22/03/2011 | Yazar: Kaos GL

“Modern siyaset, “politika yapmanın kimin hakkı olduğu”na dair tartışmaları, tıbbın yardımıyla meşrulaştırarak seksizmi ve heteroseksizmi yarattığından “doğal” olmaya

Çukurova Buluşmasında Cinsel Haklar ve Ayrımcılık Konuşuldu Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

“Modern siyaset, “politika yapmanın kimin hakkı olduğu”na dair tartışmaları, tıbbın yardımıyla meşrulaştırarak seksizmi ve heteroseksizmi yarattığından “doğal” olmaya “hak” kazanmak aslında siyasi bir mücadeledir.”

Homofobi Karşıtı Buluşma’nın yerel ayaklarından Mersin ve Adana programları tamamlandı. 
Mersin Üniversitesi ve Adana Tabip Odası’nda yapılan etkinliklerde “Cinsel Haklar ve Ayrımcılık” konuşuldu. 

“Cinsel Haklar ve Ayrımcılık” başlıklı panellerin ilki, 16 Mart Çarşamba günü, Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde yapıldı.
 
Ankara Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (KASAUM)’dan Elifhan Köse, Mersin Üniversitesi ve Adana Tabip Odasında Tıp, Cinsellik ve ‘Siyasal Beden’” başlıklı bir sunum yaptı.
 
“Modern siyaset, tıbbın yardımıyla heteroseksüelliği ‘norm’ haline getirdi”
Elifhan Köse, Mersin Üniversitesinde gerçekleştirilen toplantıda, siyaset, cinsiyet ve beden arasındaki “modern” gerilimi “cinsiyet”in saf, ebedi / tarihdışı bir gerçek olmadığını, kurulmuş siyasi bir politik kategori olması açısından ele aldı. Sunumunda tıp bilgileri ile siyasetin hiçbir zaman birbirinden ayırt edilemediğini gösterirken, modern siyasetin kadınlık ve erkeklik’i birbirinden kesinlikle ayrı ve kendi içinde sabitlenmiş cinsiyet kimlikler olarak kuran tıp bilgileri ile heteroseksüelliği “norm” haline getirdiğini dile getirdi.
“Politika yapmak kimin hakkı”
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Doç. Dr. Gülşah Seydaoğlu’nun da katıldığı, 17 Mart Perşembe günü Adana Tabip Odasında gerçekleştirilen toplantıda ise tıp biliminin, siyasetin kadın ve erkek gibi kimlik kategorilerini “doğal”laştıran ideolojik potansiyeli dile getirildi. 18. yy’dan beri modern siyasetin gündeminde “politika yapmanın kimin hakkı olduğu”na dair tartışmaların biyolojik verilerle meşrulaştırılmasının seksizmi-cinsiyetçiliği ve heteroseksizmi yarattığını; “doğal” olmaya “hak” kazanmanın aslında siyasi bir mücadele demek olduğu dile getirildi.
 
“Henüz Değil!se Ne Zaman?” 
Mersin Üniversitesi’ndeki panele, Kuzey Kıbrıs’tan belgesel yönetmeni Esra Ummak, “Henüz Değil!se Ne Zaman?” sorusuyla katıldı. “Henüz Değil!” belgesel süreci üzerinden cevap arayan Ummak, Kuzey Kıbrıs’taki “Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Ayrımcılığı”nı anlattı.
 
Kaos GL’den Ali Erol ise Mersin ve Adana’daki Homofobi Karşıtı Buluşma etkinliklerinde 
“Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Ayrımcılığı” başlıklı sunumun ardından soruları cevapladı. “Günah”, “suç”, “hastalık” sarmalında zorunlu heteroseksüelliğin sonucunda ortaya çıkan ayrımcı uygulamaları sıralayan Erol, “hasta homoseksüellerin” nasıl “hak talep eden LGBT’ler” haline geldiklerini anlattı.
 
Sırada Eskişehir, Samsun ve Kars var!
Homofobi Karşıtı Buluşma’nın yerel ayakları Mart programı hafta sonu gerçekleştirilen Trabzon Homofobi Karşıtı Buluşma’nın ardından bu hafta, Eskişehir, Samsun ve Kars programları ile devam edecek.
 
Bu yıl altıncısı düzenlenen Uluslararası Homofobi Karşıtı Buluşma, Mart, Nisan ve Mayıs ayları boyunca toplam 18 şehirde homofobi karşıtları ile buluşacak. Buluşma, 22 Mayıs günü Ankara’da yapılacak Homofobi ve Transfobi Karşıtı Yürüyüş ile sona erecek. 

Fotoğraflar: Fidan Söğüt
 

Etiketler: yaşam
İstihdam