18/07/2017 | Yazar: Yıldız Tar
Honey Dijon’un kimliği matruşka bebek gibi. Birbirinin içine geçmiş, muhteşem bir şekilde sunulan parçaların toplamı.
“Honey Dijon’un kimliği matruşka bebek gibi. Birbirinin içine geçmiş, muhteşem bir şekilde sunulan parçaların toplamı. Deneyimin ve güç bela kazanılmış zaferin özgünlükle damıtılmış hakiki sesi.”
Rhyannon Styles; DJ, yapımcı ve trans ikon Honey Dijon ile Berlin’de yaptığı röportajına bu ifadelerle başlıyor. Chicago’da; müziğin, kültürlerin, ırkların karmakarışık olduğu şehirde doğan Dijon’un müzik hayatındaki en önemli anlardan birisi New York’a taşınması ve oradaki trans topluluğu ile tanışması.
Dijon’un Styles’ın sorularına yanıtları Kaos GL derlemesi ve çevirisiyle sizlerle…
“Kendiniz olmaya izin verirseniz evren de karşılık veriyor”
“New York’a taşındığımda trans kadın topluluğuyla tanıştım. Kendiniz olmanıza izin verirseniz evren de buna karşılık veriyor ve birçok insanı karşınıza çıkartıyor. Birçok trans kadın gibi ben de performans sanatçısıydım. Uzun yıllar show girl’düm. “Balın Tadı/Taste of Honey” diye kendi gecem vardı. DJ olmadan önce gerçekten iyi bir dansçıydım ve sanırım bu DJ’liğimi de etkiledi.
“Geçiş kelimesinden nefret ediyorum”
“Geçiş kelimesinden nefret ediyorum. Hakikate yolculuk ifadesini tercih ediyorum çünkü herkes bir geçiş sürecinde. Herkes gençlikten yaşlılığa, zenginlikten fakirliğe gidiyor… İş, partner… Herkes geçiş sürecinde. Her geçiş daimi bir değişiklik. Kendimdeki bir şeyi düzeltmek zorunda hissetmekten yoruldum. Yaşamayı beklemekten yoruldum.
“Bana kalırsa birçok kişinin yolu translarla pornografi üzerinden kesişiyor. Haliyle trans kadınlar cinselleştiriliyor, fetişleştiriliyor çünkü seksin bağlamında bu var. İnsan parçaları olarak görülüyoruz. Birtakım beden parçalarımız var ve onlar cinselleştiriliyor.
“DJ’likte beni insani temasın dolayımsızlığı, performansınıza anında reaksiyon almak, insanlara ses yoluyla ruhsal bir şekilde bağlanmak heyecanlandırıyor.”
Honey Dijon’un Madrid’ten bir performansı
Etiketler: kültür sanat
