02/11/2013 | Yazar: Kaos GL

1 Kasım Dünya Vegan Günü ve Vegan Ayı olarak belirlenen Kasım’ın ilk gününde İstanbul’da Vegan aktivistler basın açıklaması yaptı

Direniş Mutfakta, Gardıropta, Sokakta! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
1 Kasım Dünya Vegan günü sebebiyle Kadıköy’de Diren Vegan’ın (Gezi Parkı Vegan Forumu) çağrısıyla bir yürüyüş gerçekleşti. Yürüyüşe, Gezi Parkı Vegan Forum katılımcılarının yanı sıra Bağımsız Hayvan Özgürlüğü Aktivistleri, Vegan Özgürlük Hareketi, Vegan Sözlük, Vegan Yaşam Kulübü/Vegan Sosyalizm, Yeryüzü ve Hayvan Aktivistleri de katıldılar.
 
Dün saat 19.00’da Kadıköy Boğa heykelinde başlayan yürüyüş, Bahariye Caddesi boyunca sürdü. Grup Moda Havuz’da yaptıkları basın açıklamasının ardından Kadıköy sokaklarında yürüyüşü sürdürdü ve Mango, Deriden, McDonald’s, Burger King gibi hayvan sömürüsüyle özdeşleşmiş markaların mağazaları önünde sloganlar attı.
 
Mutfak ve gardrobun tıpkı sokaklar gibi bir direniş alanı olduğunu savunan aktivistler, rahatlıkla sürdürdükleri vegan yaşamın uygulanabilirliği ve gereklilik sebepleri hakkında taşıdıkları pankart ve dövizler, dağıttıkları bildiriler, söyledikleri şarkılar ve sloganlarla bilgi verdiler. “Ağaca, hayvana, gezegene, özgürlük”, “Hayvan yenen devrim, devrim değildir”, ”Devlet sistem erkek şiddet mezbahalardan yükseliyor”, Mutlu inek yok, katliam var! Katliam varsa direniş var” sloganlarını atan grup, “Arama arama başka yerde arama, Özgürlük son kafesin kırıldığı yerdedir” şarkısını söyledi.
 
Yaptıkları basın açıklamasında vegan olmanın hayvan sömürüsüne ve tahakküme son vermek olmasının yanı sıra, iklim değişikliğini durdurmak için önemli bir adım, su ve gıda adaletsizliğinin çözümünün yolu ve hem fiziksel hem de ruhsal olarak sağlıklı bir yaşam olduğunu vurgulayan grup, hükümetin ODTÜ’de yol, üçüncü havalimanı, üçüncü köprü gibi projeler sebebiyle sürdürdüğü doğanın yıkıma uğratıldığı projeleri de protesto etti.
 
Vegan aktivistler basın açıklamasını şu sözlerle sonlardı: “Gezegeni ve hissedebilir canlıları sömüren ve yıkıma uğratan türcü politikalara ve pratiklere karşı mücadele sürüyor, bu daha başlangıç! Direnişi sadece sokaklarda bırakmamak ve yaşamın her alanına taşımak adına “Mutfak ve gardırop da bir direniş alanıdır” diyoruz ve herkesi vegan olmaya davet ediyoruz.”
 
Basın açıklamasının tam metni ise şöyle:
 
Bugün 1 Kasım Dünya Vegan Günü ve Vegan Ayı olarak belirlenen Kasım’ın ilk günü
 
Vegan olmak, hayvan sömürüsünü hayatlarımızdan çıkarma pratiğidir; bu sebeple hayvansal et, hayvansal süt, yumurta, bal gibi yiyecekleri tüketmeyiz, yün, kürk, deri, ipek gibi malzemelerden yapılan giysileri satın almayız, hayvanlar üzerinde deney yapılarak üretilen ürünleri boykot ederiz ve hayvanların eğlence malzemesi haline getirildiği sirk, yunus parkı, hayvanat bahçesi gibi yerleri protesto ederiz.
 
