiyacı, interseks topluluğu toplantılarının, etkinliklerinin ve projelerinin iptali veya ertelenmesi ve bu tip buluşmaların yalnızca bir kısmının çevrimiçi düzlemde hayata geçirilebiliyor olmasını gösterebiliriz.

8.   Mali durum ve konut durumu

Pandemi, dünya genelinde birçok insanın ekonomik durumunu ve finansal istikrarını etkiliyor. İnterseksler ve aileleri de bu durumdan etkilenmekte. FRA LGBTİ Anketi II'nin gösterdiği gibi, interseksler mali ve iş durumları açısından en savunmasız grup arasında yer alıyor.

2019 FRA LGBTİ Anketi II'nin interseks katılımcıların %51'i, hanelerinin toplam gelirinin geçimini sağladığını doğruladı ve interseks katılımcıların %29'u barınma güçlüğü yaşadıklarını ifade ederken, %37'si bunun mali sorunlar ve yetersiz gelir nedeniyle olduğunu söyledi. OII Europe Covid-19 anketinin bulguları pandemi sırasında durumun ağırlaşmış olabileceğini gösteriyor.

Ankete katılanların %41'i mali durumlarının pandemi sırasında ve sonucunda daha da kötüleştiğini belirtti. %21'i, hayatta kalmak için mücadele etmelerine neden olan ciddi gelir düşüşleri yaşadıklarını bildirdi. Ayrıca, ankete katılanların %30'u, artan sağlık faturaları da dahil olmak üzere, pandemi sırasında normalde olduğundan daha fazla para harcamak zorunda kaldıklarını, bazıları ise kiralarını ödeyemedikleri için taşınmak zorunda kaldıklarını belirtti.

Bazı katılımcılar, gelir kaybı nedeniyle aile evlerine geri dönmek zorunda kaldıklarını bildirdi. Güneydoğu Avrupa'dan gelen katılımcılar finansal durumları üzerindeki en ağır etkiyi bildirdiler, genel %66 pandeminin gelir azalmasına yol açtığını ve %24 ise ciddi bir gelir azalması yaşadıklarını bildirdi. Bu bölgeden yanıt veren diğer katılımcılardan %24'ü ekonomik krizden çok güçlü bir şekilde etkilendiği için hayatta kalma mücadelesi verdiğini belirtti.

Öte yandan, diğer iki alt bölgedeki interseks katılımcıların ekonomik durumu daha az bir ölçüde ağırlaştı. Doğu Avrupa, Balkanlar ve Orta Asya'daki anket katılımcılarının %35'i mali kapasitelerinin düştüğünü bildirdi. Bu bölgelerden yanıt verenlerin %13'ü ciddi bir gelir düşüşü yaşadıklarını bildirirken, %6'sı ekonomik kriz nedeniyle hayatta kalma mücadelesi verdiğini söyledi. Batı Avrupa ve Kuzey Ülkelerinden olan anket katılımcılarından toplam %28'i gelir azalmasından etkileniyor olsa da çoğu katılımcı için (%22) durumun katlanılabilir bir vaziyette olduğunu gözlemlendi. Yine de %6'sı ciddi gelir düşüşü nedeniyle hayatta kalmak için mücadele ediyor.

9.   Mesleğe göre ekonomik etki

Ülke hükümetlerinin veya herhangi bir kamu kuruluşunun finansal Covid-19 müdahale desteği sağlayıp sağlamadığı sorulduğunda, katılımcıların %47'si hayır cevabını verdi (%32'si soruyu atladı). Sadece %4'ü bu seçeneğin mevcut ve erişiminin kolay olduğunu söylerken, diğer %4 fonların mevcut olduğunu fakat miktarın çok az olduğunu ve pek yardımcı olmadığını, %3'ü ise seçeneğin mevcut olmasına rağmen başvuru sürecinin zor olduğunu belirtti.

Ankete katılanların %9'u, hükümet tarafından verilen krediler veya ücret sübvansiyonları gibi dolaylı mali desteğin farklı yollarını bildirdi, ancak bazıları da bu desteği alan bir grup insanın kapsamına girmediklerini belirtti. Bazı katılımcılar desteğin “sadece küçük çocukların ebeveynleri veya bazı işletme sahipleri” ile sınırlı olduğunu, bir başka katılımcı ise “ülkesinde yardım alan vatandaşlar kategorisine girmediğini” veya desteğin kendileri için mevcut olmadığını söyledi.

Sadece üç katılımcı (%5), çalışanlar olarak, “pandemiden en çok etkilenen sektörlerdeki kuruluşlara maaş ödemek” için faizsiz krediler gibi hükümet önlemlerinden yararlandıklarını veya hükümetlerinden bir destek biçimi olarak depozito veya çek aldıklarını bildirdi.

