28/01/2013 | Yazar: Kaos GL

Bir süredir Buenos Aires’te yaşayan Hande Ertınas Çetinkaya’nın Arjantinli LGBT aktivisti Ezequiel Garcia Campos yaptığı röportajı yayınlıyoruz.

Dünyanın Bütün Renkleri Turuncuyu Yendi Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Buenos Aires’te üç ay önce 10 Kasım 2012 tarihinde 21. kez gerçekleştirilen Onur Yürüyüşüne gideceğimiz sabah şans eseri Ezequiel Garcia Campos ile tanıştık. Kiraladığı evlerden birine bakmak için buluştuğumuzda birden sohbet aynı gün öğleden sonra düzenlenecek olan Onur Yürüşü’ne geldi. Erkek arkadaşı ile yürüyüşe gideceklerini söyleyince muhabbet derinleşti. Birlilkte yürüyüşe katılamasakta sonrasında Arjantin’de LGBT mücadelesi hakkında konuşmak üzere sözleştik.
İlk yürüyüş bundan 21 sene önce 250-300 kişinin katılımı ile Kongre binasına doğru olmuş bu topraklarda. O sene sonra ise gelinen nokta 22 Temmuz 2010 tarihinde Arjantin hükümeti eşcinsel evlilikleri yasal olarak tanımıştır. O tarihten bu tarihe LGBT hareketinin ne kadar çok yol kat ettiği ortada.
 
İlk yürüyüşte kimliklerini gizlemek için maskeler takmak zorunda kalan bir gruptan bugün itibariyle ‘İşte ben buyum ve bu olmaktan gurur duyuyorum!’diyen örgütlü bir topluluk mevzu bahis.
 
Önce kısaca kendinden bahseder misin?
Ben Ezequieil, 34 yaşındayım. Buenos Aireste doğdum. Ailem Lübnan ve İspanyol göçmeni. Hristiyan bir ailede büyütüldüm. Tam da bu nedenle çok sistematik bir hristiyan eğitimi aldım. Bu durumu olumlu değerlendiriyorum çünkü şu an ateistim. Ayrıca bu süreç şu an olduğum kişiyi, ben olmamı sağladı. Ayrıca böyle bir ailede kendimi eşcinsel bir kişi olarak tanımlama şansını yakaladım.
 
Buenos Airesi bütün kalbimle seviyorum ve eşcinsel hareketi tamamen destekliyorum. Çünkü ben buyum. Haklarım için mücadele vermekten ve olduğum kişi olmaktan gurur duyuyorum.
 
10 Kasım (2012) Cumartesi tarihinde gerçekleştirilen Buenos Aires LGBT Onur Yürüyüşü nasıl geçti? Genel olarak bu konuda bize neler söylemek istersin?
Benim için görünürlük cok önemli. Bazen insanlar soruyorlar: ‘neden Onur Yürüyüşüne gerek var? Bizler straight pride yapıyor muyuz?’ diye. İnsanların bizim var olduğumuzu bilmeleri gerekiyor. Burdayız ve bir yere gitmiyoruz. Bütün insanlar gibi yaşadığımızı görmeleri lazım. Kişisel olarak ben Onur Yürüyüşlerini takip ediyorum çünkü herşeyden önce ‘çok eğlenceli’. Öte yandan eşcinselliğin ne olduğunu bilmeyen insanlar için Onur Yürüyüşleri en iyi imajın sağlanabileceği alanlar değil. Çünkü bütün klişelerin abartılarak sergilendiği bir yürüyüşten bahsediyoruz. Herkes nerdeyse çıplak, içiyor ve dans ediyor. Ve eşcinsel insanların sadece bu şekilde görünür olmaları varlığımızın sadece bu durumdan ibaret olduğu anlamına gelmemeli.
 
Bana sorarsan GÖRÜNÜRLÜK için en önemli alanlar: aile, arkadaşlar ya da çalıştığımız yerler olmalı. Tam da bu nedenle 18 yaşımda açıldım ( coming-out). Önce ailemle sonra arkadaşlarımla konuştum. Erkek arkadaşımla sokakta el ele yürümeye başladım. Erkek olarak erkek arkadaşının elini tutarak yolda yürümek POLİTİK bir duruştur. Böylece sokaktaki insanın zihnini değiştirmeye başlayabilirsin. İnsanların kafalarında LGBT olmak demek TUHAF olmakla eşanlamlı. Böyle düşünenlere kötü bir haberim var: Senden hiçbir farkımız yok. Bizde insanız aynıyız.
 
Tek farkım aynı cinsten birini sevmem. Gerçek mücadelenin böyle olabileceğine inanıyorum. Ailemize, dostlarımıza ve çalıştığımız yerde olan insanlara açılarak. Dünyadaki bütün LGBT bireyler böyle davranabilse homofobi diye birşey kalmaz.
 