İnsan türünün diğer hissedebilir canlılar üzerinde kurmuş olduğu tahakküme ve sömürü pratiklerine dahil olmamanın yolu vegan olmaktır. İnsan menfaatlerinin diğer tüm hissedebilir canlıların menfaatlerinin önünde tutulması olarak tanımlanan ideolojiye türcülük ismi verilir. Türcülük, tıpkı ırkçılık, cinsiyetçilik, heteronormativizm gibi bir ayrımcılık biçimidir. Bu ayrımcı pratiğe dahil olmamak içinse vegan olmak gerekir.
 
Vegan olmak iklimi ve gezegeni korur. Geçtiğimiz ay yayınlanan Uluslararası İklim Araştırmaları (IPCC) raporu, eğer iklim değişikliğini durdurmak için bugünden harekete geçmezsek gezegeni büyük felaketlerin beklediğini söylüyor. Rapora göre, iklim değişikliğine sebep olan sera gazlarının %14,5’inden hayvansal ürünlerin üretiminde yer alan pratikler sorumlu. Yağmur ormanlarında her saniye bir futbol sahası kadar alanda ağaçlar, 257 hamburger üretimine denk düşen et miktarı için yok ediliyor. Bu ürünleri tüketerek sadece hayvanları değil gezegenimizi de yok ederiz.
 
Vegan olmak gıda ve su adaletini sağlamaktır. Bugün dünya üzerinde yer alan ekili alanların çok büyük bir kısmında hayvan yemi üretiliyor. 1 kilo hayvansal et üretmek için 6 kilo tahıl ve tonlarca su harcanıyor. 1 milyara yakın insan yeterli beslenemezken, dünyada üretilen tahılın %60’a yakını çiftlik hayvanlarını beslemek için kullanılıyor. Vegan bir dünyada, açlık ve temiz su sıkıntısını çözmek çok daha kolay olacaktır.
 
Vegan olmak sağlıklıdır. Vegan olarak, insanlar, diğer hissedebilir canlılar ve gezegenin yanı sıra kendinize de iyilik etmiş olursunuz. Hayvansal yiyeceklere göre çok daha sağlıklı bir bedene sahip olmanın yanı sıra, şiddetsiz bir yaşam ruhunuzu da hafifletecektir.
 
Geçtiğimiz aylarda, direnişin ve mücadelenin insanmerkezci bir noktadan çıkmaya başladığına şahit olduk. ODTÜ’de, üçüncü hava limanı ve üçüncü köprünün üzerine inşa edileceği Kuzey Ormanlarında ve iki haftalığına hep beraber Taksim Komününü inşa ettiğimiz Gezi Parkı’nda ağaçlar ve o ağaçları yaşam alanı haline getirmiş hayvanlar için hep beraber direndik. Bu esnada, Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş, Medeni Yıldırım, Ali İsmail Korkmaz ve Ahmet Atakan’ın yanı sıra çok sayıda kedi, köpek, kuş ve diğer canlılar devlet şiddeti sonucu yaşamını yitirdi.
 
Gezegeni ve hissedebilir canlıları sömüren ve yıkıma uğratan türcü politikalara ve pratiklere karşı mücadele sürüyor, bu daha başlangıç! Direnişi sadece sokaklarda bırakmamak ve yaşamın her alanına taşımak adına “Mutfak ve gardırop da bir direniş alanıdır” diyoruz ve herkesi vegan olmaya davet ediyoruz.
Yaşasın Türlerin Kardeşliği!
 
Diren Vegan (Gezi Parkı Vegan Forumu)
Bağımsız Hayvan Özgürlüğü Aktivistleri
Vegan Özgürlük Hareketi
Vegan Sözlük
Vegan Yaşam Kulübü / Vegan Sosyalizm
Yeryüzü ve Hayvan Özgürlüğü Aktivistleri

Etiketler: yaşam, ekoloji
İstihdam