06/06/2016 | Yazar: Berrin Dede

Denizli LGBTİ ve Aileleri, basında hedef gösterilmelerine, tehditlere ve homofobik bir grubun eş zamanlı eylemine rağmen sokaktaydı.

Denizli LGBTİ ve Aileleri, basında hedef gösterilmelerine, tehditlere ve homofobik bir grubun eş zamanlı eylemine rağmen sokaktaydı.

Denizli LGBTİ ve Aileleri, Onur Yürüyüşü yapmak için dün (5 Haziran) Tarım İl Müdürlüğü önünde toplandı.

Yürüyüş izni olmasına rağmen asıl basın açıklamasının yapılacağı yerde toplanan homofobik ve transfobik grup nedeniyle polis, güvenlik açısından yürüyüşe izin vermedi. Bunun üzerine homofobi ve transfobi karşıtları yürüyüş yapmadan sloganlar attı ve basın açıklaması yaptı.

“Velev ki ibneyiz, alışın her yerdeyiz!”, “Dünya yerinden oynar dönmeler/ibneler özgür olsa!”, “Susma haykır, eşcinseller vardır!”, “Nerdesin Aşkım? Burdayım Aşkım!” sloganları atan homofobi ve transfobi karşıtları basın açıklamasının ardından eylemi sonlandırdı. Eyleme, İranlı mülteci LGBTİ'ler de katıldı.

Basın açıklamasının tam metni şöyle:

“1969'un Haziran'ında Stonewall'da yaşanan LGBTİ'lere yönelik şiddete karşı başlatılan mücadelenin de bir anması olarak dünyanın birçok ülkesinde gerçekleşen, Denizli'de de 2.sini gerçekleştirdiğimiz “Onur Yürüyüşü”ne hepiniz hoşgeldiniz.

“Türkiye'de lezbiyen, gey, biseksüel, transseksüel ve interseks bireylerin verdiği onur mücadelesi, 2003 yılında İstanbul'da gerçekleşen ilk Onur Yürüyüşü ile sokağa taşındı. 2003'te yaklaşık 30 kişi ile başlayan bu mücadele, her yıl katlanarak bugün yüzbinlerce kişiyle kutlanan bir “Onur Mücadelesi”ne dönüştü. Denizli LGBTİ ve Aileleri İnisiyatifi olarak 14 Haziran 2015'te Denizli'de ilk kez “Onur Yürüyüşü”nü gerçekleştirdik. Bugün de burada homofobiye ve transfobiye, heteroseksizme karşı dayanışma ve ses çıkarmak için 2. kez Onur Yürüyüşümüzü sizlerle birlikte gerçekleştirmek için toplandık.

“Her yıl yüzlerce eşcinsel ve transseksüel toplum tarafından dışlanıyor, bu bireylerin eğitim ve sağlık hakları engelleniyor ve hatta herkesin temel hakkı olan yaşam hakları bile psikolojik baskı ve şiddet yollarıyla ellerinden alınıyor. Toplumun bilinçsizliği ve önyargıları sebebiyle eşcinsel ve transseksüeller iş yerlerinde, okulda, sokakta, hastanelerde, kamu kuruluşlarında sözlü ve fiziksel taciz, hakaret ve şiddete maruz kalıyorlar. Ana akım medya kuruluşları bu şiddeti görmezden geliyor veya “Travesti Terörü”, “Sapkınlık”, “Hastalık” gibi başlıklarla sunuyor. Toplumun ve medyanın yanısıra devlet de LGBTİ bireylerini görmezden geliyor. Anayasada eşitlik düzenlemelerine “cinsiyet kimliği” ve “cinsel yönelim” ifadelerine yer vermeyi reddediyor, LGBTİ bireylerin varlığını yok sayıyor. LGBTİ'lerin maruz kaldığı aşağılanma, dışlanma, ötekileştirilme ve şiddet yasal yollarla engellenmiyor.

“İşte tüm bu sebeplerden ötürü bizler de homofobiye, bifobiye, transfobiye, interfobiye ve heteroseksizmin baskılarına karşı, “Varız! Buradayız!” demek için 2. kez Onur Yürüyümüzü gerçekleştirdik. Homofobi ve transfobiye karşı bizimle beraber ses çıkaran, varlığımızı ve haklarımızı savunmamızda yanımızda olan, bizimle bu yolda dayanışma gösteren tüm dostlarımıza gönülden teşekkürlerimizi sunuyoruz.”


Etiketler: yaşam
nefret