Peki, senin ailene açılma sürecin nasıl geçmişti? (Bu soruyu sonlara doğru sormaya karar vermiştim aslında. Lakin coming out olmaya dair böylesine yüreklendirici konuşunca birden ağzımdan çıkıverdi soru.)
Ahh berbattı (gülüşmeler). Ben çok hazırdım ama onlar hiç hazır değillerdi. Çok da umrumda değildi çünkü buna ihtiyacım vardı. (tam bu sırada Ricky Martin taklitleri başlıyor. “I was so ready! I was so ready!” diyor Ezequiel).
 
3 erkek ve 2 kızkardeşim var. Önce erkek kardeşlerime açıldım. Ağlaşmalar başladı, elimi tutup yanımda olduklarını söylediler. Ardından kız kardeşimlerinden birine söyledim. O da ağlamaya başladı ama erkek kardeşlerime göre daha farklıydı. Hiç bir zaman mutlu olamayacağımı ve hep tek kalacağımı söyleyip duruyordu. Çünkü toplumun büyük bir kısmı gibi kafasında çok fazla önyargı vardı ve sanırım hala da biraz böyle.
 
Annem en zoru idi. Açılmadan daha ziyade küçük bir aile kavgası yaşadık. Ama bunun böyle olacağını tahmin ettiğim için sadece dinledim. Ne söylemek istiyorsa söyledi zaten. Ben de sonunda evi terk ettim. Kendi evime vardığım zaman babam telefonuma mesaj bırakmıştı. Öyle çok konuşan bir adam değildir babam. Konuştuğu zamanlar ise net laf çıkar ağzından. Olanları annemden öğrenmişti. ‘Benim için her şey yolunda. Seni seviyorum’ diyordu mesajında. Dünyalara bedel bir mesaj. Ben de seni seviyorum baba.
 
Bir süre sonra o zamanki erkek arkadaşımla tanıştılar. Sanırım bu durum biraz daha olsa işlerin iyiye gitmesine vesile oldu.
 
Türkiye’de LGBT çocuklara sahip ebeveynlerin oluşturduğu gruplar var. Burada da var mı acaba?
Aynen burada da var. Anneler, babalar ve arkadaşlardan oluşan destek grupları var. Çünkü bazılarımızın buna ihtiyacı oluyor.
Arjantin’de örgütlü mücadele anlamında akla ilk gelen: La Comunidad Homosexual Argentina (CHA- Arjantin Eşcinsel Topluluğu). Mesela C.H.A’nın her hafta genç LGBT bireyler için toplantıları oluyor. Bu toplantılarda kendilerini LGBT bireyi oldukları için yalnız hisseden genç insanlara destek veriliyor. LGBT bireylerin mutlu olabileceklerini, ailelerini kaybetmeyeceklerini ve kimliklerinden ötürü farklı olmadıkları bu toplantılarda dile getiriliyor. Çünkü çocuklar bunu bilmeliler. Bazen duyuyoruz kendileri öldürmeye kalkışanlar oluyor. Tam da bu durumları engellemek için bu gruplar çok önemli.
 
Henüz çocukken başlaması gereken bir eğitim sürecinden bahsetmeliyiz artık. Ki bu sene Gay Pride 2012’nin ana başlığı buydu: ‘’Eşitlik İçinde Büyümek İçin Eğitim İçinde Çeşitlilik’’. Eşcinsel evlilik yasallaştıktan sonra bir sonraki adımın bu olması gerekiyordu zaten. .Aklıma gelmişken çocuk evlat edinme yine bu kanundan sonra eşcinsel çiftlere yasal olmuştur. Bundan önce bireysel başvurular mümkündü sadece. Ayrıca bu konuda Arjantin dünyada bir ilk olarak görülen bir örneğe de sahiptir. İki erkeğini çocuğun yasal ebeveynleri olarak gözüktükleri doğum sertikafası vardır.
 
Arjantinli bir gey çift olan Alejandro Grinblat ve Carlos Dermger, Hindistan’da taşıyıcı anne tarafından doğan oğulları Tobias’ın doğum sertifakasında yasal ebeveynler olarak kayıt altına alınmışlardır.
 
Peki bu sene ve  geçen sene  yürüyüşe gelenler arasında fark olmuş mudur? Yürüyüşten sonra katıldığımız bir partide tanıştığımız LGBT toplumundan kişilerin yorumları ilginçti. Bu sene diğer senelere kıyasla alt sınıfın sayıca daha fazla olduğunu söylediler. Eşcinsel evlilik yasallaştıktan sonra orta ve üst sınıfın mücadele içinde daha geride durduklarını düşünüyorlardı. Bir nevi sınıf kimliği LGBT kimliğinin önüne geçiyor artık dediler. Sence?
Arjantinde üst sınıflar genellikle çok daha fazla muhafazakârdır. Aile baskısı ve toplumsal baskı üst sınıfları daha fazla etkiliyor. Genel olarak Onur Yürüyüşü’ne gelenlerin sınıf aidiyetleri hakkında bir çıkarım yapamam. Ama senin söylediğin gibi bir hissim yok diyelim. Aslına bakarsak 2 sene önce kanun çıkmadan önce orta sınıfın desteği anketlerde zaten yüksek çıkıyordu. Üst sınıfların desteği dinden dolayı o kadar yüksek hiç olmadı zaten. Arjantin orta sınıfı bence iyi eğitimli ve genel olarak din konusunda fazla muhafazakar değil.
 