10.Eğitim

Covid-19 krizinden bu yana eğitim dünya çapında değişti. Ankete katılanların %35'i pandemiden önce bir tür eğitim müfredatına dahildi. Bu katılımcıların %52'si derslerinin çevrimiçi bir formata taşındığını dile getirdi. Ayrıca, pandemiden önce bir eğitim müfredatına devam eden katılımcılardan bazıları finansal nedenlerle (%22) veya ruh sağlığı nedenleriyle (%13) eğitimlerini bırakmak zorunda kaldılar.

11.Güvenlik

Covid-19 krizi sadece bireylerin günlük yaşamlarını kısıtlamakla kalmıyor, aynı zamanda riskli ve güvensiz bir ortamda sıkışıp kalma riskinin de artmasına neden oluyor. İnterseks katılımcıların %78'i pandeminin kişisel güvenlikleri üzerinde olumsuz bir etkisi olmadığını bildirirken veya soruyu atlarken, %11'i gergin bir ilişkisi veya başka zorlukları olan biriyle evde karantinada kaldığını belirtti.

Şu anda birlikte yaşamaya zorlandıkları bir kişi tarafından şiddet, istismar, tacize maruz kaldıklarını bildiren bazı katılımcılar da oldu. Diğer %11 ise farklı nedenlerle güvensiz hissettiğini ifade etti. Sadece bir kişi sokakta şiddet veya tacize uğradığını bildirirken, pek çok kişi krizin genel nüfustaki stres düzeyini artırdığını ve sonuç olarak sokakta ve aynı zamanda tıbbi alanda kendilerini güvende hissetmediklerini belirtti.

Sonuç:

Genel olarak, anket bulguları Covid-19 pandemisinin intersekslerin yaşamlarının tüm alanları üzerinde büyük bir etkisi olduğunu ve ruh sağlığı, sağlık hizmetlerine genel erişim, interseksler ve aileleri üzerinde olumsuz etkisi olduğunu ve olmaya devam ettiğini gösteriyor. Bu durumdan en çok etkilenen alanlarsa iş ve maddi durum alanları olarak göze çarpıyor. İzinsiz, gerekli olmayan tıbbi müdahaleler ve tedavi yoluyla edinilen tıbbi travma, bu salgında interseks kişileri güçlü bir şekilde etkiliyor.

İntersekslerin sorunları, Covid-19 krizi sırasında daha da artıyor, çünkü önceki travmalarını gerçek temas yoluyla ya da tıp doktorları ve hastanelerle temas halinde olma riski altında oldukları için yeniden yaşıyorlar; toplumsal ve tıbbi ortamlar travmalarını hesaba katmadığı için durumları daha da ağırlaşıyor. Kişisel olmayan bir boyutta ise pandemi, interseks aktivizmini ciddi bir şekilde etkiliyor ve krizin devam ettiği her ay durumun ağırlaşma riski yükseliyor.

Pandemi, interseks aktivistlerin topluluk oluşturmak, farkındalık yaratmak ve interseks insan haklarını savunmak için kullanacakları yüz yüze yöntemleri engelliyor. İnterseks aktivizminin merkezinde yer alan son derece yüksek miktarda gönüllü çalışma ile birçok interseks aktivistin enerjilerini kişisel ve finansal hayatlarına yeniden odaklama ihtiyacı, hareketin Avrupa ve Orta Asya'daki interseks insan haklarına yönelik çalışma kapasitesini doğrudan etkilemektedir. Olumlu bir kayda göre, yanıt verenlerin çoğunluğu diğer interseks kişilerle, interseks örgütleri ve gruplarıyla düzenli olarak temas halindedir.

Bu, katılımcıların kendi kendilerini seçmelerinin nasıl gerçekleştiğini, intersekslerin son birkaç yılda Avrupa'da ve Orta Asya'da kurdukları bağın ve interseks hareketin bir krizin bile üstesinden gelebilecek kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Bu, tüm hareketlerde, özellikle de üstesinden gelinmesi gereken izolasyon, tabu ve utanç geçmişi olan bir toplulukta garanti edilemeyecek olsa da dayanıklılık ancak bir yere kadar hareket sağlayabilir.

Avrupa ve Orta Asya İnterseks Hareketi, güçlü kalarak ilerlemek için araçlara ve kapasiteye, teşviğe, korumaya, ayrıca kriz sırasında ve sonrasında sürdürülebilir finansmana ihtiyaç duyuyor.


Etiketler: insan hakları, yaşam, eğitim, dünyadan, sağlık hakkı
nefret