Arjantin toplumunda bazı ön yargıların kırıldığını söylemek olası. Çünkü ülkenin birçok yerinden insan, eşcinsel evliliğe dair kanun tartışılmaya başlandığı zaman yaklaşık 6 ay belki daha uzun süre televizyonlarda bu tartışmayaı izlediler. Çünkü her yerde bu konu vardı. Tartışmadan uzak durmak, tartışmaları görmemek mümkün değildi. Arjantinli ünlü müzisyen, sinema sanatçısı …vb insanlar ‘EŞCİNSEL EVLİLİĞE EVET’ mesajını veriyordu heryerde. Küçük bir kasabada bile otursan Ricardo Darín’i televizyonda EŞCİNSEL EVLİLİĞİ EVET derken gördüğünüz zaman ister istemez olumlu düşünmeye başlıyorsun. (Ricardo Darin Arjantin’in dünyaca ünlü aktörü. Pek seviliyor pek saygı duyuluyor. Son dönemde ne kadar sağlam Arjantin filmi varsa Ricardo başrolde arzı endam ediyor sanki. Meraklısı için işte bu videolardan bir tanesi: http://www.youtube.com/watch?v=9sFfX1ixg0M )
 
Peki, bu mücadele öne çıkan isimler var mı?
CHA’nın kurucularından olan Carlos Jáuregui. Pariste bir barda gey bir çiftin öpüştüğünü göryor ve Arjantin’e döndüğü zaman mücadeleyi başlatan ateşi yakan insanlardan birisi.
 
Genel olarak desteklerini çekmeyen medya kuruluşları, milletvekilleri arasından sonuna kadar bizlere açık destek verenler mesela örnek vermek gerekirse bir tanesi şöyle demişti: 1 kız 2 erkek evladım var. Ben aralarında hiçbir fark gözetmezken siz kim oluyorsunuz da gey oğlumun diğerine göre bazı haklarından mahrum kalmasını istiyorsunuz. Bunlar haricinde Maria Rachid ve Alex Freyre önemli figürler olarak hep ön planda idiler.
 
Bunların tam karşıtı olarak kanunun oylanmasından iki gün önce kilisenin organize ettiği çok büyük bir yürüyüş olmuştu. Katılım oranı çok yüksekti hatta içlerinde benim için ağlayan kız kardeşim de vardı (gülüşmeler). Yürüyüşte hepsi turuncu renkte giysiler giymişlerdi. Neden olduğuna dair en ufak bir fikrim yok. Ama dünyanın bütün renkleri turuncuyu yendi o gün tek bildiğim bu.
 
Peki LGBT bireylere karşı şiddet olayları var mı?
Kanun çıkmadan önce bu tip olayları daha fazla duyuyorduk fakat sayısı gözle görülür ölçüde azaldı. Ama trans bireylere yönelik şiddet olayları hala fazla. Geçen sene çıkan bir kanuna göre ise trans bireyler doktora ya da psikoloğa gitmeden “Ben Maria gibi hissediyorum’ dediği an Maria kimliğine kavuşabiliyorlar. Trans bireyler de isterlerse evlenebiliyorlar.
 
Peki, gündelik hayat nasıl? Mesela iş bulmak kolay mı açık olan LGBT bireyler için?
Mücadelemiz yıllara yayılmış bir durum. Son 2-3 senede bu haklara kavuşmadık. Bu nedenle LGBT bireylerin iş bulması konusunda herhangi bir sorun yok bence. Trans bireylerin çoğu seks işçisi olarak çalıştıkları için bu anlamda tacize daha açıklar ne yazık ki. İş yerinde LGBT birey olduğunu söyleyen birinin işten çıkarılması çok az karşılaştığımız bir olay.
 Askerlik?
1994’ten beri Arjantin’de askerlik zorunlu değil. Bu anlamda herhangi bir derdimiz yok. Zaten polis ve askerler de LGBT bireyler olarak evlenebilirler burada.
 
Son olarak eklemek istediğin birşey var mı Ezequiel?
Kanunlar önünde toplumun geri kalanı ile eşit haklara sahip olmanın önemini bir kere daha hatırlatmak istiyorum. Bu haklara sahip olduğumuz günden beri kendimizi daha güvende hissediyoruz. Burada işlerin kusursuz olarak işlediğini söylemiyorum size ama kanunlarla korunduğunuzu ve eşit olduğunuzu hissettiğiniz zaman yolda yürüyüşünüz bile değişiyor.
Ve son olarak Türkiye selam göndermek istiyorum: Mücadeleye Devam. Burada olanlar hayal değil. Aynısını Başarabilirsiniz!
 
Not:
*Onur Yürüşünde çektiğim fotoğrafları görmek isteyen olursa
 
Hande Ertınas Çetinkaya

Etiketler: yaşam
İstihdam